Korkunç derecede zeki ve kurnaz bir ülke yönetimimiz var. En başından beri plan üstüne plan kuruyorlar.

Üretimi teşvik etmek yerine ithalat yaparak fiyatı düşürmeye çalışmak tam da dünya lideri bir ülkenin yapacağı türden bir hamle... Lider ülke çok olduğuna göre aralarından sıyrılmak ayrı bir mesele...

★★★

Mehdi Eker’in Tarım Bakanlığı döneminde, 2013 yılında Afrika ülkesi Sudan’da tarımsal üretim yapmak üzere 99 yıllığına tarım arazisi kiralanması gündeme geldi.

Sadece gelse iyi... 2015 yılında ortak şirket kuruldu. Bu arazilerde hem devlet hem özel sektör tarımsal üretim yapacaktı.

★★★

Nihayetinde 7 milyon 805 bin dönüm tarım arazisi 99 yıllığına kiralandı. Hükümetin büyük destek verdiği bu projeyle, bu topraklarda ananas, mango, avokado, pepino, jambu, kanola, pamuk ve yağlı tohum gibi Türkiye’de yetişmeyen ya da üretim açığı olan tropikal tarım ürünlerinin ucuza yetiştirileceği açıklandı.

Üretim açığımız olan pepino ve jambu yetiştirmeden bu ülke bugüne kadar nasıl ayakta kaldı, hâlâ aklım almıyor. Neyse ki tarımdan da anlayan bir dünya liderimiz vardı.

★★★

Hele tarımın şövalyesi Mehdi Eker... Abartmıyorum... Gerçekten şövalye kendisi...

Yıl 2012... Yer Fransa... Görkemli bir tören yapılıyor. Fransa’ya hizmetlerinden dolayı layık görünenlere Fransa Hükümeti tarafından Şövalye Liyakat Nişanları veriyor.

Geleneksel olarak 1883 yılından itibaren verilen liyakat nişanı ilk kez bir Türk bakanına nasip oluyor. “Chevalier dans l-Ordre du Merite Agricole” yani “Tarım Alanında Şövalye Liyakat Nişanı” AKP’nin tarım bakanı Mehdi Eker tarafından “onur duyularak” alınıyor.

★★★

Peki, Türkiye’nin tarım bakanı Fransa’nın şövalyelik unvanını nasıl hak etti?

Fransa özellikle hayvancılıkta sıkıntılı günler yaşıyordu. Hükümetin uyguladığı politikaları protesto eden çiftçiler, başkent Paris’teki dünyaca ünlü Eyfel Kulesi’nin önünde toplanmıştı. Yolları kapatan çiftçiler, lastik ve saman yakarak eylem yapmıştı.

★★★

Türkiye’de o yıllarda canlı hayvan ve et ithalatı için kapıları açtı. Dış Ticaret Müsteşarlığı verilerine göre, 2010- 2012 döneminde Türkiye, Fransa’dan yaklaşık 250 milyon dolarlık canlı hayvan ve et ithalatı gerçekleştirdi.

Kendi yetiştiricisine hayrı olmayan Türkiye, Fransız hayvancılarının beyaz atlı şövalyesi oldu. Mehdi Eker pişkin bir şekilde Paris’e gitti, nişanı aldı, onur duydu! Kral yapsalar yeriydi...

★★★

Sudan’a dönersek. Yıllar geçti, bakanlar değişti. Bir kişi aynı kaldı. Israrla projeye devam etti.

Meclis’te sorulan sorular üzerine 2017’de dönemin gıda, tarım ve hayvancılık bakanı Faruk Çelik, bunun “vizyon meselesi” olduğunu söyledi. Her daim bulunur övecek birileri...

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçildikten sonra Tarım ve Orman Bakanlığı görevine Bekir Pakdemirli getirildi. Erdoğan’ın selamını götüren Pakdemirli, kendisine “Sudan’a git, onlarla iş yap” emri geldiğini iletti.

★★★

Yıllarca maaşlar, huzur hakkı, ikramiyeler, kira giderleri, git-gel masrafları ödendi. Şirket cayır cayır para yedi.

Geçen hafta Resmi Gazete’de yayınlanan karar ile Türk Sudan Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Anonim Şirketi tasfiye edildi. Belli ki sıkıldı, artık canı oynamak istemedi.

İşin enteresan tarafı kurulan şirketin genel müdürü Sudan’ın istenen araziyi hiç devretmediğini söyledi. Olur böyle şeyler... Sana hesap mı verecekti? Sıradaki...