Sayılı günler çabuk geçermiş.
İşte yıllar, aylar geçti ve yerel seçimler geldi çattı.
Adana’yı Büyükşehir Belediye Başkanı olarak 5 yıldır Zeydan Karalar yönetti.
Seyhan’da Akif Akay, Çukurova’da 2 dönemdir Soner Çetin, Yüreğir’de Fatih Mehmet Kocaispir, Sarıçam’da yine 2 dönemdir Bilal Uludağ görev yaptılar.
Adana, bir önceki dönem Büyükşehir’de Hüseyin Sözlü’nün, ondan önceki 5 dönemde Aytaç Durak’ın yönetimi altındaydı.
Şüphesiz hem önceki dönem başkanlar hem de şimdiki belediye başkanları Adana ve bulundukları ilçeleri için çabaladılar, çalıştılar.
Eğer biz burada hangi parti ya da beldenin olursa olsun belediye başkanlarını sadece eleştirir ve hiç iş yapmadılar dersek haksızlık etmiş oluruz.
Ama tabi ki Adana’ya şöyle bir baktığımızda yapılandan daha çok yapılmayanın olduğu göze çarpıyor.
Hadi gelin Adana’ya genel olarak bakalım ve nasıl bir tablo içinde olduğumuza bakalım.
Adana’da en büyük sorun genel problemler açısından bakarsak her yerde olduğu gibi ekonomi elbette.
Hayat pahalılığı zirvedeki yerini koruyor.
Hemen onunda birlikte işsizlik sorunu Adanalı gençlerin en büyük sıkıntısı.
Tabi ev kiralarının yüksekliği de hayat pahalılığı ile doğru orantılı bir sorun.
Ama dediğimiz gibi bunlar bütün Türkiye’nin sorunu.
Fakat bu sorunlar, kentlerde belediyelerin elini güçsüzleştiren, kaynaklarını tamamen kent sorunlarına ayırabilmelerinin önünde set olan konular.
Çünkü, hayat pahalılığı arttıkça fakirlik artıyor ve kentlerde yerel yönetimlerin sosyal politikalarına bel bağlayan ya da ona ihtiyaç hisseden insanların sayısı artıyor.
İşte bu da belediyeleri şehircilik hizmetlerinden daha çok sosyal yardım politikalarına ağırlık vermeye zorluyor.
Ramazan kolileri, muhtaçlık yardımları, ev kadınlarına ya da ihtiyaç sahiplerine nakti ve ayni yardımlar, öğrencilere burs vb. desteği, doğum yardımı, ölüm yardımı, evlenme yardımı gibi sosyal yardımlar belediyelerden önemli bir kaynak çıkmasına yol açıyor.
Zaten bu kalem, pandemi döneminde doruğa çıkmıştı ve tüm belediyeleri hizmet anlamında gerileten bir husus olmuştu.
Sözü getirmek istediğim yer şurası; belediyeleri yapmadıkları noktasında eleştirirler onların kaynaklarına, bütçelerine ve giderlerine de bakmalıyız.
Kimseden imkanı olmadığı bir hizmet istenmez.
Ancak kaynaklarına rağmen bunu gerçekleştirmeyenleri de en sert biçimde eleştirmekten kaçınmayız.
Örneğin Adana’da ulaşım sorununun yıllardır çözülenmemiş olması kanayan bir yaradır.
Akaryakıtın pahalı olması adeta belediye başkanlarının imdadına hızır gibi yetişmiştir.
Aksi halde Adana’da ulaşım sorunu iki kat daha içinden çıkılmaz hale gelirdi.
Toplu taşıma konusunda ne yazık ki Adana olarak yeterli adımları atamadık.
Kent merkezi yine cadde üzerine –park etmiş arabalarla, seyyar satıcılarla dolu.
Akşamları ana caddeler, sokaklar karanlık.
Adana, geceleri birçok noktada adeta köy gibi.
Çarpık kentleşme şehri büsbütün kuşatmış…
Şakirpaşa Havaalanının taşınması konusunda ise, her ne kadar Cumhurbaşkanı “Taşınmayacak. Adanalı ne isterse o olacak? dediyse de hala bir netlik yok.
Yeni dönemde tüm belediye başkanlarımızdan bu havaalanı meselesi konusunda da seslerini gür biçimde yükseltmelerini bekliyoruz.
Çünkü Şakirpaşa Havaalanı meselesi Adana için çok önemlidir.
Adana’nın onurudur.
Eğer havaalanı taşınırsa Adana prestij açısından çok büyük yara alır, değer kaybına uğrar.
Evet, yaz da geliyor.
Adana iyice ısınacak.
Adana sıcak, fakiri bol, göçmeni fazla, iktidar ve yerel yönetim hizmetlerinden yeterince nasibini almamış bir büyük şehir.
Umarım bu seçimle birlikte Adana’yı yönetecek kadrolar, şehrimizi gerçek bir 21. yüzyıl kentine yakışır biçimde yatırımlarla donatır.
Şimdi artık eskiyi unutup, yeni ufuklara yelken açma vakti!..
Hangi parti ya da hangi görüşte olursa olsun, Adana halkının tercih ettiği, görev verdiği yöneticileri alkışlayacağız ve Adana için attıkları her olumlu adımın arkasında olacağız.
Haydi, yeni ve yeniden bir Adana için iş birliğine…
Yeni bir Adana için kolları sıvama vakti geldi…