Avrupa ile şu vizesiz dolaşım işini bir kalem geçelim... Olmayacak duaya amin demeyelim. Zengin ülkelerin şirketleri dilediği ülkeye elini kolunu sallaya sallaya girerken, fakir ülkelerin sermayesine, emek ve işgücüne dolaşım hakkı tanınmaması yeni değil...

Bu saatten sonra milyonlarca sığınmacıyla Avrupa Birliği’ne vizesiz gireceğiz diye tutturmadan önce bari Avrupa Birliği anlaşmalarına taraf olalım, ticari pazarlık masasına oturalım.

★★★

Merkez Bankası’nın Ocak-Ekim 2023 rakamlarına göre 10 ayda vatandaşlık karşılığı gayrimenkul yatırımları dışında Türkiye’ye gelen doğrudan yabancı yatırım sermayesi toplamı 4 milyar 129 milyon dolar...

Oysa Türkiye’den yurt dışına giden doğrudan yatırım sermayesi 4 milyar 555 milyon dolar... Ülkeye yatırım beklerken yatırım gitmesi de ayrı bir olay...

Türkiye’ye gelen yabancı yatırım sermayesinden 426 milyon dolar daha fazla yerli yatırım sermayesi başka ülkelerde yatırıma yöneldi...

★★★

Niye? Türkiye’de üretmek dezavantajlı hale geldi. Bizim de imrendiğimiz at ile deve değil ki... Şu Gümrük Birliği Anlaşması’nı değiştirelim diyoruz, bildiğiniz “kıllık” yapıyorlar.

Nitekim “atara atar, gidere gider birader” vizyonuyla uluslararası arenada yer almaya çalışmak ancak iç politikada prim yapıyor. Dünyada pek kimse yemiyor.

★★★

Anlaşmaya göre Türkiye, önkoşul olmaksızın Birliğ’ne üye olmayan bir ülke ile imzaladığı tüm anlaşmaları aynen kabul ediyor.

Türkiye, Avrupa Birliği’nin bilgisi olmadan herhangi bir ülke ile anlaşma yapamıyor. Aksi takdirde Avrupa Birliği, müdahale ve bu anlaşmayı iptal etme hakkına sahip oluyor.

★★★

Esas hikaye, Avrupa Birliği’nin (AB) 2026 yılında başlatacağı sınırda karbon vergisi... 2030’da başlatılacak yeşil enerji politikası ve ek vergilerle çıkacak ek maliyetler...

Bu durum Türkiye’deki sanayici ve ihracatçıların en büyük pazarı olan AB’ye girişlerini zorlaştıracak. Ek vergilerle Türk malları pahalanarak rekabetten uzaklaşacak.

★★★

Haliyle işini düzgün yapmak isteyen, neredeyse yarım asrı aşan sanayi tesislerini, fabrikalarını, pazarlarını kaybetmek istemeyenler ülkeyi terk etmek dışında çözüm kalmayınca Türkiye’den ayrılıyor.

Türkiye’ye gelme ve yatırım planı olan yabancı şirketler “vazgeçme” kararlarını ilan ediyor. Neden? Gelecek ve irade görmüyor.

★★★

İktidar bu konuda doğru düzgün adım atmadığı gibi, hâlâ linyitle çalışan termik santrallere, ormanları, nehirleri, sahilleri, yeşili ve doğayı katleden maden projelerine milyarlık destekler, teşvikler veriyor.

Kapanan fabrikalar, artan işsizlik, yoksullaşma ve beyin göçüne şimdi yerli yatırım sermayesi göçü ekleniyor. Giden gitsin de ardından şarkılar söylemekle olmuyor!