Atatürk’ün kurduğu cumhuriyet, Isparta’nın bir köyünde dünyaya gelen “Çoban Sülü”yü önce Başbakan, sonra Cumhurbaşkanı yaptı...
O Çoban Sülü, Türkiye’nin demokrasi tarihinin en önemli siyasetçilerinden biri oldu...
Dün sabah onun ölüm haberi Türkiye’ye yayıldığında hiç şüphe yok ki milyonlarca insan yüreğinde bir sızı hissetmiştir!..
Ona gönül verenler de, ona karşı olanlar da o sızıyı duymuşlardır...
Çoban Sülü’yü, Barajlar Kralını, Süleyman Demirel’i, bir tarih abidesini kaybettik...
* * *
Yıllarca onu izledik, 60’lı yıllarda birçok seçim gezisinde peşindeydim...
Cumhurbaşkanı olduktan sonra
yurtdışı gezilerine katıldım...
Siyasetteki üslubu bazen çok sert olsa da, insanın içini ısıtan babacan, iyi yürekli bir siyaset adamıydı...
Atatürk ve İsmet İnönü’den başka, Demirel kadar işlek zeka ürünü esprileri olan bir siyaset adamı görmedik...
Hele günümüze bakınız, bırakın ince espriler yapmayı, hakaret, aşağılama, iftira, ötekileştirme iktidardakilerin siyaset dili haline geldi...
Demirel’i Başbakanlığı dönemlerinde çok eleştirdik, ama Cumhurbaşkanlığındaki devlet adamlığı müthişti...
Arkasında çok uzun yılların tecrübesi ve birikimi vardı...
Ne yazık ki bugünküler onu örnek alamadı!..
* * *
Demirel her yönden eleştirilebilir, ama ona kimse “Vatana ihanet etti, anayasayı çiğnedi, ülkeyi etnik kimliklerle dilim dilim doğradı, basını korkutarak yıldırarak susturmaya kalkıştı, hukuku yerlerde süründürdü, demokrasinin ırzına geçti, yargıyı kendine göre dizayn etti, paralelcilerle ortaklık yapıp devleti bölüştü” diyemez...
* * *
Bugün iktidarda olanlar Türkiye’de ne varsa kendilerinin yaptığı gibi bir palavracılık içindeler...
Oysa koalisyon dönemlerinde bile otoyollar, viyadükler, Boğaziçi Köprüsü, elektrikte enterkonnekte sistem, barajlar, GAP yapıldı...
O zamanlar dünya böyle değildi...
Türkiye’nin 70 cente muhtaç olduğu zamanlar da onun döneminde yaşandı, yurtdışı temsilciliklerine para gönderilemiyordu...
Bugün parayı bol bulanlar ve Türkiye’yi özel şirketlerle birlikte borç batağına sürükleyenler ortalıkta kibir abidesi halinde dolaşıyorlar... 20 yıl önce yapılan Manş Tüneli’ni unutup “Deniz altından tren geçirdik” diye 3 dakikalık denizaltı tüneli ve yarım kalmış Marmaray’la övünürken hızlı trenin Pendik’te kaldığını, Trakya’da ray kalmadığını halktan saklıyorlar...
* * *
Demirel’in ölümüyle birlikte bazılarının ne büyük ikiyüzlülük içinde olduğunu da göreceksiniz!..
“Biz şapgayı alıp gitmedik” diyenler; onun şivesini taklit edip dalga geçenler;
“Altı kere gidip yedi kere gelenlerden değiliz” diye hava atanlar...
Şimdi onun ne kadar büyük bir devlet adamı olduğunu anlatacaklar...
Demirel’i hafızalardan kazımak isteyenler, “çok vefalı siyasetçiler” sahtekarlığıyla cenaze töreni için kollarını sıvayacaklar; hatta dün “Ulusal yas” bile ilan ettiler!..
Paçalarından riya akacak, ama utanmayacaklar!..
* * *
“Kurtar bizi baba” öteki aleme göçtü, Nazmiye Hanımına kavuştu...
Bu ülkeye çok hizmeti oldu, Allah rahmet eylesin...
Ergin Asyalı
Onun karikatürlerini sık sık
SÖZCÜ’nün birinci sayfasında ve yarım sayfa halinde görüyorsunuz...
O, SÖZCÜ’deki karikatürleriyle insanları hem güldürüyor, hem düşündürüyor...
Her gün karikatürleriyle ayrı bir köşe yazısı yazıyor...
Uzun yıllar birlikte çalıştığımız sevgili kardeşim Ergin Asyalı, tarihe ışık tutacak karikatürlerini büyük bir emek ürünü olarak “Ben de Çizdim” adlı kitabında topladı...
Nergiz Yayınları tarafından hazırlanıp piyasaya çıkarılan kitap Ergin Asyalı’nın emsalsiz karikatürlerini okuyucuya sunuyor...
351 sayfalık kitapta Ergin Asyalı’nın karikatürleriyle birlikte kelle koltukta demokrasi mücadelesi veren SÖZCÜ yazarlarının bazı yazılarını da bulacaksınız...
Bugün Türkiye’nin en iyi karikatür sanatçısı olan Ergin Asyalı kardeşimin her karikatürü başlı başına birer makaledir...
Eline, yüreğine sağlık...