Ekrem İmamoğlu, Sirkeci - Kazlıçeşme raylı sistemler törenine davet edildi mi, edilmedi mi?

Beş gündür bu polemiği konuşuyoruz.

İmamoğlu, geçen hafta Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından davet edildiğini açıklamıştı. 

Bakan Abdülkadir Uraloğlu, susmayı tercih ederken...

Murat Kurum, bakan adına yanıt vererek, “Herhangi bir davet yapılmamış” dedi ve kendi kalesine gol attı. 

Halbuki Kurum “Gel de hizmet gör” diyerek, İmamoğlu’na şık bir çalım atmayı denebilirdi.

“İstanbul’un belediye başkanı misafir değil ev sahibidir, davete gerek yok” cümlesiyle alkış bile alabilirdi. Erdoğan’ın Hatay’da başlayıp İstanbul’da devam ettirdiği “Oy yoksa hizmet de yok” söyleminin kirini silebilirdi üstelik.

Öfkesine yenik düştü.

Bu hatayı taşradaki bir belde belediye başkan adayı...

Dağ başındaki beş nüfuslu köyün muhtar adayı dahi yapmazdı. 

İmamoğlu, CHP’li olduğu için iktidar tarafından ayrımcılığa uğradığını ve dışlandığını ispat etmek için 81 ilde miting gerçekleştirse vaziyeti bundan daha iyi anlatamazdı.

Kurum, adaylıktan başka bir sıfatı olmadığı halde İmamoğlu’nu İstanbul’daki açılışa istemeyerek, siyasi ayrımcılığın en çıplak örneğini verdi.

TURAN, SAVUNURKEN DÖVDÜ

Ve İmamoğlu, ertesi gün Fatih Belediye Başkanı Ergün Turan tarafından kendisine e-mail yoluyla iletilen davetiyeyi kamuoyu ile paylaştı. Ya Ergün Turan’a ne demeli?

Savunayım derken...

Kurum’un imajını ağır bir şekilde sarstı. 

Tuttu, “İmamoğlu polemik konusunda çok başarılı. Murat Bey de çok başarısız” dedi. 

Ve ekledi:

“Ekrem Bey, Murat Bey’i döveceğini zannediyor. Doğrudur, polemik üzerinden dövebilir!”

Bu açıklamaları dinlerken “Acaba Turan, arkadaşı ve hemşerisi İmamoğlu’na alttan alttan destek mi veriyor?” diye düşünmedim değil.

Kurum, polemikten zararlı çıktığını düşünmüş olacak ki geri çekildi.

İmamoğlu’na “Davet edilmedi” diyen o değilmiş gibi, açılıştan sonra “Koltuğu boştu, gelmedi” diye konuştu. 

Neredeyse, katılmadığı için İmamoğlu’nu halka şikayet edecekti.  

Kurum, bugüne dek en ciddi yol kazalarından birini Sirkeci - Kazlıçeşme tren hattında geçirdi.

Haydarpaşa ve Sirkeci Beşli Çete’ye mi verilecek?

Sirkeci - Kazlıçeşme tren hattı demişken...

Asıl mesele Sirkeci-Kazlıçeşme töreninde hangi koltuğa kimin oturacağı değil, Sirkeci ve Haydarpaşa garlarına kimin çökeceği!    

İki gar 2013’te Marmaray projesi nedeniyle kapatıldı. Osmanlı yadigarı olan bu tarihi binalar 11 yıldır atıl halde bekliyor.

Bir ara otel yapılması düşünülen Haydarpaşa Garı’nın bekleyiş günlerinde çatısı yakıldı, hatırlayacaksınız.

Gar sahaları için Kültür ve Turizm, Ulaştırma ve Altyapı bakanlıkları ile TCDD arasında 12 Eylül 2023’te ön protokol imzalandı.

Kültür ve Turizm  Bakanlığı tarafından  TCDD’ye gönderilen yazı.

Hem gar sahaları hem de binalar Kültür ve Turizm Bakanlığı’na kiralandı.  

Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Kültür Varlıklar ve Müzeler Genel Müdürlüğü Uygulamalar Daire Başkanlığı tarafından TCDD Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü’ne gönderilen ‘Haydarpaşa ve Sirkeci Gar Sahası Hakkında’ başlıklı yazıya göre ön protokol kapsamında, yapılacak çalışmalar için danışman atandı ve danışma kurulu oluşturuldu. 

Garların sosyal ve kültürel tesis alanı olarak değerlendirilmesi için konsept proje çalışmasına başlandı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’na  kiralanan Haydarpaşa Garı ve sahalarını gösteren harita.

