“Delikanlıysan çık ortaya...”
*
Delikanlı adam...
Gazeteciysen, patronun üzerine maliyecileri salar, yazı işleri odalarına vergi memurlarını oturtur, sonunda kovdurur seni....
Delikanlıca...
*
Askersen...
Bir yalancı tanık, bir sahte CD, bir düzmece belge, bir amaçlı mahkeme kurulur... Vatanı için canını hiçe saymış yüzlerce şerefli asker vatanı satmaktan hücrelere kapatılır...
Delikanlılık bu...
*
Genelkurmay Başkanı isen; öyle bir kumpas kurulur ki, silahlı kuvvetlerin başı iken, bir anda terör örgütünün başı bulursun kendini...
Harbi delikanlı işi yani...
*
Yargıçsan...
Yatak odan dinlenir, karın kızın izlenir, oğlun damadın derken... Bir açığını bulup gizli çekim önüne bırakıldığında, esirsin...
Delikanlılık dediğimiz işte...
*
Bilim adamıysan...
İtiraz ediyorsan olanlara “casus” olduğunu ortaya atıp, 450 sene hapsini isterler, şaşkın bir hücrede ölmeyi dilersin...
Delikanlılıktır sana yapılan...
*
Öğretmensen...
Çocukların kabristanda “gıyabi cenaze namazına” götürülmelerine izin vermediğin için “ahlaki noksanlık” soruşturmasına uğrarsın, iffetsiz olduğuna karar verilir, sepetlenirsin sokağa...
Delikanlıca değilse ne?..
*
Gençsen...
Yüreğinde alev alev yurt sevgisi varsa... Kurtuluşumuzu anlatan marşı dinlediğinde ağlıyorsan... Annenin kuzusu, babanın tosunu, nur tanesi yaşta sokak arasında otuz kişiyle çevirip öldürürler seni...
Bak delikanlıca oldu...
*
Ya malum delikanlıysan...
Güçsüz herkese horozlanırsın, savunmasız herkesi bitirirsin, çaresiz herkesi ezersin... Sıra er meydanında yurt toprağını savunmaya geldiğinde, Süleyman Şah’ı da alıp tüyersin...
Delikanlıca...
*
Peki sen kimsin ey Fuatavni...
“Delikanlıysan çık ortaya...”