Merkez Bankası (MB) 2023 yılı sonu bilançosunu açıkladı. Yorumculara göre bilançodaki “diğer kalemler” rakamı, MB’nin 2023 yılında 818 milyar TL zarar ettiğini gösteriyor. Zararın esas sebebi de KKM (Kur Korumalı Mevduat) deniyor. Ben de diyorum ki böyle bir zarar tahakkuk etmiş olamaz. Çünkü KKM’ler halen canlıdır. KKM sahipleri, hesap açılış tarihindeki dolara dönmek isterse, bunun TL karşılığını cari kurdan (bankaları vasıtasıyla) MB’ye ödemek zorundadır. Bu durumda MB tarafından bugüne dek ödenmiş “kur koruma farkları” geri gelecektir. Yani 818 milyar TL zarar sıfırlanacaktır. Esasen “karşılıksız” para basma yetkisi ile donatılmış merkez bankalarının ne kâr etme diye bir amacı, ne de ticari anlamda “kâr” veya “zarar” yaratma özelliği vardır. Eğer Merkez Bankası’nın külfetini halkın sırtına yıktığı bir zarar varsa o da  MB’nin esas görevi olan “fiyat istikrarını korumaya” zerre kadar faydası olmayan genel merkezini Ankara’dan İstanbul’a taşımanın maliyetidir.

KKM DE NEDEN İHDAS EDİLDİ?

KKM, “faizi indirerek enflasyonu düşürme” politikasının yol açtığı TL’den kaçışı (yani devalüasyonu) frenlemek için 21 Aralık 2021’de yürürlüğe konmuştur. Başarılı da olmuştur. Bütün dünyada kambiyo kurları iki nedenle değişir. Birincisi ticaridir. Değişim, cari açığı veya fazlayı ortadan kaldırmaya yönelik bir fiyat hareketidir. İkinci sebep ise finansaldır. Buna “sermaye hareketleri” denir. Tasarruf sahipleri tasarruflarını değerlendirmek amacıyla bir para biriminden diğerine geçer. Bu dönüşümde faiz etkilidir. Türkiye gibi parası döviz olmayan üstelik sürekli cari açık veren bir ülkede, kurları uzun vadede “cari açık” kısa vadede “sermaye hareketleri” belirler. TL faizleri “nas gereği” düşürülmeye başlanınca halk bunu “döviz fiyatı artacak” diye anladı. Çılgınca dolar almaya başladı. Bu paniği durdurmak için KKM diye ürün çıkartıldı. Zaten ortada DTH (Döviz Tevdiat Hesabı) diye “kur korumalı” bir mevduat türü vardı. Vatandaş bankadan döviz talep etmeden (ki bankalar da bunu MB’den satın alacaktı ve MB’de bu talebi karşılayacak kadar döviz yoktu) TL’den dönme dahil KKM devreye sokuldu. Aksi takdirde döviz bitti krizi yaşanacaktı.

ALANA GELİR OLMAYAN VERENE GİDER OLMAZ

KKM’nin Merkez Bankası’na zarar yaratması için, tasarrufunu KKM’ye döndürenlerin, bu dönüştürmeden MB kaynaklı fazladan kazanç sağlamış olması gerekir. Böyle bir kazanç yoktur. Alana gelir olmayan, verene gider olmaz. O panik günlerinde DTH sahipleri veya TL birikimlerini dövize döndürmeye karar verenler, KKM ihdas edilmeseydi ne yapacaklardı? Döviz tasarruflarını ya yurt dışı varlıklara ya da vadeli DTH’ye veya yüksek dolar faizli yerli Eurobond’lara yatıracaktı. 2023 yılı sonunda o kişilerin sahip olduğu dövizli varlıkların bugüne kadar getirdiği nema dahil, cari kurdan TL karşılığı, bugünkü KKM hesaplarındaki paradan pek de az olmayacaktı. Olacak idiyse bunun da kaynağı MB olmayacaktı. Beni çok üzen hatta kızdıran bir uygulamaya değinmeden yazıyı bitirmeyeceğim. Bankalar bir aralık asla etik olmayan bir yönteme başvurup, KKM sahiplerine verdikleri faizin bir kısmını “opsiyon primi” diye adlandırdılar. Tabiri caizse, MB’yi keriz yerine koydular. MB uyandı ve bunu yasakladı.

SON SÖZ: AKP’ye kız, KKM’ye kızma.