Son yıllarda Avrupa'da etkisini artıran aşırı sağ, Hollanda'da da zafer kazandı...
İslam ve yabancı karşıtı Geert Wilders, 13.3 milyon seçmenin oy kullandığı seçimlerden birinci parti çıktı. Wilders’in Özgürlük Partisi (Partij voor de Vrijheid -PVV), diğer partilere oranla en çok oyu aldı ve 150 sandalyeli meclise 35 milletvekili sokmayı garantiledi.
KURAN’I YASAKLAMA SÖZÜ
Böyece Wilders’e başbakanlık yolu da açılmış oldu. Ülkede İslam’ı yasaklamak isteyen, tüm İslami metinleri kaldırmayı ve Kuran’ı yasaklamayı planlayan Wilders ayrıca göçmenleri de kabul etmeyi durduracağını açıklamıştı.
Ülkeyi 13 yıldır yöneten ve son iki yılı büyük tartışmalarla geçen Mark Rutte’nin partisi VVD (Demokrasi ve Özgürlük İçin Halk Partisi) ise 23 vekil çıkarabildi.
Ankara doğumlu 46 yaşındaki Dilan Yeşilgöz- Zegerius başkanlığında seçime giren VVD, üçüncü parti olabildi. Sol ittifak Groenlinks-PvdA ise 26 sandalye çıkardı. Henüz birkaç hafta önce eski Hıristiyan Demokrat lider Omtzigt tarafından kurulan NSC (Yeni Sosyal Anlaşma) partisi ise 20 vekillik çıkardı.
WILDERS’E ÇALIŞABİLECEĞİNİ AÇIKLADI
Seçimlerden kısa süre önce Dilan Yeşilgöz, ülkede istikrarın sağlanması için aşırı sağcı Geert Wilders’le çalışabileceğini açıklamıştı.
Yeşilgöz’den önce parti lideri olan Rutte, aşırı sağcı lider ile çalışmayı hep reddediyordu. Wilders de seçimlerden kısa süre önce İslam ve göçmen karşıtı söylemlerini yumuşatmaya başlamıştı.
Son hükümeti 18 ay önce kuran Başbakan Rutte, sadece 18 ay görevini sürdürebildi ve göç politikasındaki anlaşmazlık nedeniyle hükümette güvenoyunu kaybetti.
Parti liderliğinden de ayrılan Rutte, yeni hükümet görev alana kadar başbakanlığı sürdürecek. Rutte'nin NATO genel sekreteri olmak için kulis yaptığı iddia ediliyor.
Bir önceki seçime göre koalisyon partilerinden Demokratlar 66 (D66) 24’ten 10’a, CDA 15’ten 5’e ve Hristiyan Birlik Partisi (CU) 5’ten 3 sandalyeye düştü.
Üyelerinin çoğunluğu Türk ve diğer Müslümanlar olan Denk Partisinin milletvekili sayısı ise bir önceki seçime göre değişmeyerek 3 oldu.
İLK AÇIKLAMADA GÖÇMEN KARŞITLIĞI
Wilders, yaptığı ilk açıklamada “Seçmen söyleyeceğini söyledi. ‘İltica tsunamisi' ve göçmenleri engelleyeceğiz. Tekrar Hollanda olacağız” dedi. Koalisyonu işaret eden Wilders, “Şimdi tarafların anlaşma zamanı” ifadesini kullandı.
PVV lideri Wilders, ilk sonuçların ardından yaptığı açıklamada, “Kuran ve camilerin yasaklanması gibi demokratik olmayan ya da anayasaya aykırı tedbirler almayacağız” dedi.
HOLLANDA'DAKİ TÜRK SEÇMENE "GÜLE GÜLE" DEMİŞTİ
Mayıs ayındaki seçim döneminde Türkiye ile ilgili paylaşımlarını artıran Wilders kişisel X hesabında Felemenkçe olarak, “Haftalardır, Erdoğan'ın boğucu İslamcı rejiminden büyük ölçüde acı çeken ve gerçekten daha fazla kişisel özgürlük için can atan Türkiye'den laik Türklerden pek çok mesaj alıyorum. Kalbim onlar için kanıyor. Onlarla onların Türkiye'sinde buluşmak, destek olmak ve onlara hitap etmek isterdim ama ne yazık ki onlar ve benim için tehlike çok büyük” yorumunu yapmıştı.
Wilders, “Geçen hafta Hollanda'da İslamcı Erdogan’a oy veren Türklerin Türkiye'ye gönderilmesini önermiştim. Oylarının feci sonuçlarını KENDİLERİ DE yaşayabilsinler diye. Türkiye'deki Türklerden çok destek geldi. Aşağıdaki mesaj tek başına neredeyse 5 milyon kez görüntülendi” diye yazmıştı.
Bu mesajla birlikte Wilders kendi açıklamalarıyla ilgili Türkçe haberleri paylaşarak “Diktatör Erdoğan’ı ve onun Türkiye’deki, Hollanda’daki ve dünyanın herhangi bir yerindeki İslamcı seçmenlerini küçümsüyorum. Kemalizmin laik Türkiye’sini vahşice katlettiler. Bununla birlikte, İslamcılıktan nefret eden ve sadece laik bir Türkiye’de normal ve özgür bir yaşam isteyen tüm Türkleri destekliyorum!” demişti.
Seçimlerden sonra Erdoğan'a oy verenlere öfkelenen Wilders sandıktan zaferle ayrıldı
Hollanda’da 13.3 milyon seçmen, 150 sandalyeli mecliste en büyük oyu, aşırı sağcı Geert Wilders’e verdi. Wilders’in partisi PVV, sandalyelerin 35’ini aldı ve başbakanlık için en güçlü aday oldu. Başbakan Rutte’nin partisi VVD, Ankara doğumlu Dilan Yeşilgöz’ün liderliğinde girdiği seçimde üçüncü oldu.