Bu sanat yeniyor
Ayça Kaleli, yenilebilir sanat serüvenini SÖZCÜ HaftaSonu’na anlattı. Ressam ve üçüncü kuşak pastacı, şeker hamurundan birbirinden farklı minyatür heykeller yaparak yenilebilir sanatın öncüsü oldu. Birçok madalya kazandı. Ruhunu yansıtan mesleği bulduğu için mutlu...
‘Yenilebilir sanat’ ya da ‘Sanatın yenilebilir hali...’ İsmini daha sık duymaya başladığımız yeni nesil sanat dalı... Adeta sanat atölyesi gibi çalışan butik pastanelerden, hem göze hem damağa hitap eden rengarenk yenilebilir sanat eserleri çıkıyor. Ressam ve üçüncü kuşak pastacı Ayça Kaleli, yenilebilir sanatın en renkli simalarından biri... Türkiye Aşçılar Federasyonu milli takım şefi unvanını da taşıyan Kaleli, şeker hamurundan yaptığı birbirinden farklı minyatür heykellerle yenilebilir sanatın da ödül avcısı oldu.
‘KIZIM RESSAM OLACAK’
Ayça Kaleli’nin pastacılık mesleği, aslında bir dede mirası. Büyük büyük dedesinin Çarlık Rusya’sında öğrenip çocuklarına aktardığı pastacılık yüz yılı aşkın süredir aile mesleği olarak bugüne kadar gelmiş. Kaleli, dede yadigarı mesleğini üniversiteden aldığı resim eğitimiyle birleştirip, sıra dışı sanatsal pastalar yapıyor, hatta yeni sanatçılar yetiştiriyor. Ayça Kaleli, yenilebilir sanat serüvenini şöyle anlattı:
“5 yaşımda resim yeteneğim ortaya çıkmış. Babam, ‘Kızım ressam olacak’ demiş. Nereyi bulursam orayı resimle doldurdum. Sonunda hayalini kurduğum Hacettepe Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümünü kazandım. Böylece pasta ve resim hayatımı şekillendiren iç içe geçmiş en güzel ahenk oldu. Üniversitede üç boyutlu düşünmeyi öğrenmem, pastanedeki lezzetlerin birer esere dönüşmesi aşamasında çok işime yaradı. Ruhumu yansıtan mesleği buldum. Artık sanatsal pasta uzmanı, yenilebilir sanatın temsilcisiyim.”