Bütün hedefler 2024 yılı için ilan edilen yüzde 3 büyüme ve yüzde 36 enflasyon hedefine göre şekilleniyor.
Çok açık konuşayım, İstatistik Kurumu kendisinden beklenen kalem oynatmaları yapmazsa tüm hedefler açık ara karavana... Başkanı değişir anında...
★★★
Önde gelen şirket ve holding CEO’ları, akademisyenler, banka-finans sektörü temsilcileri ve piyasa profesyonellerinin katıldığı ankette son birkaç haftadan bu yana 30 TL’nin üzerinde çıkan dolar kurunun yıl sonunda 40 TL düzeyine ulaşacağı görüşü ağırlıkta.
Nitekim ne desinler? Çok daha fazlasını söyleseler işleri zora girer... Politik davranmak zorundalar.
★★★
Eğer 40 lirada tutmayı tercih ederse ekonomi kurmayları, işlerin çok daha kötüye gideceğini söylemek için kahin olmaya gerek yok. Nitekim 40 lira dolar kuru baskılanmış bir seviye demek.
Yıl sonu cari işlemler açığı beklentisi de 34.4 milyar dolara çıktı. Dolar kuru 40’ta kalırsa 40 milyar dolar bile oldukça iyimser kalır beklentilerde...
★★★
Sanayici neden üretsin bu maliyetlerle? Bulmuş baskılanan ucuz doları, ithal eder, hiç uğraşmaz işin ameleliğiyle...
Ekonomik verilere göre sanayi aylardır düşüşte... İmalat sanayi üretimi, ara malı üretimi, sermaye malı üretimi... Kısaca içinde “üretim” kelimesi geçen ne varsa yönü aşağıya...
İhracattaki yavaşlama ve duraklama belirtilerinin artması, taze kaynak girişinin gerçekleşmemesi, cari açık beklentisinin yükselmesini beraberinde getirecektir haliyle...
★★★
Yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 42.04’e yükseldi. Bu yükseliş gerek Orta Vadeli Program gerekse Merkez Bankası tarafından açıklanan enflasyon hedefinin inandırıcı olmadığını bize söylese de... Gerçek rakamların yüzde 42 olacağına inanan var mıdır sizce?
Ekonomi için savaşmıyoruz. Ekonomi ile savaşıyoruz. Kurallar belli... Kazandığından fazlasını harcamayacaksın, üreteceksin, israfa son vereceksin.
★★★
Zira dünyada ucuz kredi dönemi bitti. Firmalar ya öz sermayeleri ile iş yapacak ya yüksek faize teslim olacak. Kredi alıp işi döndürmeye çalışanlar fena çarpılacak, ya da yeniden yapılandıracak.
Yıllardır ülkeyi kötü yönetmenin, ekonomiyi tarumar etmenin, kaynakları kemirmenin, yandaşlara milyarlar yedirmenin faturasını sadece bir yılda toparlayacaklardı. Gerçekten de patronlar buna inandı mı?
★★★
Hani, “Biz sadece millete hesap veririz” deyip duruyorlar ya... Atıp tuttukları hedeflerin buyursunlar hesabını versinler. Topladıkları onca vergiyi nereye harcamışlar bari onu söylesinler.
Yapılan planların hiçbirinin Türkiye’nin yönetildiği başkanlık sistemi ile mümkün değil gerçekleşmesi. Ekonomik programlar, demokratik yönetimin hüküm sürüdüğü ülkelerde önem taşır. Bir gece yarısı kanunların değiştiği bir ortamda program hikayedir!