Sevgili okuyucularım, bugün seçim günü ve siyasi yazı yazmak yasak. Bu fırsattan yararlanıp siyaset dışı yazma fırsatı bulduğum için mutluyum!
Bugüne kadar yazarları tarafından adıma imzalanmış binlerce kitap geldi. ODTÜ öğrencisi idim, adıma ilk imzalı kitabı hocam Ergin Günçe vermişti. Şiirlerinden oluşan Gencölmek isimli kitabına “Emin Çölaşan sakın gencölme” diye yazmıştı ama kendisi bir uçak kazasında gencöldü. İlk gelenden başlayarak bütün imzalı kitapları özenle biriktirdim ve her yazara telefon açıp teşekkürlerimi ilettim çünkü benim için en büyük armağan, ismime imzalanmış olan kitaplardır.
Çoğundan aynı şeyleri duydum:
“Şu kadar kişiye göndermiştim ama sizden başka arayıp teşekkür eden olmadı.”
Kitap, bir yazarın emeği, alın teri ve göz nurudur. O kitabı yazmak için çok çaba harcamıştır.
Yazar kitabını yazarken hiç kimseyi sömüremez. Sömürdüğü sadece kendisidir.
Aynı olayı ben de çok yaşadım. Bir teşekkür borcunu bile yazardan esirgeyenlere söylenecek söz bulamıyorum.

* * *

Gün geldi gazeteci oldum, imzalı kitapları yıllarca biriktirdim ama sonrasında ne yapacaktım? Günün birinde hepsini Ankara’da Başkent Üniversitesi kütüphanesine armağan etmeye karar verdim...
Ve 1998 yılında ilk olarak 1.250 kitapla başladım.
Rektör Prof. Dr. Mehmet Haberal Nisan 1998’de bir kokteyl düzenledi. Kitaplarım benim adıma açılan özel raflarda yerini böylece almış oldu.
Aynı üniversiteye kitap bağışlarımı sonrasında da sürdürdüm...
Ama sadece yazarlarından imzalı kitaplar. En ünlü olanlardan ismi hiç bilinmeyen amatör yazarlara kadar...

* * *

Son armağan ettiğim kitaplarla birlikte bağış sayısı 5.050 oldu. Rektör Prof. Dr. Ali Haberal imzasıyla gönderilen 22 Ekim 2015 tarihli yazı aynen şöyle:
“19 Ekim 2015 tarihinde göndermiş olduğunuz 200 adet kitapla, yazarlarından imzalı olarak bağışladığınız kitap sayısı 5.050’ye ulaşmıştır. Üniversitemiz kütüphanesine yapmış olduğunuz değerli katkılarınızdan dolayı teşekkürlerimi sunarım.”
Beş bini aşkın imzalı kitap ve büyük bir üniversitenin görkemli kütüphanesinde adınıza açılmış olan bölümler ve raflar...
Böyle bir koleksiyonun bırakın Türkiye’yi bir yana, dünyada bile olduğunu hiç sanmıyorum.

* * *

Kitabın turşusu kurulmaz!.. Kitap evdeki ve işyerinizdeki raflarda sadece sizin hizmetinizde durduğu sürece bir anlamda çürür.
Bırakın, onları başkaları da okusun. Başkalarının da hizmetine sunun.
Bugüne kadar 30 kadar kuruluşa binlerce kitap armağan ettim ama onlar yazarlarından imzalı değil.
Cezaevleri, belediyeler, köyler, okuma odaları, askeri birlikler...
Son olarak iki hafta önce Aydın Cezaevi’ne gönderdim. Her birinin teşekkür mektuplarını özenle saklıyorum.

* * *

Şimdi Başkent Üniversitesi’nin on binlerce öğrencisi, hocası ve çalışanı gidip o kitaplara bakıyor, seçiyor ve istediğini alıp okuyor.
Yolunuz bir gün oraya düştüğü takdirde adıma açılmış olan bölümleri ve bağışladığım binlerce imzalı kitabı göreceksiniz.
Kitap bağışları, gazetecilik yaşamımda yaptığım en olumlu işlerden biridir.
İtiraf edeyim ki gurur duyuyorum.

Diyarbakır için teşekkür borcu


Sevgili okuyucularım, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Diyarbakır’da var ama yeri yok! Herkes korkuyor ve mülkünü onlara kiralamak istemiyor.
Dernekte ise bir apartman dairesi satın alacak kadar para yok.
Bu durumda kolları sıvadım ve burada 15 Ağustos 2015 tarihli yazımı yazıp durumu anlattım. Derneğin banka hesap numarasını verip siz SÖZCÜ okurlarından isteyenlerin bu amaçla bağışta bulunmasını rica ettim.
Hiç ummadığım kadar para yardımı toplandı, bağış miktarı bir süre sonra 250 bin liraya yaklaştı.
Bu paranın kuruşu kuruşuna 100 bin lirası Hatay’ın CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş’ın koordinatörlüğünde Hatay’lı işadamları ve vatandaşların katkısıyla sağlandı.

* * *

ADD Diyarbakır Şubesi Başkanı Oktay Arıtürk’ten önceki gün aldığım mektup şöyle:
“ADD Diyarbakır Şubesi’ne mülk alımı için yapmış olduğunuz büyük katkılarla, alımı 22 Ekim günü gerçekleştirmiş bulunuyoruz.
Desteklerinizden dolayı şahsım ve yönetim kurulu adına teşekkür ve saygılarımı sunarım.”
Orta halli güzel bir daire bulup satın almışlar, tapuyu dosyaya koymuşlar.

* * *

Şimdi benim çok önemli iki teşekkür borcum var.
İlki, Hatay’da bu amaçla 100 bin lira toplanmasını sağlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş’a...
İkincisi ise bana güvenip bu amaçla az veya çok katkıda bulunan siz değerli SÖZCÜ okuyucularına.
Gönderdiğiniz paralar yerini buldu.
Diyarbakır ADD Şubesi’nin de artık tapulu bir mülkü var.
Çok teşekkür ediyorum...