Pay, eski batı Türkçesi’nden evrilmiş. Tarihteki en eski kaynak Dede Korkut kitabındaki şu cümle... Hey yiğit bey, bize de bu geyikten pay ver!

Görüldüğü gibi payının peşine düşüp, beylerden hesap sormak Türk milletinin çoook eski bir geleneği.

Bugün ‘muhabbetin’ dışında ortada geyik meyik kalmadığı için başka türlü soralım. Ama, ‘bize de bu geyikten pay’ demeden önce şu rakamlara bakalım...

***

AKP iktidarında çocukluktan yetişkinliğe geçen artık 25 ve 34 yaş aralığında olan her üç yetişkinden biri ortaöğretim mezunu dahi değil!

18-24 yaş arasındaki gençlerin yüzde 67.1’i eğitimde değil!

25-29 yaş aralığındaki yükseköğretim mezunları içinde ne eğitimde ne istihdamda olanların oranının en yüksek olduğu ülkeyiz. OECD ülkeleri ortalaması yüzde 9, bizde yüzde 25.6!

Ortaöğretim ya da ortaöğretim sonrası okullardan mezun genç yetişkinlerin iş gücüne katılmama oranı yüzde 26.6. OECD ülkeleri arasında en yüksek oran bizde.

Türkiye, bir öğrencinin 6-15 yaş arasında zorunlu eğitimi için yapılan harcamanın en düşük olduğu OECD ülkesi!

OECD ülkelerinde eğitim düzeyi arttıkça işsizlik oranı düşerken, bizde eğitim düzeyi arttıkça işsizlik oranı da artıyor!

Tüm eğitim kademeleri birlikte ele alındığında, öğrenci başına yapılan eğitim harcaması bizde 5 bin 352 dolar, OECD ülkeleri ortalaması ise 12 bin 647 dolar! Türkiye bu harcama miktarı ile Kolombiya’dan sonra eğitime en düşük pay ayıran ülke!

Türkiye’de yükseköğretim kademesinde öğrenci başına yapılan eğitim harcaması 9 bin 288 dolar. OECD ortalaması mı? 18 bin 105 dolar! Bu rakam İngiltere’de 29, ABD’de 36, Lüksemburg’da 53 bin dolar!

Ya mesleki öğretim? Türkiye’de bu programlardaki öğrenci başına yapılan harcama 6 bin 485 dolarken OECD ortalaması 13 bin 216 dolar.

Zorunlu eğitim için öğrenci başına yapılan harcama OECD ülkelerinde ortalama 112 bin, Avusturya, Danimarka, İzlanda, Lüksemburg ve Norveç’te 150 bin dolarken, Türkiye’de 42 bin dolar.

Kısaca gençlerin çoğu ilkokuldan sonra başının çaresine bakmaya çalışıyor, devletine yük olmuyor. Çünkü eğitimde değiller.. Sonuç... Türkiye’de Gayrisafi Yurt İçi Hasıla’nın (GSYH) sadece yüzde 4.7’si eğitime harcanıyor!

Milyonlarca gence ayrılan pay bu. Ya yıllarca çalışan, üreten, vergi ve SGK primleri ödeyen emeklilerin aldığı pay?

Her geçen yıl düşüyor, hem de ne düşmek...

2009 verilerine göre emekli aylıklarının milli gelire oranı yüzde 6.82 idi. Yani milli gelirimizin yüzde 6.82’lik kısmı emekliye gidiyordu.

AKP iktidarı ile 2022 yılına ulaşan Türkiye’de emeklilerin toplam gelirden aldıkları pay yüzde 6.82’den 4.46’ya düştü!

Bilindiği gibi SGK’nın gelirleri emekli aylıklarına yetse de sağlık giderlerini karşılamaya yetmiyor. Yetmediği için Hazine kaynak aktarıyor kuruma. İşte bu kaynağı bile kıstı AKP... Eskiden yüzde 4.93 olan aktarım miktarı 2022’de yüzde 2.56’ya düştü!

AKP’nin iktidar olduğu 2003 yılında emekli sayısı 6.8 milyondu, 2023’te 16 milyona çıktı. 10 milyonluk artışa rağmen emeklilerin milli gelirden aldıkları pay da hazineden aktarılan da düşe düşe ‘sadaka’ seviyesine indi!

***

23 yıldır sürekli ezdirmedik falan deniyor ama palavra... Rakamlar ortada!

İktidar bu memleketin gencine de yaşlısına da gelirden zırnık koklatmıyor. Türkiye’yi geleceğe taşıyacak gençlerine yüzde 4.7, ülkeyi bugünlere getiren ve artık azıcık oh demesi gereken emeklilerine yüzde 4.4 pay veriyor. Milyonlarca genç ve emekliye topu topu yüzde 9.1 pay ayrılıyor. Yüzde ON bile değil.

Peki kardeşim Türkiye’nin milli gelirinin geri kalan yüzde 90.9’u nerelere, kimlere pay ediliyor? Hey yiğit beyler, millete bu geyikten pay vermeyeceksiniz anladık! Kime ne veriyorsunuz? Açıklayın bilelim.