ALAY davulu gibi gerilen futbolda elde kalan tek derbi hakemini de hallettikten sonra oynanan ilk önemli maç kazasız belasız geçildi.

HAFTA içi Spor Bakanı ile yapılan Kulüpler Birliği toplantısından sonra alınması gereken radikal kararların açıklanmasını beklerken, adeta bir kooperatif genel kurulu sonrası dilek ve temenniler konuşması gibi bir açıklama yapılması, herkesi şaşırtmıştı. Radikal kararlar alınmayınca, bizim de derbi ile ilgili endişelerimiz artmıştı.

HAKEMİN adı açıklanınca da her zamanki gibi yöneticiler tarafından aynı iklimin oluşturulması uzun sürmedi. Kısaca değişen hiçbir şey yok. Anlaşılan; aynı şeyi yaparak farklı sonuç alma hayalperestliğine devam edilecek!

MAÇIN ilk yarısı takımların birbirlerini kontrol etmesiyle geçti. Tabi bu durum deplasmanda oynayan Galatasaray’ın işine geldi. İkinci yarı ise özellikle 65. dakikadan sonra futbolcular arasındaki ‘illegal’ temaslar artmaya başladı. Hakemin hemen hepsini değerlendirdiği bu temaslar bir gün bir futbolcunun başını fena yakacak. Anlaşılan, yaşananlardan bazı oyuncuların ders almaya niyeti yok.


ÖZELLİKLE İrfan Can’a seslenmek istiyorum: Çok iyi futbolcusun, ancak kötü bir alışkanlığın var. O da sanki saha içerisinde görevli 4. hakem gibi her şeye karışıyorsun. Bunları bırakıp sadece işine konsantre olduğunda emin ol hem sen, hem de bizler daha keyif aşacağız.


İKİNCİ yarı futbolda ne oldu diye soracak olursanız, ben ortada futbol görmedim. Eğitim taburu gibi durmadan doldur boşalt ile göz boyayan bu futbolculara Arda Kardeşler gelmeyip maça düdüğünü yollasa bile yönetirmiş, boşa endişelenmişiz!