Hürriyet Gazetesine saldıranları yönlendirenlerden biri olan AKP Gençlik Kolları Başkanı ve Milletvekili Abdurrahim Boynukalın’ın sosyal medyada paylaştığı mesajları biliyorsunuz.
Açılım (!) sürecine denk gelen o mesajlarda terör örgütü PKK’nın İmralı’daki başı Abdullah Öcalan’ı övüyor, Atatürk heykellerini yakıp yıkan teröristlere methiyeler düzüyor.
Ama aynı kişi, çevresine topladığı kalabalığa gazetenin PKK destekçisi (!)
olduğunu söyleyerek Hürriyet’i hedef gösteriyor, vatan hainliğiyle suçluyor.
Bunları yaparken PKK’ya en büyük arka çıkanın kendisi olduğunun kimse tarafından bilinemeyeceğini düşünüyor.
En vahimi de çevresindeki gözü dönmüş kişilerin “Yahu biz Hürriyet”e saldırıyoruz ama, asıl PKK övgücüsü yanıbaşımızda duruyor?” diye bir sorgulama yapamayacağını biliyor.
O nedenle öfkeli kalabalığa gazı verdikçe veriyor.
* * *
İnsanın tüylerini ürperten o görüntüleri izledikçe aklıma şu ibret verici hikaye geliyor:
“...Günün birinde Hz. Ali taraftarlarının yoğun olarak yaşadığı Küfe’den bir Arap, devesiyle Şam’a gelmiş. Şam sokaklarında dolaşırken biri ona yaklaşıp; “Ver o dişi deveyi bana!” demiş... Tartışma büyümüş, Küfeli adam; “Bu deve benimdir, üstelik de dişi değil erkektir” diye itiraz etse de anlaşamamışlar.
Konu Muaviye’ye yansımış. Muaviye’nin ne diyeceğini merak eden halk meydanda toplanmış...
Muaviye, Küfe’den gelenle, Şam’da deveyi onun elinden almaya kalkan yerliyi dinledikten sonra kararını açıklamış:
“Bu dişi deve Şamlınındır!..”
Sonra da toplananlara dönüp sormuş:
“Ey cemaat, bu dişi deve kimindir?..”
Cemaat hep birlikte bağırmış:
“Şamlınındır!..”
Küfeli, şaşkın bir vaziyette devesinin ardından bakakalırken, Muaviye onu yanına çağırmış:
“Bak Küfeli, beni iyi dinle!.. Sen de ben de biliyoruz ki, bu deve senindir, dişi değil, erkektir! Ama sen Küfe’ye dönünce Ali’ye de ki; “Ey Ali, Muaviye’nin dişi deveyi erkekten ayırt edemeyen, ama o ne derse evet diyen on bin adamı var! Bunu bil, ayağını denk al!..”
* * *
Günümüz Türkiye’sinde de muktedirin Muaviye’ninkilere benzeyen, o ne derse hiç sorgulamadan inanan adamları var.
Bunlar, artık bir dekordan ibaret olan AKP iktidarının ülkeyi yönetemediğini, yanlış üstüne yanlış yaptığını, hatta felakete sürüklediğini göremiyor.
Sözüm kuşkusuz AKP’ye oy veren tüm seçmenlere değil. Ama sorgulamadan inanan bir kesim, giderek artan faşizan baskıların, iktidarın ömrünü uzatabileceğine inanıyor.
Birilerinin dolduruşuna kolayca geliyor, örneğin AKP’ye oy vermeyen herkesi PKK’lı ilan edebiliyor.
Hedef göstermekle kalmayıp, tetikçilik de yapıyor.
* * *
Ne yazık ki asıl sorun da burada sevgili okurlarım.
Zira içinden geçtiğimiz kritik süreçte hangi siyasi partiyi desteklerse desteklesin, Türkiye’de yaşayan ve vatanını seven herkesin, ürkütücü senaryoyu görmesi gerekiyor.
Sahnelen oyun tek kelime ile korkunç!
Bizi bölmek, parçalamak ve Suriye’ye döndürmek istiyorlar.
Analiz yetileri paralize olmuş AKP mekanizmaları, yandaş medyanın paraya adanmış kalemleri ve bindirilmiş öfkeli kıtalar da yangına körükle gidiyor.
Böylece felaket senaryosunu kurgulayan küresel müelliflerin ve PKK’nın ekmeğine yağ sürüyorlar.
* * *
Ey muktedir titre ve kendine gel.
Demokrasi tramvayından indikten sonra bindiğin kin, öfke ve ihtiras tramvayından in. Hem de hiç vakit geçirmeden in!
Belki çok geç ama; binebilirsen barış, kardeşlik, sevgi ve hoşgörü tramvayına bin!..
Zira vatanı kanlı kardeş kavgasının ve bölünmenin eşiğine getirdin...
Vatanı, kardeş kavgasının bölünmenin eşiğine getirdin...
Uğur Dündar
Yayınlanma: