Benim, dinle diyanetle hiç bir ilgim yoktur. Allah’ın bildiği bu gerçeği kuldan saklamam. Ancak bir sosyal bilim öğrencisi olarak, tüm dinler ve özellikle İslam hakkında bilgi edinmekten de geri durmuyorum. Bugüne kadar edindiğim İslami bilgiler, bir dindarın dinin içinde kalarak edindiği bilgilerden farklıdır.
Ben, dine dışarıdan bakıyorum. Haddim değil, ama dini olabildiği kadar bilimsel ele alıyorum. Bu sebeple benim din hakkında yazdıklarımın, dindarlar için bir değeri yoktur. Ama laik kişiler için zihin açıcı olduğundan eminim. Hangi alanda olursa olsun sözcükler, düşünmenin ve muhakemenin yapı taşlarıdır.
Sözcüklerin galat (yaygın bilinen yanlış) anlamlarıyla fikir üretilemez. Bu sebeple, İslam’ı anlama uğraşıma İslam’da sık kullanılan sözcüklerin kökünü aramakla başladım.

İSLAM

Arapça, daha doğrusu Aramice “s, l, m” harflerinden türetilmiştir. Zararsız olmak demektir. Aynı kökten türemiş sözcükler arasında “selim” ve “salim” sözcükleri, İslam’ın kök anlamını en iyi anlatan iki kelimedir. Zıttı “habis”tir.
Selam ve İbranice “şalom” da “s, l, m” den türemiştir. Teslim de “s, l, m” den türemiştir. Ama İslam, teslimden gelmez. Selamete ulaşma demektir.

SELAMUN ALEYKÜM-ALEYKUM SELAM VE MERHABA

Selamun aleykum, “güvende olun” demektir. Yani benden korkmanıza, çekinmenize gerek yoktur. Ben selim ve salim bir kişiyim, çünkü ben bir Müslüman’ım, dolayısıyla benden size zarar gelmez anlamına gelir.
Bunun karşılığı da “Ve aleykum selam” dır. Sözlüksel anlamı “siz de güvende olun” demektir. Yani benden de size zarar gelmez demektir. Merhaba, “rahat olun, rahat oturun” demektir.

BİSMİLLAH VE ALLAHU EKBER

Bismillah, “Allah adına” demektir (Allah’ın adıyla/ismiyle değil). (İngilizcesi: In the name of God) Yani, söyleyeceklerim, bana ait sözler değildir. Ben Allah’ın adına, onun namına bunları söylüyorum. Söyleyeceklerimin doğru olduğundan kuşku duymayın anlamına gelir. Allah-u-ekber; “Tanrı Uludur” değil, “En büyük olan O ilahtır” demektir.

KÂBE, RESULULLAH VE KURAN


Kâbe, kare prizma demektir. Yani üç kenarı (en, boy, yükseklik) birbirine eşit olan kapalı geometrik şeklin adıdır. Türkçedeki “küp”, “mikâp” sözcükleri ve İngilizce’deki “cube”, “cubic” kelimeleri kâbe den gelir.
Resulullah (The Massenger) Allah’ın elçisi değil, onun risalesini (mesajını) getiren demektir. Bu risale, Kuran’dır. Kuran bir referanstır. Kuran, kitap değil, sözdür. Basılı Kuran’a Mushaf (iki kapak arası sayfalar) denir.

MİLLET, ÜMMET


Millet, aynı dine mensup olanlar demektir. Ümmet, “üm” yani “ana” kelimesinden türemiştir. Anasından doğduğu gibi demektir.
Ekâbir, asil ve zengin olmayan sıradan insanlara verilen addır. Yunancası “laik/laiki”dir.
Son söz: Tanrının büyüklüğü, mucizeye izin vermemesindedir.