İnsan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü için II. Dünya Savaşı sonrası kurulan Avrupa Konseyi’nde, 46 üye ülke ve bu ülkelerde yaşayan 700 milyon insan var. Ülkesinde iç hukuk ihlali yaşayanlar, konseye bağlı AİHM’e dava açar. AKP’nin, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı tanıması, Türkiye’den AİHM’e gidişi durdurmaya yetmedi. Türkiye, AİHM başvurusunda birinciliği kimselere kaptırmadı (!) AİHM’e, 2023’te açılan 74 bin 650 davadan 20 bin 110’u yani yüzde 26.9’u, her 4 davadan 1’i yine Türkiye’den. Türkiye’den açılan ve bu yıl karara bağlanan 78 davada, en az 1 kez insan hakları ihlali yapıldığı kanıtlandı.

GÖZLERDEN KAÇIRILDI

Avrupa Birliği, 1.5 ay önce 141 sayfalık 2023 Türkiye Raporu’nu yayınlandı. Uzay gezisi, gıdım gıdım emekli maaş artışı derken, Türkiye’nin 3 yıl önce kabul ettiği İnsan Hakları Eylem Planı’nı AKP’nin hiç uygulamadığı gibi ciddi uyarıların yer aldığı rapor gözlerden kaçırıldı. Raporda, “İnsan hakları, iyileşmediği gibi ifade özgürlüğü çok ciddi geriledi. Gazeteciler, yazarlar, akademisyenler, insan hakları savunucuları ve eleştirel sesler üzerindeki kısıtlamalar, özgürlüklerin kullanılmasını engelliyor. Türkiye, Avrupa Konseyi üyesi olarak taahhüt ettiği insan hakları ve özgürlük standartlarından uzaklaşıp, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve AİHM içtihatlarından saptı” denildi.

ŞAHSIMIN BAŞKANLIĞI

15 Temmuz 2016 tarihine dikkat çekilen raporda, AKP’nin OHAL yasa uygulamalarını ortadan kaldıracak mevzuat değişikliğini ısrarla yapmadığı vurgulandı. Şahsına münhasır başkanlık sistemiyle cumhurbaşkanının haksız avantajlar sağladığı, demokratik kurum işleyişinde çok ciddi eksiklikler olduğu vurgulandı. “Dini ve etnik azınlıklar, toplumsal cinsiyetçi şiddet, ayrımcılık ve nefret söylemi ciddi endişe kaynağı. Türkiye, aleyhindeki hak ihlali kararlarını düzeltmek için çabalamıyor. AİHM kararlarını, Türkiye’nin uygulamayı reddetmesi ciddi sorun” diye raporladı. AB 2023 Türkiye Raporu, Türkiye’nin laik, cumhuriyet rejiminin 100 yıl önceki kuruluş ilkelerinden, fiilen kopartıldığının uluslararası
hukuki kanıtı.

ATATÜRK’Ü GİZLEDİ

Türkiye’nin; insan hakları, hukuk, din, düşünce özgürlüğü gibi evrensel değerlerden kopuk, yasa tanımaz hallerini görmek için AB raporlarına da gerek yok. Cumhuriyetin kuruluşundan 5 ay sonra 3 Mart 1924’te çıkarılan ve halen yürürlükteki Tevhid-i Tedrisat Kanunu’yla medreseler kapatılıp, eğitim öğretimde birlik sağlandı. Gayrimilli (!) Eğitim Bakanlığı, Milli Eğitim Temel Kanunu’ndaki ‘Milli Eğitimin Temel Amacı’ maddesini, “Milli, ahlaki, vatanını milletini seven, bireyler yetiştirmek…” kısmını alarak, tarikatlarla protokoller imzaladı. Yasanın ilk cümlesi, “Atatürk ilke ve devrimleri ile Atatürk milliyetçiliğine bağlı bireyler yetiştirmek” olsa da AKP iktidarı tarikatlarla imzaladığı tüm eğitim protokollerinde bu kısmı gizleyip anayasal suç işliyor.

ANAYASAYA AYKIRI

Süleymancılar, Menzilciler, Kıbrisiler, Cerrahiler, Uşşakiler, Şabaniyeciler, Ticaniler, Hakyolcular derken tarikat ve cemaatler, Türk Milli Eğitim Sistemi’ni kevgire çevirdi. Anayasanın 24. maddesine göre din ve ahlak eğitimi, devletin gözetim ve denetimi altında yapılmak zorunda. Din eğitimi adı altında anayasanın 14. maddesinde belirtilen, “Anayasadaki hak ve hürriyetleri, devletin ülkesi ve bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan, demokratik ve laik cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz” maddesi ihlal edilemez. Öyleyse; Atatürkçü, laik, demokrat, hukukun üstünlüğünü benimsemiş nesiller yetiştirmek, Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in keyfi tasarrufunda olmayıp anayasal görevidir. 

ABİ-ABLA METAFORU

Bakan Tekin’e soralım; cumhuriyeti yıkmaya yeminli, hilafet isteyen, Atatürk düşmanı tarikat şeyh ve şıhların okullarda ne işi var? Tarikatlar yetmedi şimdi de FETÖ’nün “Abi-Abla” metaforu ile Diyanet, ilkokul 3. ve 4. sınıfları camilerde toplayacak. Atatürk, Diyanet’i, MEB’den rol çalması için kurmadı. Cumhuriyet tarihinin en vahşi katliamlarının fitili Kahramanmaraş, Çorum ve Sivas’ta camilerde ateşlendi. Camideki din dersine katılmayan farklı din ve mezheplere mensup çocuklar ve ailelerinin fişlenmeyeceğini kim garanti edecek? AB Türkiye 2023 Raporu’nda dikkat çekilen insan hakları, hukuk, din, düşünce özgürlüğünün sigortası, MEB Temel Kanunu’dur. Atatürk ve cumhuriyetin bu topraklarda barışçıl yaşamın kırmızı çizgisi olduğunu biri artık AKP’ye anlatsın!