Sanki bu sezonun tempo anlamında en yavaş maçını oynuyordu Galatasaray... Karagümrük, presli ve temaslı oyunu benimsemişti. Boey ve Barış, rahat rahat çıkamıyordu. Mertens ve Icardi, yakın markajdan kurtulamayınca hücum bölgesi işlemedi. Sıkıntı vardı açıkçası...

Böyle başlangıçlar yaşayabilirsiniz. O zaman rakibin hata yapmasını kovalayacaksınız. Kerem Demirbay’ın şutunda genç kaleci Emre topu iyi karşılayamadı ve Kerem Aktürkoğlu bu hatayı affetmedi. İlk yarıyı sadece beş isabetli şutla kapatmak oyunun olumsuz tarafını gösteriyordu Galatasaray adına...

Mendes'in pozisyonu, hakem ve VAR’a göre penaltı değildi. İtiraz etti Karagümrük... Verilebilirdi penaltı...

Mertens, dün akşam kötüydü. Ziyech, doksanlı yıllarda oynasa futbol dünyası onun heykelini diker, hakkında kitap ve belgeseller hazırlanırdı. Günümüz futbolunda sahada kaybolunca bu iş olmuyor. Rakip yarı sahada iyi pres yapıp, pas hatasına zorlarsan, İcardi sahne alır. Boğucu baskı ve yüksek tempoda Icardi yine iyi işler yapar. Yapamazsan, Icardi kaybolur. Bu olayı artık biliyoruz.

Demirbay, vasat oynadı. Barış Alper, savunma oyuncularının sakin olması gerektiğini öğrenmeli. Çok kısa sürede kırmızı kart görebilirdi. Uzun süredir oynamayan ve maç eksiği olan Günay, Can’ın karşısında yaptığı nefis kurtarışla maça damga vurdu. Zaha ve Kaan Ayhan daha erken oyuna girseler, işler daha iyi gidebilirdi. Bakambu yine etkisizdi. Ndombele bildiğiniz gibi. Tete’yi düşüşte gördüm.

Galatasaray'ın bu sezon en etkisiz kaldığı maçtı ama kazanan daima haklıdır.