Aşağıdaki fotoğrafta bir Orman Genel Müdürlüğü afişi var.

Orman alanlarından geçen otoyolların kenarında sıkça görebilirsiniz.



Ne diyor afişte?

“Orman biterse hayat biter”

Ne kadar haklı değil mi?

Zira orman hayattır!

Oksijen kaynağıdır.

İklim düzenleyicisidir.

Milyonlarca canlının habitatıdır.

Bir ormanı yok ettiğinizde, bir oksijen kaynağını yok edersiniz.

Bir ormanı yok ettiğinizde, o bölgenin iklimini değiştirirsiniz.

Bir ormanı yok ettiğinizde, milyonlarca böcek, yüzbinlerce arı, onbinlerce kurt, kuş, ayı, tilki, sincap, geyik, tavşan ve bilumum canlılar aç ve açıkta kalır.

★★★



Şimdi aşağıdaki uydu haritalarına bakın.

İlki 2004 Nisan ayı.

Faaliyet başlamış ancak henüz köyler, yeşil alanlar bu faaliyetten etkilenmemiş.



İkinci harita 2005 yılından. Görüldüğü gibi, santral inşa edilmeye başlanmış, madencilik faaliyetleri yoğunlaşmış ve yeşil üzerinde beyaz lekeler artmaya başlamış.



Bir sonraki harita 2015’ten. Ormanları koruma sözü veren işletmeciler haritayı beyazı boyamayı sürdürmüş.



 

2023 yılına gelindiğinde yaklaşık 65 kilometrekare bir alan şirketlere teslim olmuş. Bölgedeki orman alanları, kömür çıkarmak için tek tek yok edilmiş.

İkizköy, bölgede mağdur olan son köy. 2004’ten bu yana bölgedeki köylerin çevresindeki yeşil alanlar yok edilmiş.

İkizköy şimdi hızar sesleri eşliğinde ormanlarını kaybetti.

Yarın, ağaçları kesilen arazilerde patlayıcılar ateşlenecek ve köylüler aylarca patlama sesleri duyacak.

Ormanın yok edilmesi zaten doğal dengeyi bozmuştu. Patlamalar daha da bozacak.

Canını kurtaran ağaçlar, hayvanlar, insanlar bu kez madenin ve termik santralın saçtığı toz toprakla, kömür tozlarıyla, dumanla, zehirli atıklarla uğraşıp duracak.

Sonra kanser vakaları artacak.

Arıları, kuşları, yaban hayatı göç eden o coğrafya çölleşecek, yaşanamaz hale gelecek.

Yaşanmaz hale gelen o coğrafyada köylüler göç etmek zorunda kalacak.

Orman Genel Müdürlüğünün afişinde yer alan yardım numarası 122’yi arayacak insan dahi kalmayacak.

Afişte denildiği gibi, hayat bitecek.

★★★

Ne diyordu Anayasamızın 169. Maddesi?

“Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir.

Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz.

Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz; münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz.”

Bu orman katliamını yapanlar, bugün yanlarına kâr kaldı sanabilir.

Ancak Anayasa’da da dediği gibi, suçları hiçbir zaman hiçbir gerekçeyle affedilmeyecek.

Önünde sonunda cezasını çekecekler.