Sevgili okuyucularım MİT Müsteşarı Hakan Fidan sadece kendisinden değil, aklı başında hiç kimseden beklenmeyecek bir olay yarattı.
Seçimde AKP’den aday adayı olduğunu açıklayıp görevinden istifa etti ve partisine kaydını yaptırdı. Aday adaylığı belgesini de cebine koydu.
Olayın öncesini ve sonrasını basından izledik.
Tayyip ona bozuk attı!..
MİT’in başından ayrılmasını istemediğini açıkça söylediği gibi, Müsteşar Bey için “Benim sır küpümdür, onu İmralı’ya da ben göndermiştim. Kendisine kırgınım” dedi!
Ahmet ise onun aday olmasını -nedeni bilinmiyor- istiyordu. Şöyle diyordu:
“Hakan Bey hangi görevi alırsa hakkını verir!”
Televizyona çıkıp konuşmuş, yine arkasında durmuştu:
“Cesurdur, attığı adımdan geri dönmez.”
Dönüp dönmediğini şimdi gördü, dünyanın kaç bucak olduğunu anlamış oldu.
Ahmet dediğiniz şahıs işte bu! En yakınında olanları bile bu kadar tanıyor. Gerçekten acınacak durumda.

* * *

Tayyip bir yandan, Ahmet öbür yandan bastırırken, sır küpü Müsteşar Bey Suudi Arabistan’da umreye gitti ve Mekke’de Tayyip’le yeniden görüştü.
Orada neler olduğunu, nasıl bir pazarlık yapıldığını bilmiyoruz.
Adam cumhurbaşkanı!
Göreve seçildiği zaman Meclis kürsüsünde “Tarafsız (!)” kalacağı konusunda namusu ve şerefi üzerine yemin etmiş biri.
Ama gelin görün ki partisinin aday adayları konusunda bile devreye giriyor, bazılarına koltuk çıkarken bazılarının üzerine soğuk su döküyor!
Parti siyasetinin tam göbeğinde.

* * *

Saray’da pazartesi günü Tayyip’in başkanlığında Bakanlar Kurulu toplantısı yapıldı. İşte ne olduysa orada oldu...
Belli ki Tayyip’le Ahmet kapıştılar.
Toplantı sonrasında bildiğimiz açıklama yapıldı.
Müsteşar Bey adaylığını geri çekmiş ve akşam saatlerinde yeniden müsteşarlık görevine atanmıştı.
Adaylığını geri çekerken “Gördüğüm lüzum üzerine” dedi!
Tayyip’in fendi Ahmet’i yine yendi!
Devlet bunların elinde işte böyle yönetiliyor.

* * *

Şimdi bir MİT Müsteşarı düşünün ki, ülkenin tartışmasız en kritik kurumunun başındadır...
Ve günün birinde iktidar partisinden milletvekili adayı olmak için görevinden istifa etmiş, gidip o partiye kaydını yaptırmıştır.
Sonra bir sürü tartışma çıkmış, Tayyip-Ahmet kapışması yaşanmış ve Müsteşar Bey günün birinde 180 derece çark edip istifasını geri almış ve eski görevine yeniden atanmıştır!

* * *

Böyle devlet yönetimi olur mu?
Birincisi, devleti kimin yönettiği belli değil. Tayyip mi, Ahmet mi?..
Bildiğimiz kadarıyla davul bizim gariban Ahmet’in boynunda ama tokmak Tayyip’te!.. Ahmet ezilirken davulu o çalıyor.
İkincisi, MİT Müsteşarı kim olursa olsun, onun akıllı biri olması gerektiğini düşünürüz.
Hakan Fidan herhalde akıllıdır ama çok yanlış bir iş yaptı.
Yaptığı etik değildir...
Başka bir deyişle, ahlâk ölçülerine ve devletin geleneklerine uymaz.
Partili müsteşar bu davranışıyla hem bundan sonra MİT’i zan altında bırakacak, hem de kendisini yıpratacaktır.
Adı bundan sonra MİT Müsteşarı olarak geçse bile, belleklere AK-MİT Müsteşarı olarak yerleşecektir.
Tayyip-Ahmet sürtüşmesinin bu son örneği, ülkemiz açısından acı bir olaydır.
Devlet yönetimi ciddiyetsiz ellerdedir, çocuk oyuncağına döndürülmüştür.
Tek tesellimiz, başta İmralı’daki katil olmak üzere tüm bölücü-Kürtçü kesimin, Hakan Fidan’ın göreve dönüşünü olumlu karşılayıp son atamadan mutluluk duymuş olmasındadır!

Seyyar türbe açılırken!


Sevgili okuyucularım, yurt dışındaki tek Türk toprağı olan Süleyman Şah Türbesi’ni başarılı bir operasyonla fethettik!
Bu amaçla sınırımızdan türbeye 30 kilometrelik boş yolu geçen ve bir tek kurşun atmadan büyük zafer (!) elde edenler yeni bir atraksiyon peşinde. Hükümet türbeyi şimdi sınırımızın hemen dibindeki Eşme Köyü’nde yeniden kuruyor!
Türbe binasının inşaatı bitmek üzere.
Üç adet sanduka oraya yerleştirilecek.
Fakat gelin görün ki, Süleyman Şah ve iki askerinin sandukaları boş!
İçlerinde hiçbir şey yok.
Zaten aradan yaklaşık 700 yıl geçmiş, ne olması beklenir ki...

* * *

Bu olayda bile Türk Milleti üzerinden bir oyun oynanmak istendi. Boş sandukalar askeri araçlara yüklenip getirildi (mi acaba!)
Şimdi yeni türbe için yeni sandukalar yapılıyor.
İçleri yine boş olacak ama üzerlerine Türk Bayrağı örtülecek!
Yeni türbenin ziyarete açılışı bir süre sonra görkemli törenler ve dualarla gerçekleşecek.
Bahse girerim, açılış törenine Tayyip-Ahmet ikilisiyle birlikte Necdet Bey ve diğer seçkin büyüklerimiz katılacak.
Nutuklar atılacak, marşlar çalınacak, “Türk Milleti” diyemeyen, ağzına “Türk” sözcüğünü alamayan bazı tipler, orada “Türk büyüğü Süleyman Şah” için göstermelik dualar edecek!..
Sandukaların boş olması falan hiç önemli değil.
Maksat yeni bir şov yapılsın ve hükümetin propagandası olsun.