KEvliliği dolayısıyla Çilimli ilçesi Kuşoğlu köyünden ayrılan ve İstanbul'da 28 yıl kadın kuaförlüğü yapan 53 yaşındaki Onsekiz, emekliliği gelince metropolün stresinden kurtulmak ve çok sevdiği doğada vakit geçirmek için mesleğini bıraktı.
Makine mühendisi eşi ve 2 oğluyla yaklaşık 8 yıl önce köyüne yerleşen Onsekiz, kocasının iş hayatı ve çocuklarının eğitimi dolayısıyla tüm işleri üstlendi.
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın gebe düve desteğiyle aldığı 2 inekle besiciliğe başlayan girişimci kadın, hayvan sayısını geçen süre içinde 12'ye çıkardı.
Süt ve et üretimi yaptığı işinde arpa ve yonca yetiştiriciliği için bakanlıktan tohum desteği de alan Onsekiz, yine tarımsal desteklerle kurduğu serada yetiştirdiği sebzeleri satarak gelir elde ediyor.
"Aldığımız destekler bizi rahatlatıyor"
Onsekiz, uzun süredir hayali olan çiftlik kurma sürecinde yaşadığı olumsuzlukların kendisini güçlendirdiğini söyledi.
Eşi çalıştığı ve çocukları da eğitim hayatlarına devam etmek zorunda oldukları için işleri eline aldığını anlatan Onsekiz, "7,5 yıldır verdiğim mücadele sonunda hayvanlarımla ve doğa ile çok mutluyum" dedi.
Onsekiz, çıraklık dönemi hariç usta öğretici olarak 20 yıl bayan kuaförlüğü yaptığını mesleğini bırakıp çiftçiliğe başladığını aktararak, "Doğa ve çiftçilik bana daha cazip geldi. Mesleğimden emekli oldum ve bütün enerjimi buraya harcıyorum" diye konuştu.
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın çeşitli projelerinden destek aldığına değinen Onsekiz, "Ya hibe olarak ya da yüzde 25 desteklemeler aldım. Destekler bizi rahatlatıyor. Bütün masrafları biz yaparsak ek külfetler oluyor. Hayvan kredisi çekiyoruz, tohum destekleri alıyoruz. Bu konuda çok şanslıyız" ifadesini kullandı.
Onsekiz, üretmenin gerekliliğinden ve çiftçiliğin öneminden bahsederek, köylerdeki çiftçilere bu alanda üretmeyi bırakmamaları çağrısında bulundu.
İklim şartlarının günden güne olumsuzlaştığını ve artık büyük şehirlerde yaşamanın kaos haline geldiğini ifade eden Onsekiz, şöyle konuştu:
"Herkes bu gidişle köyüne dönecek. Ben bu işe başladığımda arkadaşlarım ve akrabalarım 'Bu işi yapamaz, çeker gider.' dedi ama gördüler ki ben yılmadım, azimliyim ve gayet başarılı şekilde devam ediyorum. Bunu gören arkadaşlarım bu kez, 'Nuray sizin oralarda yer var mı? Biz de gelmek istiyoruz' demeye başladı.
Benim yaptığım gibi çalışmalar aslında çok güzel örnek oluyor. Aslında herkesin yüreğinde köye dönmek, çiftçilik yapmak var. Kime sorarsanız sorun aslında herkesin ideali bu ama önemli olan bunu yapabilmek. Gelecek bunu gösteriyor. Zor mu, zor. Mücadele gerektiriyor ama sonunda hayvanlar ve doğa mutluluğun en güzeli."