İsrail Başbakanı Netanyahu, ülkenin kuzeyindeki ordu üssüne gerçekleştirdiği ziyarette, buradaki askerlere hitap ettiği konuşmasında, "bir varoluş savaşı verdiklerini" savundu.
İsrail'in "kuzeydeki tehdidi durdurmak güneyde de Hamas'ı yer yüzünden silmek için" iki savaş yürüttüğünü ifade eden Netanyahu, Hizbullah'ın henüz savaşa girip girmek istediğini bilemediklerini belirtti.
"HER TÜRLÜ SENARYOYA HAZIRIZ"
Netanyahu, Hizbullah ve Lübnan'ı hedef aldığı açıklamasında, şunları kaydetti:
"Eğer Hizbullah savaşa girmek isterse 2006 Temmuz Savaşı'nı özleyecek. Hayatının hatasını yapacak. Onu hayal edemeyeceği bir güçle sakat bırakacağız. Bu Hizbullah ve Lübnan için feci olacak. Her türlü senaryoya hazırız."
NETANYAHU SORUMLULUKTAN KAÇIYOR
İsrail merkezli Haaretz gazetesinin haberinde, Netanyahu'nun İsrail ordusunu Hamas saldırısını tahmin edememekle suçlamak için çaba sarf ettiği aktarıldı.
"Netanyahu, ordu aleyhinde delil topluyor. Yaptığı özel görüşmelerde neden suçlanmayacağını açıklıyor ve sürekli istihbarat bilgisi almadığını söylüyor." ifadesi kullanılan haberde, bir başka ordu yetkilisinin ise Netanyahu'nun yaptığı şeyin "utanç verici" olduğunu söylediği aktarıldı.
İsrail Başbakanı'nın savaşın başlamasından 4 gün sonra savaş muhabirleriyle koordinasyon için iyi bir sözcü atadığı belirtilen haberde, sözcünün daha önce orduya bağlı Batı Şeria Tümeni Sözcüsü olarak çalıştığı ve görevi sırasında savaş muhabirleriyle tanıştığı bilgisi paylaşıldı.
Yapılan bu atamanın özellikle savaş çıktığı sırada yapılmasının, normal olmadığı kaydedilen haberde, üst düzey askeri komutanların saldırıyı öngörememenin sorumluluğunu üstlendiği, Netanyahu'nun ise hiçbir şekilde sorumluluk almadığı dikkate alındığında "atamanın şüpheli olduğu" değerlendirmesi yapıldı.
Haberde ayrıca, "Netanyahu'nun savaşın başlangıcından bu yana uzun yıllardır ilk kez İsrail'deki çeşitli medya kuruluşlarının başkanlarıyla bir araya geldiğine" dikkat çekildi.
İsrailli analistler de İsrail güvenlik servislerinin saldırıyı tahmin edememesinin "siyasi yansımaları olacak feci bir başarısızlık" olduğu değerlendirmesinde bulunuyor.
İSRAİL-LÜBNAN GERGİNLİĞİ
Abluka altındaki Gazze Şeridi çevresinde 7 Ekim'de İsrail-Filistin çatışması yeniden alevlenmişti. İsrail-Lübnan sınırı da benzer şekilde ısınmış, 8 Ekim'den bu yana İsrail ordusu ile Hizbullah arasında yaşanan çatışmalarda, 22 Hizbullah üyesi ile biri gazeteci 4 sivil hayatını kaybetmişti.
Lübnan tarafından düzenlenen saldırılarda da 3 İsrail askeri ve bir İsrailli sivil yaşamını yitirmişti. İsrail-Lübnan sınırı, 2006'daki 33 gün süren "Temmuz Savaşı"nın ardından ilk defa bu kadar gerginliğe sahne oluyor.
ABD'nin savaş gemisini Doğu Akdeniz'e gönderdiği senaryoda İsrail'in kuzeyinde açılacak yeni bir cephenin, savaşı bölgesel bir boyuta taşımasından endişe ediliyor.
İSRAİL-HAMAS ÇATIŞMASI
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı.
Gazze'den İsrail yönüne binlerce roket atılırken Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı'na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti.
Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırı başlatmıştı.
Gazze'den düzenlenen saldırılarda 306'sı asker 1400 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 İsraillinin yaralandığı aktarılmıştı.
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in Gazze'ye saldırılarında 1873’ü çocuk, 1023'ü kadın olmak üzere 4 bin 651 kişinin öldüğünü, 14 bin 245 kişinin yaralandığını duyurmuştu.
İşgal altındaki Batı Şeria'da da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 90 Filistinlinin öldüğü belirtilmişti. İsrail'in Gazze'ye saldırılarında 18 gazeteci yaşamını yitirmişti. (AA)
Netanyahu, bir ülkeyi daha tehdit etti: Her türlü senaryoya hazırız
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Lübnan'daki Hizbullah'ın savaşa girmekle "hayatının hatasını" yapacağını söylerek "Hizbullah ve Lübnan için feci olacak. Her türlü senaryoya hazırız" ifadesini kullandı.