Her iki yılda bir af ya da yapılandırma düzenlemesi çıkartılan ülkemizde, vergisini düzenli ödeyen mükelleflerin yakınmaları da dikkate alınarak 01.01.2018 tarihinden itibaren uygulanmak üzere Gelir (ticari, zirai ve serbest meslek faaliyeti nedeniyle verilen beyannameler için faydalanılabilir) ve Kurumlar Vergisi mükelleflerine (finans ve bankacılık sektöründe faaliyet gösterenler, sigorta ve reasürans şirketleri ile emeklilik şirketleri ve emeklilik yatırım fonları indirim imkanından yararlanamaz) uygulanmak üzere vergi indirimi uygulaması getirilmişti. Düzenlemenin ilk halinden faydalanmak o kadar zordu ki, 7338 sayılı Yasa ile 01.01.2022 tarihinden itibaren uygulanmak üzere nispeten kolaylık getiren düzenlemeler yapıldı.
Gelir Vergisi mükelleflerinin 2023 takvim yılında elde ettikleri gelirlere ilişkin yıllık beyanname süreçleri tamamlandı. Nisan ayında ise yaklaşık 1 milyon 100 bin Kurumlar Vergisi mükellefinin 2023 hesap dönemine ilişkin beyanname süreçleri tamamlanacak. Bugün sizlere; vergisini düzenli ödeyen uyumlu Gelir ve Kurumlar Vergisi mükelleflerini çok yakından ilgilendiren, belirli şartları sağlamaları halinde beyanname üzerinden hesaplanan %5 vergi indirimi uygulamasını tekrar hatırlatmak istiyorum.
İNDİRİM ŞARTLARI
Türk vergi sisteminde; “Vergiye Uyumlu Mükelleflere Vergi İndirimi” müessesesi 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun (GVK) Mükerrer 121’inci maddesinde düzenlenmiştir. Vergiye uyumlu Gelir ve Kurumlar Vergisi mükelleflerine teşvik mahiyetindeki müesseseye göre; belirli şartları sağlamaları halinde, 6.900.000 TL’yi aşmamak üzere (01.01.2024 tarihinden itibaren uygulanan tutardır), beyannameleri üzerinden hesaplanan Gelir veya Kurumlar Vergisi’nin %5’ini, ödemeleri gereken Gelir veya Kurumlar Vergisi’nden indirebilme hakkı tanındı.
Mükelleflerin indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıla ait vergi beyannamelerinin kanuni süresinde verilmiş olmaları gerekiyor. Vergi beyannameleri; yıllık Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi beyannameleri, geçici vergi beyannameleri, muhtasar, muhtasar ve prim hizmet beyannameleri ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı vergi dairelerine verilmesi gereken Katma Değer Vergisi ve Özel Tüketim Vergisi beyannamelerini ifade eder.
Kanuni süresinde verilen bir beyannameye ilişkin olarak kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla verilen beyannameler bu şartın ihlali sayılmaz.
Belirtilen süre içerisinde kesinleşmiş olması koşuluyla vergi beyannamelerindeki vergi türleri itibarıyla ikmalen, re’sen veya idarece yapılmış bir tarhiyat bulunmaması gerekmektedir.
Kesinleşen tarhiyatların, indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl için geçerli olan, yıllık indirim tutar sınırının %1’ini aşmaması (69.000 TL) durumunda bu şart ihlal edilmiş sayılmaz.
İndirimin hesaplanacağı beyannamenin verildiği tarih itibarıyla, kapsam dahilindeki vergi beyannameleri üzerine tahakkuk eden vergilerin ödenmiş olması şarttır.
Mükelleflerin vergi aslı (vergi cezaları ile fer’i alacaklar dahil) 1.000 TL’nin üzerinde vadesi geçmiş borcunun bulunmaması gerekmektedir. Bu rakamın enflasyonla mücadele etmeye çalıştığımız bir dönemde bu kadar düşük belirlenmesi, indirimden faydalananların sayısını azaltmaya yöneliktir.
Vergi indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile önceki dört takvim yılında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359’uncu maddesinde (Kaçakçılık suçları ve cezalar) sayılan fiilleri işlediği tespit edilenler, bu madde hükümlerinden yararlanamazlar.
İNDİRİM VAR AMA YETERSİZ
Vergi gelirlerini artırmak ve vergisini düzenli olarak beyan edip ödeyen mükellefleri teşvik etmek için getirilen %5 vergi indirimi uygulaması büyük bir yenilik olarak vergi sistemimize gireli 7 yıl oldu. 2018 yılından bu yana uygulanmakta olan %5 vergi indirimi müessesesinin vergiye gönüllü uyumu sağlamak ve daha da artırmak için çok önemli bir fonksiyon icra etmesi gerekirken, maliyenin kasaya giren parayı çıkartmama konusundaki geleneksel refleksleri ile çok başarılı olduğunu söyleyemeyiz. 2022 yılından itibaren şartlar daha esnek hale getirilmiş olsa bile uygulamaya rakam ve mükellef sınırlaması getirilmesi, bu müessesenin vergisini düzenli ödeyen mükelleflerin ağzına bir parmak bal çalmaktan öteye gitmediğini söyleyebiliriz.
Şöyle ki; Gelir İdaresi Başkanlığı 2023 yılı Vergi Harcama Raporu’nu açıkladı. Bu raporda %5 vergi indirimi müessesesi bir vergi harcaması olduğu için, kendine yer buldu. Rapordaki verilere göre; vergiye uyumlu mükellefler 2022 yılında sadece 7.692.894.000 TL ve 2023 yılında 10.375.810.000 TL indirimden faydalandılar. 2022 yılında beyanname yoluyla tahsil edilen Gelir Vergisi 18 milyar 886 milyon TL ve 2023 yılında 40 milyar 538 milyon TL’dir. Kurumlar Vergisi tahsilatı ise 2022 yılında 507 milyar 454 milyon TL ve 2023 yılında 786 milyar 314 milyon TL’dir. İndirimden yararlanan Gelir ve Kurumlar Vergisi mükellef sayılarına baktığımızda; yararlanan mükellef sayısının, yararlanabilecek mükellef sayısının sadece %2,5’i olduğunu görüyoruz. Ayrıca yararlanılan vergi indirimi tutarını vergi tahsilatına oranladığımızda da; yararlanılan vergi indirimi tutarının toplam tahsilatın %2’si bile olmadığını görüyoruz.
Yukarıdaki sonuçlar, ülkemizde vergiyi düzenli ödeme alışkanlığının çok sık çıkan yapılandırma ve af yasaları ile tamamen kaybolduğunu gösteriyor. Özellikle Kurumlar Vergisi’nde ilk 2.000’e giren firmaların toplam Kurumlar Vergisi’nin %90’ının ödemeleri nedeniyle vergi indirimine getirilen yıllık 6.900.000 TL’lik sınır çok düşük kalmaktadır. Mükelleflerin vergilerini zamanında ve doğru bir şekilde ödemelerini mükellef ayrımı yapmaksızın ve rakam sınırlaması getirmeksizin teşvik etmek gerekmektedir. Verilen bütçe açıkları nedeniyle yaptığımız borçlanmalar nedeniyle ödediğimiz faizler dikkate alındığında; ne demek istediğim çok net bir şekilde anlaşılacaktır. 2024 yılının ilk 3 ayında 250 milyar 476 milyon TL faiz ödediğimizi hatırlatmak isterim.