Murat AYDIN- Türkiye’de eğitim sisteminde olumlu bir değişim ne zaman yapılacak? Herkesin merak ettiği soru bu. Sistem böyle devam ederken, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı da değişmedi. 64. Hükümetin ‘eğitim avcısı!' yine Nabi Avcı.

Temel Eğitim’den Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sınavları yapılıyor. Dün çok sayıda öğrenci TEOG-1 sınavlarına girdi. TEOG’un, eski sınavlara göre en güzel yanı öğrencinin kendi okulunda sınava giriyor olması. En azından bildiği bir nokta psikoloji var. Ancak, sınav noktalarında öğrencilerin yüzlerinde sınav endişesi dışa yansıyordu. Sınav öncesi endişe, sınav sonrası göz yaşına dönüşen çocuklar bile var.

İşte böyle bir sistemle çocukları geleceğe hazırlıyoruz. Bir haber, “Hakkari Yüksekova'da Şırnak'ın Cizre ilçesinde sınav girecek öğrenciler gece uyku uyumuyorlar. O gece sokağa çıkma yasağı ilan edildiğinden sınavın yapılıp yapılmayacağını bilemiyorlar. Sabah yakını saat 04.00 sıralarında sınav yapılacak” deniliyor. Şimdi bu bölgede sınava giren çocuklardan ne bekleyebilirsiniz. Sınav stresi bir yana, son dakikaya kadar sınava girip giremeyeceğini bilmiyor öğrenci. Aileleri çocukların uyumadan sabahladığını ifade ediyor. Peki bu çocuklarla her tür imkana sahip olan çocukları nasıl birlikte tutup birlikte değerlendirebileceksiniz. Bunun bir adaleti var mı?

DOĞRUYU BULMAK İÇİN EMPATİ YAPALIM


Ben şimdi şu Milli Eğitim Bakanlığı’nı idare eden başta Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı olmak üzere, müsteşarını, danışmanlarını ve tüm karar verici mevkilerini, bunun yanında kanun yapmakla yükümlü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yeni üyelerini bu sınav sistemi üzerinde empati yapmaya davet ediyorum…

Belki sizin çocuklarınız, imkanları nezdinde iyi okullarda okumuş olabilir, bu gün dershaneler kapanmış olsa bile öğretmen tutulup özel ders almış olabilir… Sizin gibi toplumun bir bölümünün çocukları da ailevi ve yaşadıkları yerlerin imkanlarından yararlanabilir…

Şimdi, kendinizi Güneydoğu’da sokağa çıkma yasağı olan il ve ilçelerden birindeki velinin yerine bir koyun bakalım. Kendi çocuğunuzu da saat 04.00’e kadar sınav yapılacak mı yapılmayacak mı stresini yaşayan o gençlerin yerine koyun. Bakalım o zaman ne düşüneceksiniz? Bu sınavlardan bir veli olarak ne bekleyeceksiniz?

Güneydoğuyu örnek verirken bugün yaşananları hatırlatmak istedim. Fırsat eşitsizliği sadece sokağa çıkma yasağının getirdiği bir eylem değil. Türkiye’nin bir çok bölgesinde, batısından doğusuna, kuzeyinden güneyine kadar aynı eşitsizlik devam ediyor. Bunu iller nezdinde bile görüp hissedebiliyoruz. İstanbul’un her noktasındaki okulda eğitim aynı kalitede devam ediyor mu? Hayır tabi ki. Anadolu’nun kent merkezleri ile köy okullarını düşündüğünüz de de aynı değil mi?

Tabi ki her noktada aynı eğitimi vermek mümkün değil. Kitaplar imkanlar aynı olsa bile eğitim veren öğretmenin kalitesi bile bunu ayrıştırır. Onun için burada eğitimin kalitesinin önemi kadar sınav sistemi de önemli. O bilgileri 4 şık içinde değerlendirmekte zorlanan öyle zeki çocuklar vardır ki, işte bunlar arada kaybolup gidiyor. Onun için bu sınav sistemlerini iyi düşünüp, daha adil sonuçlar verecek bir şekilde düzenleyip, eğitim sistemine kazandırmamız lazım.

Biz ancak gördüklerimizi gündeme getirir tartışmaya açarız. Bunu yapma işi yasal düzenleme ise Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, diğer yönetmenlik vs. uygulama görevi Milli Eğitim Bakanlığı’nın ve Hükümetin işidir.