ABD: Nüfusu: 318 milyon. Milli geliri: 14.4 trilyon dolar. 14 bakanlıkla yönetiliyor. JAPONYA: Nüfusu: 127 milyon. Milli geliri: 5.7 trilyon dolar. 16 bakanlıkla yönetiliyor. ALMANYA: Nüfusu: 81 milyon. Milli geliri: 3.2 trilyon dolar.16 bakanla yönetiliyor. İTALYA: Nüfusu: 60 milyon. Milli geliri: 2 trilyon dolar. 16 bakanlıkla yönetiliyor.

★★★

İSPANYA:

Nüfusu: 47 milyon.
Milli geliri: 1.4 trilyon dolar.
15 bakanlıkla yönetiliyor.

İNGİLTERE:

Nüfusu: 
63 milyon.
Milli geliri: 
2.9 trilyon dolar.
22 bakanlığı var.

★★★

VE TÜRKİYE:

Nüfusu: 
81 milyon.
Milli geliri: 
1.1 trilyon dolar.

Türkiye 2018 yılına kadar; 1 cumhurbaşkanı, 1 başbakan ve 25 bakanlıkla yönetiliyordu. Başbakanlık sistemi kaldırıldı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçildi. Bakanlar cumhurbaşkanına bağlandı. Bakanlıkların yanına başkanlıklar eklendi. Bakanlık ile başkanlıkların toplamı 40’a çıktı. Çok pahalı, şatafatlı, kibirli, büyüklenen devlet yönetimi kuruldu. Memur sayısı 5 milyonu geçti. Makamlar. Kadrolar. Saray binaları. Görülmemiş harcamalar. Döviz yutan ithal makam araçları. Pistler, uçak, helikopter.

★★★

Bu pahalı devlet yönetiminin karşılığında ülkemiz, daha iyiye ve çok daha ileriye gidecekti. Doğru çıkmadı. Ülke çok kötü yönetildi. Kriz patladı. Kriz yapışkan hale geldi. Türkiye her anlamda geriye gidiyor. Adaletin, fırsat eşitliğinin, ahlakın, dürüstlüğün olmadığı bir lekeli yapı, ”gösteriş, riyakarlık, yalakalık” doğurdu; bu üçlü de yüksek yapışkan krizi ve enflasyonu yarattı. Son seçimlerde halk, Türkiye’nin iyi yönetilmediğini cumhurbaşkanı ve onun kadrosunun yüzüne bir şamar olarak vurmuş oldu.

★★★

Çözüm aradılar.
Reçete buldular.

Reçeteli çözüm ile önce ekonomide biraz düzeltme yaratıp ardından muazzam bir iyileşme ortamına geçilecekti. Karanlık işler, karanlık adamlar, karanlık beklentiler, karanlık tahminler ortaya çıktı. Ekonomide düzelme belirtisi ve muazzam bir iyileşmenin geleceği umudu da henüz doğmadı.

★★★

Şatafatlı, kibirli, kendini beğenmiş, kamu parası yiyerek şişinen yönetim şu 3 soruya cevap verebilmiş değil.

Şu döviz açığı!
Niçin büyüdü?
Gelir adaletsizliği!
Niçin bozuldu?
Şu enflasyon!
Niçin yükseldi?

Sadece “enflasyon düşecek” diyorlar. Oysa düşecek olan enflasyon değil. Düşecek olan enflasyon artış hızı. Aylık yüzde 9’dan aylık yüzde 3-4’e gerileyecek. Yani etiketler üzerindeki fiyatlar inmeyecek.

★★★

Merkez Bankası Başkanı, dün “yılın ikinci enflasyon raporu bilgilendirme” toplantısında; “Enflasyonda zirveyi mayıs ayında göreceğiz. Şu anki hesaplarımıza göre baz etkisi ve doğalgaz etkisiyle enflasyonda zirvenin yüzde 75-76 civarında olacağını öngörüyoruz.” dedi.

Sonra!
Artış hızı düşecek.
Reçetemize güvenin. Dışardan döviz akmaya başlayacak, enflasyon da geriye gidecek diyor.

★★★

Güvenin diyor ama TL’deki enflasyonu durdurmak için yazılmış bu reçete Türkiye’yi “dolar enflasyonuna” da soktu. Şu günlerde AVM’lerde “AB menşeli malların fiyatları dolar ya da Euro cinsinden yüzde 30-40 pahalı satılır” oldu. Türkiye hamburger fiyatında ABD’yi geçti. Döviz bazındaki enflasyon ihracatı vurmaya başladı. Yerli üretim aleyhine “ucuz ithalat” teşvik görmeye devam ediyor. Ülke borcu kabarıyor, Devlet Bütçesi’nin gelir gider dengesi artarak bozuluyor.

★★★

Kamu parası yiyerek şişinen bu reçeteli çözüm, sonunda muazzam bir çöküşü mü hazırlıyor? Devleti lüks, şatafat, israf, kibir, büyüklenme, kamu parası yiyerek şişinme bataklığına gömerek yönetenler; “enflasyon düşecek” diyorlar ama şu 3 soruya cevap yok: Döviz açığı niçin büyüdü? Gelir adaleti niçin bozuldu? Enflasyon niçin patladı?

CHP, AKP mikrobuna karşı dikkatli!

Kayırmacılık: Hısım akrabayı, partiliyi, yandaşı, yeğeni, damadı, enişteyi devlet ya da belediye kadrolarında koltuk sahibi etme, mikrobu; AKP iktidarı öncesinden de vardı, ancak 22 yıllık bu iktidar döneminde kendine çok elverişli ortamı buldu. Devletin tüm kurumlarına, belediyelere, en üst kadro koltukları kapladı. Bu mikrobun CHP Belediyeleri’ne de sızma belirtileri ortaya çıktı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İsmail Saymaz’a özel bir demeç verdi ve “yeni seçilmiş belediyelerdeki akraba atamalarına müdahale ettiğini” duyurdu; “kimsenin gözünün yaşına bakmam” diyerek Bursa, Balıkesir, Kırşehir, Yüreğir Belediye Başkanları’nın, yaptığı akraba atamalarını geri aldırttığını açıkladı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da Özlem Güvemli’ye “Belediyeler eş, dost, akraba yerleştirme yeri değil kardeşim. Kim ise fark etmez. Ben de aynı şeyi yapıyorsam, benim partim de hesap soracak. Bu konuda çok netiz” açıklaması yaptı. CHP, AKP mikrobu bulaşmasın diye dikkatli.