“İçinde Atatürk olmayan müfredat sahtedir!”

Gerici tarikat ve cemaatleri savunan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in hazırlattığı yeni eğitim müfredatını özetleyen, eğitimci Kadem Özbay’a ait bir cümle bu…

Okullarda uygulanacak yeni eğitim müfredatını hangi zihniyetin hazırladığını anlatıyor!

Bakanlığın görüşe açtığı müfredat, AKP’nin parti programıyla aynı adı taşıyor:

“Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”

Adı gösterişli ama bilimsellikten uzak, Cumhuriyet değerlerine uymayan  bir müfredat…

“Eğitim-SEN” yeni müfredatı “Okullarda, düşünmeyen, sorgulamayan, eleştirmeyen, itiraz etmeyen, ve yorumlamayan robot ve ruhsuz nesiller yetiştirmek amacıyla hazırlandı!” diye eleştiriyor.

Eğitim İş Artvin Şube Başkanı Filiz Yılmaz;

“Bilimsellik vurgusu yok denilecek kadar az olan bu müfredatla mürit yetiştirilmek mi amaçlanıyor?” diye soruyor.

★★★

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “Tarikat ve cemaatleri” savunan görüşlerini Meclis kürsüsünden milletin gözünün içine baka baka söylemiş ve:

“Biz sizin tarikat ve cemaat dediğiniz sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliğine devam edeceğiz. Onlarla protokoller imzaladık, daha da imzalayacağız!” demişti.

Cumhuriyet değerlerine ve çağdaş eğitime pervasızca meydan okuyan bu kafadaki Bakan’ın ilerici bir müfredat hazırlatmasını beklemek fazla iyimserlik olur.

Dünya görüşü, düşüncesi, amacı belli…

★★★

Avrupa Atatürkçü Düşünce Dernekleri Genel Başkanı Dursun Atılgan “Bakan Bey, laik, bilimsel ve millî eğitim yerine ‘gerici eğitimi’ tercih ediyor!” diyerek Bakan Tekin’i istifaya davet etti.

Eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan da, Bakan Yusuf Tekin’i eleştirerek:

“Bakan Tekin’in STK (Sivil Toplum Kuruluşları) olarak tanımladığı kurumların araştırılması gerekiyor. Millî İstihbarat’ın, Milli Eğitim Bakanı Tekin’in ‘STK’ olduğunu söylediği yapıların iç yüzünü, Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu kurumlarla olan iş birliğinin uygunluğunu soruşturması kaçınılmaz bir hal almıştır” diyor.

★★★

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e Anayasa’nın 42’nci maddesindeki şu hükmü bir kez daha hatırlatmakta yarar var.

“Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz.”

Kısacası: Anayasa gerici eğitime izin vermiyor!

Bir okur mektubu…

Yaşları 80’in üstünde olan ve çeşitli hastalıklarla mücadele eden emekli 5 komutanın cezaevi çilesi hakkında okurlarımdan sık sık mesajlar alıyorum.

Adli Tıp Kurumu’nun “Sağlık durumları nedeniyle cezaevi şartlarında kalmaları sakıncalıdır” mealindeki raporuna rağmen tahliye edilmiyor, hücrelerinde yaşam savaşı veriyorlar.

Çok sayıdaki okur mesajından bir örnek vermek istiyorum. Yaşar Altıntartı’nın gönderdiği mesaj (özetle) şöyle:

“Sayın Turan… Sayıları gitgide azalan yurtsever ve Atatürkçü askerlerden biri olan Çetin Doğan’a reva görülen hukuk dışı muameleyi kaç zamandır yazmaktasınız…

Bu konuda benim dikkatimi çeken bir genel duyarsızlık var sanki…

Hak-hukuk-adalet demeden cümle kurmayan siyasiler neden gündem yapmaz bu konuyu?

Mağdurlar asker olunca duyarlı olmak, politikacılar için imkânsız mı yoksa?

Fakat, sorarsanız hepsi de hukuktan yana ve ‘Özgürlükçü Anayasa’ yapma sevdalısı…

Emekli askerler eski silah arkadaşlarına neden sahip çıkmazlar?

Ya medyadaki nice ‘insan hakları havarisi’ köşe sahibi, konuyu neden yazıp çizmez?

Çetin Doğan ve silah arkadaşlarına reva görülen muamele karşısında, toplumsal ve siyasal bir duyarsızlık söz konusu… Ülkemiz adına çok yazık!”

GÜNÜN SÖZÜ

Adalet olmayan yerde, insan düşer bin bir derde!