Bu yazıya göre gar sahalarında sadece restorasyon ve restitüsyon yapılmayacak, yeni binalar inşa edilecek ve çevre düzenlemesine gidilecek.

Yazı şu şekilde:

“...Protokol kapsamında bulunan bina ve alanların röleve (Bir yapının olduğu gibi çizilerek belgelenmesi), restitüsyon (Yapının  ilk haline geri getirilmesi), restorasyon (Yapının orijinaline uygun şekilde onarılması), rekonstrüksiyon (Yapının eski haline göre inşa edilmesi), yeni bina yapımı, teşhir-tanzim, çevre düzenlemesi yapılması vb. karşılığı kiralanmasına yönelik olarak bakanlığımız tarafından sosyal ve kültürel alan olarak işlevlendirmek üzere konsept proje çalışmalarına başlanmıştır.”

Burada kritik olan şu:

Haydarpaşa ve Sirkeci garında nasıl bir yapılaşma olacak?

Ne türden binalar inşa edilecek?

Tarihi yapılar ve dokular korunabilecek mi?

İnşaat ihalelerini hangi şirketler alacak?

Yoksa ‘özel konsept projesi’ de Beşli Çete’ye mi verilecek?

Yarın ya da ileride bir gün Haydarpaşa ve Sirkeci, yeniden gar olarak kullanılmak istenirse bu binalar ne olacak? 

İki kıtaya yayılmış sanat merkezi ve bianel olacakmış

İddia o ki Haydarpaşa ve Sirkeci gar ve sahaları bienal ve sanat merkezine dönüşecek.  

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca Kadıköy Belediyesi’ne yazılan yazıda iki garın 1 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 97/1. maddesinin ‘g’ bendi uyarınca özel proje alanı ilan edildiği belirtiliyor.   

Yazıya göre Haydarpaşa ve Sirkeci’nin geleceği şöyle şekillenecek: 

“Haydarpaşa ve Sirkeci garının sanat merkezine dönüşmesiyle İstanbul’un dünya çapında sanat destinasyonuna dönüşeceği, iki kıtaya yayılmış bienal ve sanat merkezi oluşturulacağı, İstanbul Bienali’nin dünyanın en önemli bienalleri arasında yer alacağı, sanatın gücünü ve birleştirici etkisini vurgulayarak İstanbul’un kültürel zenginliğini attırması ve uluslararası tanıtımında büyük katkı sağlamasının hedeflendiği...”

Bu proje kapsamında Anadolu Yakası’nda müze, kütüphane, el sanatları atölyeleri kurulacak. 

Yazıdan:

“İstanbul’un özellikle Anadolu Yakası’nda eksikliği hissedilen müze, kütüphane, el sanatları atölyeleri ile birlikte bir kültür sanat odağı oluşturularak...”

Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası: Burası gar kalmalı

CHP Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, önceki gün Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu’na Sirkeci Garı’na yönelik herkesin aklındaki kuşkuyu sordu.

Karasu’nun soru önergesi
şu şekilde:

“Sirkeci gar binasının demiryolu işlevi yol sayılarak, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ön protokolle devredilme girişiminin ardından özel proje alanı ilan edilerek, kültür ve turizm amaçlı kullanım adı altında sermayenin kullanımına verileceğinin hedeflendiği doğru mudur?”

Bu soruyu Uraloğlu yerine Haydarpaşa’nın gar olarak kalması için 663 haftadır her pazar günü eylem yapan Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası Genel Sekreteri Murat Oral, yanıtlıyor. 

Oral garların TCDD’nin elinden alınıp sermayeye açılacağını ifade ediyor.

Oral: 

“Avrupa başkentlerinde garlar şehir merkezindedir. Siz burayı neden Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devrediyorsunuz? Ne yapacaksınız? Burası milli saray mı?”

İki garda yalnızca müdür ve bilet satış odalarının bulunacağını kaydeden Oral, tren seferlerinin tek yöne indirileceğini belirtiyor.

Oral, şöyle devam ediyor: 

“Bu garlara tren girecek mi? Evet, girecek. Birkaç yüksek hızlı treni sokacaklar, o kadar! Sirkeci-Kazlıçeşme arasındaki çift hat olan işletmeyi teke indirdiler. Millet demiryolu yapıyor, bunlar var olanı teke indiriyor. Tren kenarında yürüyüş ve bisiklet alanı olur mu? Tren devrilirse ne olacak? Çift hatta kaza oranı düşüktür. Burası gardır, gar kalmalıdır.”

Oral, garlarla ilgili 15 Ocak’ta yapılacağı açıklanan lansmanın seçimden ötürü ötelendiğini belirtiyor.