Sabahları kalkınca sorar:
“Bugün kimler bizi dinleme noktasında gelecek?...”
Valiler, kaymakamlar, belediye başkanları, muhtarlar, polisler bitince...
Tapu müdürleri, nüfus katipleri, belediye zabıtası, cam eşya imalatçıları, fayansçı esnafı, amber memurları sendikası, bakliyatçılar birliği, olta balıkçıları kulübü, toptancı hali esnafı, apartman yöneticileri...

*

Gelenler bitince başa dönülür...
“Kim yine bizi bilhassa dinlemeye geliyor?..”
“Sobacılar çarşısı esnafı gelecek efendim...”
“Ama onlar daha dün gelmişti...”
“Onlar soba imalatı yapanlardı, bunlar borusunu yapanlar...”

*

Ama zamanla...
Kimse saraya gitmek istemez...
Sinirlenir...
Sarayın personeli, müstahdemler, muhafızlar alayı, katip ve memurlar, uygun giydirilip “Konya esnafı” olarak oturtulur salona...
“Türkiye seninle gurur duyuyor” diye alkışlarlar...
“Aziz kardeşlerim ta Konya’dan geldiniz, Allah razı olsun... Bizi dinlemeye bilhassa uzak illerimizden, otobüslere binmek suretiyle buraya kadar, özellikle görüşlerimizi yakinen dinlemek noktasında.....”
“Türkiye seninle gurur duyuyor...”
“Sağ olun var olun, biliyorsunuz bize muhtar olamaz dediler... İşte biz ne yaptık ileri demokrasi dedik, yıldız ülke dedik, muassır medeniyetin bile üzeri dedik...”
“Türkiye seninle gurur duyuyor...”
“.....Konyalı kardeşlerime selamlarımızı, sevgi ve muhabbetlerimizi söyleyin, Allah’ın izni ile birazdan da Kayserili kardeşlerimiz gelecek bizi dikkatle dinlemeye, oradan da geçeceğiz mutfak tarafında toplu açılışımız var...”

*

Personel çıkıp öbür kapıdan “kayseri esnafı” olarak girer...
Gerçekçi olması bakımından kimi zaman görevlendirilen odacılardan  aykırı ses çıkartanlar olur:
“Memleket nereden nereye geldi....”
Görevli muhalif:
“Gelmedi..”
“Geldi... Türkiye ne zaman ileri bir seviyeye gitse, böyle paralelci, statikodan yana, yok öyle, yok şöyle... Yav sen kimsin?..”
“Gelmedi diyorlar...”
“Geldi b.k herif...”

*

Şaka maka az kaldı...
Böyle olacak...
Göreceksiniz...