Yeni emekli olmuştu, Vatandaşın Vergisini Koruma Derneği başkanlığını üstlendi. CHP için hazırladığı ‘yolsuzluk’ raporu ile Deniz Baykal’ın dikkatini çekti. Partiye davet edildi, ardından 2002’de milletvekili adayı yapıldı ve İstanbul’dan milletvekili seçildi.

2004’te ‘seçim başarısızlıkları’ gerekçe gösterildi, Baykal’a bayrak açıldı!

30 milletvekili ‘İktidara Yürüyüş Hareketi’ başlıklı bildiri yayınlayarak seçimli olağanüstü kurultay çağrısı yaptı. Baykal’a bırak denilen bildiri özetle şöyleydi:

“Kişisel hesapları bir tarafa bırakacak, topluma umut ışığı olacak bir CHP’yi elbirliğiyle oluşturacağız...  İnancımız odur ki CHP’nin öz gücü, partimizi iktidara taşıyacak dinamizme sahiptir... Parti yönetiminin bu görevleri yapacak bir nitelik kazanması için tümüyle yeniden yapılanmasını gerekli görüyoruz...”

Bildiriyi imzalayan 30 CHP’li milletvekili arasında Kemal Kılıçdaroğlu ile Muharrem İnce de vardı!

İmzacı isyancıların çoğu tasfiye edildi. Kılıçdaroğlu ise aksine 2007’de yeniden aday gösterildi. Hem milletvekili seçildi hem de Baykal tarafından CHP grup başkan vekilliğine getirildi!

Sonra birileri atom bombasını patlattı! Komplo ürünü gizli çekim yatak odası kasedi servis edildi. Deniz Baykal 10 Mayıs 2010’da CHP genel başkanlığından istifa etti.

Baykal istifadan kısa süre sonra Kılıçdaroğlu ile görüştü. Kılıçdaroğlu gazetecilerin sorusu üzerine, “Kurultayda aday olmayacağım” dedi!

Bir hafta geçti, 17 Mayıs’ta grup başkan vekilliğinden istifa ederek ‘CHP genel başkanlığına adayım’ dedi!

22 Mayıs 2010’da yapılan 33. olağan kurultayda CHP’nin 7. genel başkanıydı...

2011 yılında girdiği ilk seçimde yüzde 25.98 oyda kalıp kazanamadı ama sonucu olumlu buldu, “Milletvekili sayısını artıran tek partiyiz. Bu yüzden moralimizi bozmayacağız” dedi!

2014’teki cumhurbaşkanlığı seçiminde MHP ile ortaktı. Hatta ‘süper bir fikir’ bularak Ekmeleddin İhsanoğlu’nu aday gösterdi! Kendisini eleştirenlere ünlü lafını etti: Tıpış tıpış sandığa gideceksiniz!

Seçim kazanılmayınca yine istifa et denildi. Eylül 2014’teki olağanüstü kurultayda bu kez rakibi vardı, Muharrem İnce. İnce 415 oyda kaldı, Kılıçdaroğlu 740 oyla yeniden seçildi.

2015’teki genel seçimlerde yine yüzde 25’te kaldı oylar. Bırak kardeşim bu işi, istifa et diyenlere şöyle seslendi: Moral bozacak bir durum yok!

15 Haziran 2017’de Gandi’nin yaptığı gibi Adalet Yürüyüşü başlattı. Cumhuriyet’le birlikte çözümün adresi Ankara’ydı. Hatta Ankara, Ankara güzel Ankara / Senden yardım umar her düşen dara deniyordu ama o İstanbul’a yürüdü! Sonuç? Sıfıra sıfır elde var sıfır...

Şubat 2018’de ‘istifa’ sesleri arasında kurultaya gidildi. İnce ikinci kez rakipti. 447 oy aldı ama yetmedi. Kılıçdaroğlu kazandı.

24 Haziran 2018’de cumhurbaşkanlığı seçimi vardı. Yüce gönüllü Kılıçdaroğlu, “Gel bakalım Muharrem” diyerek İnce’yi CHP’nin cumhurbaşkanı adayı yaptı.

Tepeden tırnağa herkes parmağının ucu ile tutarak, çalış-mış gibi yaptığı için İnce kaybederken aynı zamanda CHP’den de tasfiye edildi.

Kasım 2021... Kılıçdaroğlu’ndan iki süper hamle(!) geldi. Helalleşme çağrısı ile 6’lı masa...

Masa 6 bin 666 defa falan toplandı, dağılma tehlikesi atlattı. Masada kim var kim yok cumhurbaşkanı yardımcısı, Kılıçdaroğlu da baş cumhurbaşkanı adayı ilan edilerek durum son anda toparlandı. Sonuç malum!

Seçimin ardından konuşan Kılıçdaroğlu, “Yola devam, gemiyi güvenli limana götüreceğim” dedi!

***

Bugünlerde yandaşı muhalifi, oy vermişi vermemişi herkesin derdi aynı... ‘Seçim kaybetmelere doyamayan Kılıçdaroğlu bıraksın, değişimin önünü açsın’ deniyor.

Bayrak açanlar, karnından konuşanlar, ‘dur bakalım ne olacak’ diyenler, ağır abiymiş gibi yapıp aportta bekleyenler, koltuk telaşıyla ‘başkanımızı yedirmeyiz’ diyenler... Ortalık toz duman.

2010 kurultayında, “Geliyorum, iktidara geliyoruz! CHP değişimcidir ve devrimcidir. Değişimin sonuna kadar gideceğiz” diyerek cup diye boş koltuğa oturan ve her seçimin ardından başarısız bulunan Kılıçdaroğlu gerçekten başarısız mı peki?

2010 kurultayında kim seçildi? Kılıçdaroğlu. 2012 olağanüstü kurultayında tüzük kimin istediği gibi oldu? Kılıçdaroğlu’nun. 2012’de, 2014’te, 2016’da, 2019’daki kurultaylarda kim kazandı? Kılıçdaroğlu. 2020 kurultayını kim aldı? Yine Kılıçdaroğlu!

Hariçten gazel okuyanlar ‘başarısız’ diyor ama tıpış tıpış sandığa giderek onu 13 yıldır koltukta tutan CHP’li delegeler görüldüğü üzere öyle düşünmüyor.

Seçim yapacak delegenin seçilen genel başkan tarafından seçildiği şahane ‘kazan kazan’ düzeninde şaşıracak ne var?

Şimdi şapkanızı masaya koyup düşünün... Girdiği her kurultayı kazanmış Kılıçdaroğlu’nun yerinde siz olsanız, karşınızdaki rakip ‘evladınız’ bile olsa koltuğu bırakır mısınız?