Oxford, Cambridge gibi dünya çapındaki sözlükler her yıl yılın kelimesini seçiyor. Özel ekipler insanların en çok kullandıkları kelimeleri tarıyor listeleyip, birinciyi ilan ediyor.
Yılın kelimesi aslında o yılın olayı. Neyse halim çıksın falim deriz ya, o hikaye... İnsanların o yılki derdi, tasası, mutluluğu, coşkusu, umudu neyse yılın kelimesi olarak karşımıza çıkıyor.
1993’te mesela yılın kelimesi bilgi otoyolu... Nedeni açık, internet aracılığı ile dijital iletişim sisteminde patlama yaşanıyor.
2001’de yılın kelimesi 11 Eylül! Gökdelenlere çarpan yolcu uçakları, filmlerde görülse inanılmaz olaylar.
2008’de kefaletle kurtarmak... ABD’den başlayıp dünyaya yayılan ekonomik kriz, batık bankaların kurtarılma operasyonları.
2016 yılında seçilen kelime dünyadaki kirlenmenin özeti: Çöp bidonunda yangın! Amerikalılar’ın ortadaki pisliği anlatmak için kullandığı bir deyim aslında. ABD seçimini Trump kazanırken dünyadaki Trump’ların sayısı da hızla artıyordu.
2020’de covid, 2021’de ise perseverance yani azim oldu. Çünkü NASA Mars’a keşif aracı Azim’i göndermiş, gelecek için yeni bir kapı aralanmıştı.
2022’nin kelimesi seçildi, gaslighting... Gaz lambası, gazlamak demek ama, bu kadar basit değil!
Kıymetli arkadaşım Yılmaz Özdil’in son kitabının adı da gaslight mesela. Belirli bir süreye yayılan ve sonunda kurbanın (kurbanların) düşüncelerinin, gerçeklik algısının ve anılarının geçerliliğini sorgulamasına neden olan psikolojik manipülasyon anlamına geliyor. Yalan haberlerin ve dezenformasyonun artmasıyla kişisel çıkarlar için ağır biçimde yanıltılmayı yaşayarak deneyimliyoruz. Sahte haberler, komplo teorileri, trol orduları sayesinde gaslighting kelimesinin dünya çapındaki kullanımı yüzde 1740 artmış geçen yıl.
Geldik 2023’e. Yılın kelimesi halüsinasyon, halüsinasyon görmek! Beynimize yağan küresel çaptaki gaslight yağmuruna, yerli ve de milli seller de eklenince insan hiç şaşırmıyor bu kelimenin seçilmesine.
Cambridge Sözlüğü editörleri kelimenin yapay zekanın yaşamımıza girişiyle farklı bir anlam kazandığının altını çizerken, Cambridge Üniversitesi uzmanları hayli iddialı. Şöyle diyorlar: Halüsinasyon gören kullanıcı değil, yapay zeka.
Uzman olabilirler ama yanılıyorlar!
Halüsinasyon gören yapay zeka değil, ayakta uyutulan insanlar.
Bunu doğduğundan beri bu topraklarda yaşamış uzman bir yurttaş olarak söylüyorum. Hatta söylemekle kalmayıp, örneklerle kanıtlayacağım...
2 Mayıs’ta ne demiş ve toplumu şahane ikna etmişti(!) Kılıçdaroğlu: 14 Mayıs günü yüzde 60 oyla 13. cumhurbaşkanı seçileceğim. Bu iş ilk turda biter.
İktidar halüsinasyonu!
Ekonomist dünya liderimiz devamlı ne diyordu bize: Faiz sebep enflasyon sonuç. Faizler inecek, enflasyon bitecek... Nebati gitti Şimşek geldi. İndirimden vazgeçildi faiz yüzde 40’a çıkarken, enflasyon yüzde 175’ten 126’ya düştü.
Sıfır enflasyon halüsinasyonu!
Seçimden hemen önce dünyayı çatlatacak kadar doğal gaz bulduk Karadenizde. Enerji bakanı Nisan ayında ne dedi: Türkiye’deki tüm konutların ihtiyacını 35 yıl süreyle karşılayacak gazımız var. Seçimden sonra ne oldu? Erdoğan Cezayir’e gitti, yıllık 4.4 milyar metreküp doğal gaz alım anlaşması imzaladı. Azerbaycan’dan, Rusya’dan, İran’dan aldıklarımızın üstüne Cezayir 2027’ye kadar gazlayacak bizi.
Gazlama halüsinasyonu!
Yine seçimden önce ne deniyordu, AKP’nin seçim afişlerinde neler vardı? İHA ve SİHA’lardan sonra kendi savaş uçağımızı yapacağız. Seçimden sonra ne oldu peki? Milli Savunma bakanımız açıklayınca öğrendik Avrupa’dan 40 Eurofighter almaya çalışıyormuşuz.
Uçma halüsinasyonu!
Bıkıp usanmadan ne deniyordu: Kişi başı geliri 25 bin dolara, Türk ekonomisini de 10’uncu sıraya çıkaracağız. Bugün peki? Kişi başı gelir 11-12 bin dolar, sıralamadaki yerimiz ise 20’ncilik.
Saçında eurodan bigudiler, elinde para saçma makinesi Dilan Polat halüsinasyonu!
Yılın kelimesi halüsinasyon, yapay zeka yüzündenmiş falan filan... Erbakan gibi söyleyeyim, hadi ordan! Yapay zekaya pabucunu ters giydirirler bizim memlekette. Uyanığım, gözlerim fıldır fıldır, şark kurnazıyım dersin ama yıllarca halüsinasyon yaşatırlar sana, ruhun duymaz.