Türkiye günlerdir ağlıyor...

Kuzey Irak’ta terörist saldırısıyla şehit olan 12 evladımız için yastayız.

12 genç adam... Hepsi pırıl pırıl, temiz yüzlü, güçlü kuvvetli yiğitler... Vatan uğruna canlarını esirgemediler. Fotoğraflarına baktıkça yüreğimiz daha çok yanıyor.

Olaydan sonra düzenlediğimiz hava harekatında, aralarında elebaşlarının da bulunduğu 30 hedefin imha edildiği açıklandı ve “Kanları yerde kalmadı!” denildi.

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler “Artık örgütün hareket kabiliyeti bitme noktasına getirildi” dedi.

Bunlar bir teselli olmaz ve 12 şehidimizin acısını dindiremez!

Yıllardır “Bitti, bitiyor! Terörün belini kırdık!” sözlerini duyuyoruz ama terör hâlâ büyük bela!

Terörün başladığı 1983’ten bu yana tam 40 yıl geçti. Bu can yakıcı sorun hâlâ devam ediyor.

Önceki İçişleri Bakanı Süleyman Soylu “Teröristlerin ayakkabı numaralarına kadar hepsini biliyoruz.” demişti.

Son acı olaylar bu lafların boş olduğunu gösterdi. Terör dışarıdan besleniyor. Öyle olmasa bu caniler çetesi 40 yıl dayanamazdı!

Terör destekçilerinin başında PKK/PYD’li teröristlere milyonlarca dolarlık silah gönderen ve hainleri eğiten ABD geliyor.

Son bir buçuk yılda kaybettiğimiz kahramanlarımızın sayısı 131... Ailelerinin ve tüm ulusumuzun başı sağ olsun.

★★★

Ülkemizi yönetenler, strateji uzmanı E. Tuğgeneral Haldun Solmaztürk’ün sorularına cevap vermeli:

Pençe-Kilit operasyonunun siyasi hedefi nedir? Hükümet bunu açıklamalı.

1 yıl 8 aydır kaldığımız bölgede neden bu kadar şehit veriyoruz? Ortada bir sorun olduğu anlaşılıyor.

Bu sorun, Milli Savunma Komisyonu’nda konuşulmalı, ancak komisyon 2023 yılı içinde sadece bir kez toplandı, o da tanışma toplantısı! Hiç mi sıkılmıyorlar?

1 yıl 8 aydır hedefimiz neydi, bunca süre içinde neler elde ettik, bunun da açıklanması lazım!”

Kadıköy’den cevap geldi

Dün, Kadıköy Belediyesi’ndeki çeşitli yolsuzluk iddialarından bahsederek, Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı’nın, personeli hakkındaki vahim suçlamalar için ne dediğini, ne yaptığını sormuştum.

Başkan Odabaşı cevap gönderdi. Etik gazetecilik anlayışımız gereği bu yazıyı yayınlıyorum:

“CHP aday seçerken kılı kırk yarmalı” başlıklı yazınızda adımın geçmesi üzerine bu hususlarla ilgili cevabımdır.

Öncelikle, Kadıköy Belediye Başkanı olarak adıma açılmış bir dava olmadığını belirterek hakkımı teslim ettiğiniz için teşekkür ederim.

Ancak, bu bilgiye rağmen adımın yolsuzluk iddiasının aktörü yapılması doğru olmamıştır. 18 aydır iddianamesi dahi hazırlanmamış, tutuklusu olmayan bir davada eksik kaldığımı, kimseyi görevden almadığımı yazmışsınız.

Başkan yardımcımız Fahrettin Kayhan’ın hakkında şu ana kadar açılmış bir dava/soruşturma bulunmamaktadır. Kaynağı ve niyeti bizce belli dedikodular üzerinden belediye yönetilemeyeceğini, haysiyet cellatlığı yapmayacağımı da belirtmek isterim.

İçlerinde amir dahi olmayan ve gözaltına alınan, sonrasında tutuklanan kamu personelinden de kimsenin cezaevinde kalmadığını bilginize sunuyorum.

Personelimiz, ilgili kanuna (657/138 ve devamı) göre görevine devam etmektedir. İçişleri Bakanlığı’nca görevlendirilen Mülkiye Müfettişleri tarafından kurumumuz aleyhinde verilmiş herhangi bir karar bulunmamaktadır.

Adı geçen ya da başka herhangi bir başkan yardımcım hakkında bu olayla ilgili hiçbir açılmış dava/soruşturma bulunmamaktadır. Hal böyleyken, bir hukuk insanı olarak hakikatten uzak dedikodular üzerinden hüküm veren biri olmayacağımı bilmenizi isterim.

Bir de size bir davetimiz olacak. Uygun olan bir zamanda size belediyemizi gezdirmek, faaliyetlerimizi tanıtmak isterim. Bu vesileyle belediyeye hakimiyetim üzerindeki soru işaretlerinizi gidereceğimi ümit ediyorum.

Herhangi bir kızgınlık ya da kırgınlık taşımayan cevabımın köşenizde yayınlamasını istirham eder, saygılarımı sunarım.” (Av. Şerdil Dara Odabaşı-Kadıköy Belediye Başkanı)

GÜNÜN SÖZÜ

Vatan için ölmek de var, fakat borcun yaşamaktır (T. Fikret)