Arnold J. Toynbee (1889- 1975) dünyanın en çok okunan, tercüme edilen İngiliz tarihçi...

Birinci Dünya Savaşı’nda istihbarat dairesinin propaganda bürosunda çalıştı. Yayınlar çıkardı. Örneğin: “Blue Book-Mavi Kitap” adlı eserde Türkiye’yi hayli karaladı. Ki yalan olduğunu sonra itiraf etti. Hatta 1920’ler başında Türkiye’ye geldi. İngiliz kamuoyunun önyargısına rağmen Türklerin değil Yunan’ın Anadolu’da katliam yaptığını yazdı.

Yıllar içinde Halide Edip, Adnan Adıvar, Rauf Orbay, Fethi Okyar gibi Türkler ile dostluk kurdu. Hatıralar kitabını okuduğunuzda göreceksiniz ki, Atatürk’ü pek sevmiyor! 1923 yılındaki tanışmalarında tartışmışlardı. Neyse.

Sözü Toynbee’in, Hatıralar/Tanıdıklarım kitabına getireceğim.

Önsözünde diyor ki; hatıralarım ile kimseyi incitmek istemedim, buna çok dikkat ettim, insanları üzecek konulara girmedim...

Karşınızda bir İngiliz centilmeni olduğunu düşünmeyiniz! Çünkü, Toynbee (İlber Ortaylı gibi) dedikoduyu pek seviyor ve fikirlerine katılmadığı dostlarını iğnelemekten hiç geri durmuyor! Mesela, Webb ailesi bunlardan biri...

Konuyu Lenin’e bağlayacağım; önceki gün/ 21 Ocak yüzüncü ölüm yıl dönümüydü. Ne alaka demeyiniz!

★★★

 Sidney J. Webb (1859 - 1947)...

Ekonomist idi.

Aralarında Bernard Shaw, HG Wells, Bertrand Russell gibi entelektüellerin bulunduğu İngiliz sosyalist örgüt Fabian Topluluğu’nun -eşi Beatrice Webb ile birlikte- merkezindeydi. (Ki Webb’ler öncülüğünde bu örgüt, bugün dünyanın sayılı üniversitelerinden -sol geleneğin sürdüğü- “London School of Economics/LSE” üniversitesini kurdu.)

İngiliz İşçi Partisi kurucusuydu. Hükümet kabinelerinde görev yaptı.

Sidney Webb (Yalçın Küçük gibi) çok çalışkandı, elliyi aşkın kitap yazdı. Bazı eserleri eşi Beatrice Webb ile birlikte kaleme aldı. (“Toplu Pazarlık” terimi Beatrice’e aittir.)

İkilinin 1897’de yazdığı “Endüstriyel Demokrasi” adlı kitaplarını Lenin, “İngiliz Sendikacılığının Teorisi ve Uygulaması” adıyla 1900’da Rusçaya çevirdi...

Webb çiftinin 1935’te yazdıkları “Sovyet Komünizmi: Yeni Bir Medeniyet” ve 1942’de yazdıkları “Sovyet Rusya Hakkındaki Gerçek” adlı kitapları İngiltere’de -özellikle de Soğuk Savaş döneminde- hedef yapıldı...

Beatrice’in kız kardeşlerinin çocukları yazar Barbara Drake ve gazeteci John Cripps’in Sovyet gezileri Webb’lere saldırıyı büyüttü.

İngilizler, önde gelen bu entelektüeller hakkında söylemedik ağır söz bırakmadı. Tarihçi Toynbee de anı kitabında, Webb çiftiyle ilgili -Sovyet seyahatini- “hacca gittiler” gibi kinayeli yazmaktan geri durmadı.

Uzatmayayım. Bu yazdıklarımın Lenin ile ilgisi ne?

★★★

Meselem, gençliğinden beri yardımda bulunan Webb’lere yönelik Toynbee’in kırıcı tavrındaki ikiyüzlülüğü yazmak değil. Şu:

Yüzüncü ölüm yıl dönümünde Lenin hakkında Batı’da nitelikli makalelerin olmamasının sebebini aramak! Soğuk Savaş biteli kırk küsur yıl oldu. O halde insanlık tarihini değiştiren entelektüel siyasi lider Lenin niçin inatla görülmek istenmiyor? Yanıtı Toynbee anılarında var:

Webb çifti Sovyetlerden dönünce izlenimlerini paylaşmak için LSE üniversitesinde yemek daveti veriyor. Toynbee de davetliler arasında...

Ardından Beatrice Webb Sovyet Komünizmi: Yeni Bir Medeniyet kitabının bazı taslaklarını Toynbee’ye gönderiyor.

Toynbee özellikle Lenin bölümünü merakla okuyor:

-Teoride Lenin tarihsel zorunluluk nedeniyle kapitalizmin yok olacağına inanan Marks’ın yolunu takip ediyor. Neden Lenin sırtını yaslayıp oturmamış kapitalizmin zorunluluk olarak yıkılacağını beklememiştir?

Marksist teoriyi hiç anlamadığı belli olan ve hatalı argümanı ile çocukça değerlendirmede bulunan Toynbee, Batı’da hâlâ bilim insanı görülüyor!

Sadece Lenin bilgisizliği/ konusu değil, bugün Batı düşüncesinin çöküşünün sebebi, bu bulaşıcı cehalet...