YAZMAYAN, söylemeyen, dikkat çekmeyen kalmamıştı. Aklı, izanı, milli onuru, Cumhuriyet sevgisi olan herkes uyarmıştı.
Yapmayın.
Riyad’da oynamayın.
Suudi Arabistan yönteminin Türkiye Cumhuriyeti’ne ve onun kurucusuna ve Cumhuriyetin değerlerine öfkesi, alerjisi, düşmanlığı, çekememezliği, tarihten bugüne hınç devşirmesi var.
Türkü aşağılıyorlar.
Her fırsatta Türkiye’nin karşısında saf tutuyorlar. Türkiye’yi üstü kapalı tehdit ediyorlar. Atatürk’ün Suudileri rencide ettiği peşin hükmüne saplanmışlar, bu hastalıklı duygudan sıyrılamıyorlar. Kralları, prensleri diplomatik ziyaretlerinde Anıtkabir’e gidip saygı duruşunda bulunmayı reddediyorlar.
★★★
Atatürk ne yaptı?
Kulluktan kurtulun.
Vatandaş olun.
Ümmet olmayın.
Sultanlığı kaldırın.
Padişahlığı yıkın.
Şeyhliği silin atın.
Aklı özgürleştirin.
Dini alet etmeyin.
Bağnazlığı bitirin.
İrticaya yol vermeyin.
Laikliğe sıkıca sarılın.
Hukuku üstün kılın.
Tam bağımsızlık isteyin.
★★★
Tam bağımsız olabilmek için çok çalışın, ahlaklı ve şerefli olun. Toprağı işleyin, fabrikalar kurun. Dışa bağımlı olmaktan kurtulun. Batıcı değil uygar olun. Medeniyet ve uygarlık hangi aşamadaysa siz o aşamanın üstüne çıkmaya çalışın ve mutlaka çıkın.
Atatürk!
Türklere söyledi.
Suudi Arabistan’ın yönetici sınıfı Atatürk’ün devrimlerini; Türk Milleti için öneri ve öğütlerini kendi üzerlerine aldılar.
Rencide oldular.
Ümmetçi.
Kralcı.
Hilafetçiler.
Bu yüzden Atatürk’ü sevmiyorlar, hınç biriktirmişler, her fırsatta dışa vuruyorlar.
★★★
Cumhuriyet’in kuruluşunun 100’üncü yılı onuruna oynanacak süper kupa maçı için Suudi Arabistan’ın Başkenti Riyad’ın seçilmesi yapılabilecek en cüce karardı. Bu maçın Suudi Arabistan’da oynanması; Atatürk devrimleri ile Cumhuriyet’in çağdaş uygarlık arayan hedeflerini alçaltan bir karardı.
Dinlemediler.
Kim dinlemedi?
Başta Türkiye’yi yöneten Cumhurbaşkanı, sonra Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı’na seçimle gelen başkanı ve spordan sorumlu bakanı... GS ve FB yönetimi de uzunca süre sessiz kalarak bu maçın Riyad’da oynanmaması gerektiğine itiraz etmediler. FB ve GS başkanlarının susması hataydı. Ve takımları uçağa doldurarak maçı oynamaya Riyad’a gittiler.
★★★
Görmeleri.
Duymaları.
Gerekiyordu.
Suudi Arabistan yönetimi, bu maçı oynayacak GS ve FB futbolcularının giydikleri formalarında “Atatürk fotoğrafını” istemedi. GS futbolcularının elinde; “Ne Mutlu Türküm Diyene” pankartıyla ve FB futbolcularının taşıyacağı; “Yurtta sulh, cihanda sulh” yazısıyla maça çıkmasına izin vermediler.
Türkiye ayağa kalktı.
Atatürk yoksa!
Biz de yokuz!
Tüm takımlar birleşti.
Atatürk’ün izindeyiz.
Binlerce taraftar.
Havalimanına koştu.
★★★
108 milyon TL gibi Türkiye açısından fındık fıstık sayılacak bir para için bu maçın Suudi Arabistan’da oynanması kararı alanların Atatürk sevgisini görmeye, duymaya ihtiyaçları vardı. Bir okurum; “100. Yıl Cumhuriyet Kupası’nı Atatürk Kazandı. Ölümünden 85 yıl sonra bir futbol kupası kazanan lider Mustafa Kemal Atatürk oldu.” diye bana e-mail atmış. İptalin yarattığı sevinci yansıtan yüzlerce okurdan elektronik posta mektubu var; biri de; “Suudi Arabistan’ın ümmet yönetimine Atatürk kırmızı kart gösterdi” diye yazmış.
Kırmızı kart!
Maç oynanmadı ama Suudi şirket galip!
Suudi şirketi AKZİRVE, İstanbul Zeytinburnu’nda 240 ambar sahibinin ortak olduğu Türkiye Nakliyeciler Kooperatifi’nin 120.000 metrekarelik arazisini satın almaya talip oldu. Bu büyük arazi Merter’den Zeytinburnu’na kadar uzanıyordu. Bakanlar Kurulu toplandı. Cumhurbaşkanının onayı ile ambarların yer aldığı 120.000 metrekarelik arazi ile karayollarının E-5 otoyoluna bakan koruma bandındaki arsaları “riskli alan” ilan edildi. Ambar sahipleri itiraz edip Danıştay’a başvurdular. Danıştay araziyi “rezerv yapı alanına” çevirdi. Gece vaktiydi. Polis baskın verdi. Ambarlar yıkıldı. Ambarcılar eşyalarıyla birlikte adeta sürüldü. İktidarda AKP vardı; Zeytinburnu Belediyesi ile İstanbul Büyükşehir Belediye yönetimlerini AKP’li başkanlar kazanmıştı. Yeni imar planı yapıldı. 5 kat izni, 15 kata çıkarıldı. Karayollarına ait E-5 koruma bandına da “plaza” temeli atmak için inşaat hazırlığı başladı. Zeytinburnu Belediyesi görmemiş gibi, Büyükşehir Belediyesi duymamış gibi, karayolları da uyuyormuş gibi yaptı. Bu kadar yüksek yapı “imar planına” aykırıydı. Şehir Plancıları Odası, adalete başvurdu. Şehircilik Bakanlığı hemen devreye girdi. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle afet yasasına dayanarak plan değişikliği re’sen onaylandı. Deprem Toplanma Alanı olması gereken 120.000 metrekare ve artı karayolları E-5 koruma bandı arazileri üzerinde 441 lüks konut, otel, AVM, rezidanslar, oyun alanları, kafeler, lüks lokantalar, butikler, spor merkezleri açıldı. Büyükşehir el değiştirdi. Ekrem İmamoğlu yönetimi, E-5 koruma bandı üzerinde kaçak yapılan rezidansı yıkıp burayı deprem toplanma alanı yapma kararı aldı. Ve yine Çevre Bakanlığı acele karar çıkararak, Cumhurbaşkanı onayı ile “SUUDİ inşaat şirketine koruma kalkanı” örüldü. Suudi şirketi galip.