İlk olarak 1976'da çekilen Rocky filminin ilki, yoksul ve eğitimsiz bir İtalyan boksörün hayallerine kavuşarak ünlü bir boksör olmasını konu alır. ABD'li bir işçinin kendi imkanlarıyla dünya şampiyonluğuna kadar uzanan öyküsünü anlatır.

Rocky 4'te ise Rocky'nin Rus boksör Ivan Drago ile maçını anlatır. En yakın arkadaşını öldüren Ivan Drago ile karşı karşıya gelmeyi kabul eden emekli Rocky Balboa, Rusya'da yapılacak boks maçına, ABD'deki imkanların aksine medeniyetten uzakta, tamamen doğal koşullarla hazırlanır.

Karda koşar, odun keser, taş kaldırır... Tamamen profesyonel dışı şartlarda hazırlandığı maçı da kazanmayı başarır Rocky... 

Tıpkı Türkiye'de amatör sporcuların çoğunun branşlarına hazırlandıkları gibi... Ancak gerçek hayatla film arasında bir fark vardır. Rocky'nin karşısına ne bir ayı çıkar, ne de kendisini bir yılan ısırır. Çünkü senaryo gereği Ivan Drago ile karşılaşmak zorundadır ve maç saatine kadar başına bir iş gelmez.

Ancak Türkiye'de durum biraz farklı... Amatör sporcular, tesisi yetersizliğinden zor şartlarda çalışmak zorunda kalıyorlar ve başlarına bir şey gelmeden çalışmalarını bitirmeleri şansa kalıyor. 

Ne yazık ki Rabia Topuz bu kadar şanslı değildi. Malatya'nın Akçadağ ilçesine bağlı Kotan Gölü mevkisine giderek kırsal alanda koşu gerçekleştiren Rabia Topuz, yılan ısırması sonucu yoğun bakıma kaldırıldı. Madalyalı milli boksör tıpkı Rusların kasten Rocky Balboa'ya sağladığı, aslında bir sporcunun maruz kalmaması gereken olumsuz koşullarda çalışıyordu. (Pek çok amatör sporcunun yapmak zorunda kaldığı gibi...)

Türkiye Boks Federasyonu ve sporcunun kulübü, geçmiş olsun mesajı yayınladı. Peki federasyon ve kulüplerin görevleri arasında sporculara antrenman yapmasını sağlayacak koşulları sağlamak yok mu? Milli sporcuya 'Geçmiş olsun' demek bu işte sorumluluğu olmayanlara düşmez mi? Bir milli sporcunun yılan ısırığında yoğun bakıma kaldırılması kabul edilebilecek bir şey değildir. 

Amatör sporcular büyük ölçüde kendi şartlarıyla başarıya ulaşıyorlar. Hatta bazı şampiyonalara kendi imkanları ile gitmek zorunda kalıyorlar. Sonra da tüm ülke olarak, sanki çaba harcamışız gibi, başarıları sahipleniyoruz.

Artık sorumluların amatör spor tesislerine de ağırlık vermesi ve sporcuları kaderine terk etmemesi gerekiyor. Bu sürdürebilir bir proje olmaktan oldukça uzak... Aksi takdirde oldukça başarılı olduğumuz amatör sporlarda geçici zaferler kazanmaktan öteye gidemeyeceğiz.