Karasu Fırat’a akıyor. Sabır Deresi de Karasu’ya bakıyor. Rüşvetçi Allahsız altıncıya Fırat’a akan suyun 350 metre yakınında, fay hattı üzerinde siyanür, sülfürik asit, silika ve 21 kalem ağır kimyasal ile vahşi sömürge madenciliğini hortlatacak “altın çıkarma ruhsatı” bile bile verildi.
2009 yılıydı.
Kolaylık gördü.
Kollama gördü.
Kayırma gördü.
★★★
Cumhurbaşkanlığı.
Enerji Bakanlığı.
Çevre Bakanlığı.
Çalışma Bakanlığı.
Erzincan’da vali.
Erzincanlı Başbakan.
ÇED’i hazırlayan ve kapasite artışı uygundur diyenler: Maden İşleri Genel Müdürlüğü. Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü. Orman Genel Müdürlüğü. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü. Meteoroloji Genel Müdürlüğü. Erzincan Şehri Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü. Erzincan Şehri Halk Sağlığı Müdürlüğü. Erzincan İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği. 2009 yılında ruhsatı veren dönemin Enerji Bakanı, 2021 yılında hazırlanan ÇED raporu ile 2 kez üst üste kapasite artırımının altında imzası bulunan dönemin Çevre Bakanı, 2009 yılından beri dönemin Çalışma Bakanları. 2022 yılında boru patlaması sonucu toprağa 20 ton siyanürlü solüsyon sızdırmaktan mahkum olmasına rağmen 2023 yılında üçüncü kez kapasite artırımına izin veren dönemin Çevre Bakanı. 2023 yılı Mart ayında altıncının devlete olan 7.2 milyon dolar vergi borcunun silinmesine göz yuman ve bu yolla altıncının havayı, suyu, toprağı zehirlemesini açıkça teşvik eden dönemin Hazine ve Maliye Bakanı. “Altınla Tanışan İliç Doğu’nun Paris’i oldu- Anagold Madencilikten Erzincanlı Çiftçilere Geliştirme Eğitimi- Anagold Firması’nın Sosyal Kalkınma Projeleri- Anagold ekibi deprem bölgesinde” diye manşet atıp yazan, TV’de program yapan iktidar yandaşı basın.
Erzincan Üniversitesi.
Erzincan Futbol Takımı.
Erzincan Ticaret Odası.
Ve yoksulluktan kurtulmak için altıncıya sarılan ve sarıldıkça aklı, izanı, basireti bağlanan, kendi öz vatanının toprağını, suyunu, havasını, ağacını, hayvanını, börtü böceğini unutan bölgenin çiftçi- köylü halkı. Bölge halkına “yoksulluktan kurtulmanız için size Amerika’dan Kanada’dan yerli Çalık ortaklı altıncı bulup getirdim, ona sarılın” diye telkinler sunup oy toplayan tekrar yazıyorum; Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Enerji Bakanlığı, Çevre Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı...
Kolladılar.
★★★
Allahsız rüşvetçi altıncı, bu kollama ve kayırmaya güvenerek fizik, matematik, kimya, jeoloji ilminin koyduğu ölçüleri kat be kat aşan yükseklikte siyanürlü, sülfürik asitli ve 21 çeşit ağır kimyasal ile bulamaç olmuş yapma toprak dağı Fırat’ı besleyen Karasu Vadisi’nin yamacına deprem fay hattı üzerine yığdı.
O yığın çatladı.
Karasuya aktı.
Akıp göçen dağ gibi toprak yoğun asit ve zehir içeriyor. Sızdırmazlık da yapılmamış. Sonuca bak gör hainliği: Bölge çöle dönmüş. Ağaçlar yok olmuş. Tarım arazisi ekilip biçilemez ve geri döndürülemez derecede yıkıma uğramış. Doğa can telaşına düşmüş. Hamile kadınlar sakat bebe doğuruyor. Kanser vakaları artmış. Bu zehir dağının yarılıp patlayıp Karasu Vadisi’ne akması yarın dünyada uluslararası sorun haline getirilip Türkiye suçlanırsa şaşmayın.
★★★
İş güvenliği uzmanı solüsyonu sordu. Borulama süpervizörü de çatlağı gördü. Heyelandan bir gön önce işe başlayan mühendisi de uyardık. Böyle sözüm ona ciddiyet kokulu bilgileri basına yazdırıyorlar. Üç beş günah keçisi arıyorlar. Onların üzerine yıkıp yeniden altıncıyla sarmaş dolaş olacaklar.
Ruhsatı:
Hangi Bakan verdi?
ÇED raporlarını:
Hangi Bakan hazırlattı?
Ülkeyi ve doğayı gözeten vatanseverlerin ÇED raporlarına ve bakanlıklara karşı açtıkları davalarda altıncı şirket lehine görüş bildiren bilirkişiler kimdi? Amerikalı- Kanadalı çok uluslu şirketin patronu, yerli işadamına yüzde 20 pay verdiği tarihte “altın çıkarma izinlerini” almış mıydı? Yoksa izinleri almayı kolaylaştırmak için mi kendine yerli ortak arayıp buldu? Anagold Şirketi sermaye için gerekli fon yetersizliğinden mi, yoksa altın madenciliğindeki uzmanlığından dolayı mı Çalık Holding’e yüzde 20 ortaklık verdi?
Siyanür uçucu.
Ne kalıcı?
Rapor yazıp uyarmıştım!
Bana gelen mektuplar, bilgi içeriyorsa ve yanlışı düzeltiyorsa siz okurlara da yazılmış sayarım. Paylaşıyorum: “Necati Bey, bugünkü yazınızı okudum. Yazınızın son bölümünde İliç maden sahasının, Bingöl-Yedisu Fay Hattı’nın üzerinde bulunduğunu belirtmişsiniz. Sanırım internetten edindiğiniz bu yanlış bilgiyi düzeltmek için sizi rahatsız ediyorum. Yedisu segmenti, Erzincan Ovası’nın doğusunda yer alır ve Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun doğu kesimini oluşturur. Kuzey Anadolu Fayı’ndan ayrılan Yakapınar- Göksun ve Malatya- Ovacık fay zonları olarak isimlendirilen iki aktif fay zonu arasında yer almaktadır. Bunun yanı sıra maden ocağı, siyanür atık barajı ve atık alanları, doğudaki Malatya-Ovacık Fayı’ndan ayrılan ve Sabırlı Dere (toprak kaymasının doldurduğu dere yatağı) boyunca batıdaki Yakapınar- Göksun Fayı’na doğru uzanan Ziyaret Tepe Fayı olarak adlandırılan bir fayın tam üzerindedir. Son derece riskli bir alandır. Toprak kaymasından başka fayların hareket etme riski çok yüksektir ve bir gün olacaktır. Ben, 2005 senesinde Allahsız Altıncı (!) sahayı kapatmış ve işletmeye başlama hazırlıkları aşamasında iken, şirketin benden istediği rapor için bölgede saha çalışması yapmıştım. Bu hazırladığım ve riskleri belirttiğim rapor bir daha gündeme gelmedi. Saygılarımla.
Prof. Dr. Ali Elmas.”