Mustafa Kemal, Samsun’a çıktıktan 50 gün sonra, 8-9 Temmuz 1919’da, Padişah Vahdettin tarafından görevden alındı.

Bunun üzerine, o güne kadar Kurmay Başkanlığını yapan Kazım (Dirik) Bey yanına geldi:

“Artık görevime devam etmemin imkanı yok. İzin verirseniz, Kazım Karabekir Paşa’dan vazife isteyeceğim. Dosyaları kime teslim etmemi emredersiniz?” dedi.

Mustafa Kemal ve yanında oturan Rauf Orbay, bu sözleri işitince vurulmuşa döndüler. Paşa, ilk darbeyi, en yakın silah arkadaşı olan Kurmay Başkanı’ndan yemişti.

Mustafa Kemal, hüzün dolu gözlerle Kazım Bey’e bakarak şunları söyledi:

“Ya öyle mi?.. Peki, dosyaları Hüsrev Bey’e veriniz!..”

Kazım Bey, tepeden bakışlar atarak odadan çıktı.

Oysa kendisi, ölünceye kadar Mustafa Kemal’e yol arkadaşlığı yapacağına yemin edenlerdendi!..

Mustafa Kemal, artık bir sivildi...

★★★

Başyaver Cevat Abbas, telaşla Mustafa Kemal’in odasına girdi:

“Kazım Karabekir Paşa geliyorlar... Arkalarında bir bölük süvari askeri var!..”

Mustafa Kemal’in içinden üzüntüyle karışık bir şüphe geçti. Rengi sararmıştı. Rauf (Orbay) Bey ile beklemeye başladılar.

Karabekir Paşa askerce bir selam verdi. Ardından kendinden emin bir ses tonuyla:

“Komutamda bulunan subay ve erlerin size olan bağlılıklarını bildirmeye geldim. Siz bundan sonra da komutanımsınız...”

Mustafa Kemal, Kazım Karabekir’i coşkuyla kucakladı. Onun için çok değerli, kaderin akışını değiştiren bir gelişmeydi bu...

★★★

Samsun’a çıkışından bir yıl sonra, 11 Mayıs 1920’de, (İstiklal Savaşı devam ederken) Mustafa Kemal idama mahkum edildi.

İdam kararı 24 Mayıs 1920’de Padişah Vahdettin tarafından onaylandı.

Şeyhülislam Dürrizade Abdullah, “Mustafa Kemal ve silah arkadaşları ile Milli Mücadele’ye katılanları kafir ilan eden ve katlinin vacip olduğunu bildiren fetvayı, Sadrazam Damat Ferit ve Padişah Vahdettin’in onayı ile çıkardı.

Vahdettin, 13 Mayıs 1920’de, Milli Mücadele kuvvetlerine karşı işgalcilerle birlikte savaşan Kuvayı İnzibatiye isyancısını Mecidiye Nişanı ile ödüllendirdi.

★★★

Tarihi çarpıtanlara şu soruları sormadan geçemeyiz:

- Padişah ve teslimiyetçi İstanbul Hükümeti, Mustafa Kemal Paşa’yı, Milli Mücadele’yi başlatması için Anadolu’ya göndermiş olsaydı, geri çağırır mıydı?

- Görevinden alır mıydı?

- İdama mahkum ettirir miydi?

- Şeyhülislam’a “Mustafa Kemal, silah arkadaşları ve Milli Mücadele’ye katılanları kafir ilan edip, katli vaciptir” diye fetva verdirir miydi?..

(Kaynak: Tarihin Kıskandığı Lider-Naim Babüroğlu)