Anıt 1941 yılında henüz savaşın başında, hem savaşı unutmamak adına hem de savaşta hayatını kaybedenler adına inşa edilmiş. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği bünyesinde bulunan bütün ülkelerden eli silah tutan herkesin cepheye gönderildiği, dünyanın gördüğü en kanlı savaşın anısına yapılan bu yerin tam ortasında bulunan kadın heykeli savaştan hiç dönmeyecek oğlunu ve eşini bekleyen kadınların temsil ediyormuş. Anıta ulaşmadan önce savaş esnasında ölen kişilerin isimlerinin yazdığı yazılar sizi karşılıyor. Sağlı sollu çiçeklerin arasından anıta doğru giderken savaşan askerleri temsil eden heykeller karşınıza çıkıyor. Yorgun düşen askerlerin temsil edildiği heykel de 2.Dünya Savaşı’nın nasıl zorluklar içerisinde geçtiğini canlandırıyor. Anıt’ın etrafı 3 adet devasa granit tarafından sarılırken hem geçmiş hem de geleceği temsil ettiği söyleniyor. Anıtın ortasında bulunan kadın heykelinin önünde savaşta ölenlerin hiçbir zaman unutulmaması için sürekli yanan bir ateş bulunuyor. Günümüzde bu anıt ve ateş, yeni evlenecek çiftlerin ve yakınlarının hatıra fotoğrafı çektirdikleri bir yer olmuş. Çiftlerin bir ömür boyu mutlu yaşayabilmeleri için anıta çiçekler bırakması da gelenek haline gelmiş. Çok sayıda ziyaretçi çeken bu yerin Kırgız halkında büyük bir önemi bulunuyor. Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’e yolunuz düşerse bu yeri ziyaret etmeden ayrılmayın.