Türkiye’nin çeşitli illerinde yaşayan ve farklı mesleklerden oluşan 21 kadın, kendilerine ait yaşam öykülerini bir kitapta topladı. Kitabın kadınların barınma ve eğitimlerine destek olan bir derneğe yardım amacıyla hazırlandığını belirten Bodrumlu Yazar Ayser Özbulut ve proje yürütücüsü Funda Ergenekon kitabın amacını ve hedefini anlattı. Özbulut, “Öncelikle ihtiyaca yönelik barınma ve eğitim konularına destek vermek istiyoruz” derken pandemi sonrasında ise kitabı yazan kadınlarla özellikle kırsal kesimlerde söyleşiler düzenleyerek kadınları bilinçlendirmek ve hayatlarına dokunmak için çalışmalar yapacaklarını kaydetti. Projenin yürütücüsü ve kitabın editörlüğünü yapan Funda Ergenekon öncülüğünde gerçekleştirilen eserde, her öyküye can veren sözcüklerin önünde 21 ressamın çizimleri ile öyküler desteklendi. Ergenekon, “Bu kitapta kadınların gerçek öykülerini okurlarımızla buluşturduk. Dünya üzerinde kadın olmanın zorluğu yadsınamaz. Bu zorluklarla başa çıkan ve üstesinden gelen kadınlar gerçek gücün sembolüdür. Her alanda olduğu gibi, ne yazık ki edebiyat alanında bile kadınlar kendi hakları için mücadele ediyor. Bir araya gelindiğinde daha güçlü olunabilindiğinin farkında olan 21 kadın, edebiyat dünyasında güçlerini birleştirerek kolektif bir çalışmaya imza attı. Edebiyat alanında ilk defa yapılan bu çalışmada kadın gözünden, kadın dilinden kadınlar konu alındı” diye konuştu.

2022 yılında 22 kadın ve 22 öykü ile devam edeceğiz

Bodrum’da yaşayan yazar Ayser Özbulut ise “Proje 2021’de 21 kadınla başladı, ancak devamı da gelecek. 2022 senesinde ise 22 Kadın ve 22 Öykü ile yeniden aramızda olacaklar. Kitabı 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde yayınladık. Burada amacımız kitaptan elde edilecek gelir ile önce barınma ve eğitim ihtiyacı olan kadınlarımızın hayatına yine bir kadın derneği aracılığı ile dokunabilmek. Pandeminin bitmesiyle özellikle kırsal mahalle ve köylerde, yazarlarımızla kadınlarımıza yönelik sohbet toplantıları gerçekleştireceğiz. Bu şekilde kadınlarımızın eğitim düzeyi artacak ve kitaba ileride katkı verecek bireyler de çoğalacak. Böyle bir oluşum içerisinde bulunduğum için mutluyum” dedi.

Sessiz çığlıklarını duyacaksınız

Projenin ana hedeflerinden birinin hem günlük hem de iş yaşamında her zaman eksi bir ile başlayan kadınların bir arada ne kadar güçlü olduklarını göstermek olduğunu belirten Funda Ergenekon, sözlerine şöyle devam etti: “Kendi iş yaşamımımda, sosyal hayatımda olsun bir şekilde erkekler önüme geçti, daha fazla çalışmak, daha fazla kanıtlamak, daha fazla okumak yani her şeyin daha fazlasını yapmak zorunda kaldım. Edebiyatın içine girdikçe buranın da eril tahakküm altında olduğunu gördüm. Erkeklerin sözleri, erkeklerin yarışmaları, erkeklerin ödülleri var. Oysa kadınların adı yok, sesi yok. Bu proje ile kadın dayanışmasının, gücünün, mücadelesinin edebiyatta da ses getirmesini istedim.” Bu kitaptan elde edecekleri tüm geliri bir kadın derneğine bağışlayacaklarının altını çizen Funda Ergenekon son olarak şunları söyledi: “Bu şekilde kadınların emeği yine kadınlar için kullanılmış olacak. Bu çalışma ile kadınlar kendi gözleri ile sizlere kadınları aktarmaya çalışıyorlar. Okurlarımız her bir öyküde kadınların sessiz çığlıklarını duyacak, öyküleri anlatan her bir resimde sessiz bakışlarını görecek, güçlerini ve varoluşlarını eşsiz bir duygu yoğunluğuyla yaşayacak. Gururluyuz ve çok mutluyuz.”