Netflix’te yayınlanan Scoop (Atlatma) adlı altı bölümlük mini diziyi mutlaka izleyin diyerek, sonda söyleyeceğimi başta söylüyorum.
Yıl 2019…
İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth'in 2. oğlu Prens Andrew, cinsel taciz suçundan sabıkası olan ve cezaevinde ölü bulunan Amerikalı milyarder Jeffrey Epstein ile arkadaşlığı ve hakkındaki reşit olmayan bir kadınla cinsel ilişkiye girdiği iddialarına verdiği yanıtlarla gündeme oturmuştu.
York Dükü ilk kez hakkındaki iddialara yanıt vermek üzere televizyon ekranına çıkıyordu. BBC’nin ‘Newsnight’ programında kendisine yöneltilen soruları yanıtlıyordu.
Çok tartışıldı…
Buckingham Sarayı’na göre Prens’in dürüst ve alçak gönüllü bir şekilde cevaplarının arkasındaydı.
Takip edenler bilir, Kraliçe ve Saray dedikoduları özellikle İngiltere için gündemi uzun süre meşgul eder.
Öyle de oldu. Günlerce gazetelerin birçoğu seks amaçlı insan kaçakçılığı yapmakla suçlanan cinsel taciz hükümlüsü Jeffrey Epstein'ın kurbanlarının avukatlarının sözlerine yer verdi. Avukatlar, röportajda kurbanları anmadığı için Prens Andrew'a tepki gösteriyor ve 'kurbanlardan özür dilemesi gerektiğini' söylüyordu. Prens’in FBI soruşturmasında ifade vermesi gerektiğini söyleyen çağrılar da vardı.
Manşet şöyle diyordu: Andrew Saray’ın ateşi altında…
Haber The Daily Telegraph gazetesinindi ve aslında Prens’in BBC’ye konuşmasına Kraliçe Elizabeth izin vermemişti.
Tabii hemen Kraliyet tarafından yalanlandı. Aslında tam yalanlama denilebilir mi bilmiyorum ama ‘haberimiz vardı’ dedi, ‘onayladık’ değil.
2023 yapımı bir mini dizi olan Scoop, işte Prens’in BBC’ye çıkıp, hakkındaki iddiaları cevaplama sürecini anlatıyor.
6 bölümlük dizide Prens Andrew’u röportaja teşvik eden özel kalemiyle tanışıyoruz. The Financial Times’a göre ismini temize çıkarırken bir halkla ilişkiler felaketi olarak tanımladığı bu söyleşiye giden yolda bir gazetecinin inadına tanık oluyoruz.
Filmde Gillian Anderson, ünlü röportajı gerçekleştiren Emily Maitlis’i canlandırıyor. Andrew'un kraliyet görevlerinden uzaklaştırılması ve Kraliçe'nin Platin Jübile şenliklerinde bulunmamasına neden olan, dünyayı sarsan röportajı başlatan inatçı gazeteciliğin içeriden bir anlatımını izleyeceğiniz mini dizide medya dünyasındaki yarışın içine de giriyorsunuz.
İyi gazeteciliğin, inatçı gazetecilik olduğunu anlıyor, temas ve mesafenin önemini bir kez daha kavrıyorsunuz.
He şunu da söyleyeyim. Yabancılar Türkiye’ye gelseler, her gün en az 3-5 senaryoluk malzeme bulabilirler. Ama bir şartla… Haber yapılır, kimseye bir şey olmaz!
