An­ka­ra­’nın gö­be­ğin­de 102 ma­sum in­sa­nın par­ça­la­na­rak ha­ya­tı­nı kay­bet­me­si­ne ne­den olan kor­kunç sal­dı­rı or­ta­da kal­dı!..
Da­vu­toğ­lu Ah­me­t’­e gö­re sal­dı­rı­yı “kok­tey­l” yap­tı...
Ar­ka­dan Tay­yip Bey çık­tı ve ona gö­re de sal­dı­rı­yı “ko­lek­ti­f” yap­tı...
Ko­nu da­ğıl­dı, sal­dı­rı or­ta­da kal­dı!..
Ama yi­ne de po­lis ve sav­cı­lık­tan ön­ce so­yut ola­rak fa­il­le­ri be­lir­le­miş ol­du­lar!..

* * *

So­ruş­tur­ma­yı yü­rü­ten An­ka­ra Cum­hu­ri­yet Baş­sav­cı­lı­ğı­nın he­nüz bir açık­la­ma­sı yok...
Po­lis ve is­tih­ba­rat bi­rim­le­ri­nin in­ce­le­me­si sü­rü­yor...
Ama ül­ke­nin Cum­hur­baş­ka­nı, so­ruş­tur­ma­yı so­nuç­lan­dır­mış gi­bi ko­nu­şu­yor:
“Şim­di kal­kı­yor­lar efen­dim bu­ra­yı DA­EŞ (IŞİD) yap­tı, bil­mem kim yap­tı. Bu­ra­da DA­EŞ, PKK, El Mu­ha­be­rat (Su­ri­ye Giz­li Ser­vi­si), PYD var. Hep­si be­ra­ber or­tak ola­rak bu ey­le­mi plan­la­mış­lar­dı­r”

* * *

An­ka­ra Cum­hu­ri­yet Baş­sav­cı­lı­ğı­nın böy­le bir açık­la­ma­sı yok...
Baş­ba­kan “Kok­tey­l” di­yor, Cum­hur­baş­ka­nı “Ko­lek­ti­f” di­yor, ki­mi de bu ta­rif­le­re “A­şu­re­” di­yor...
Sal­dı­rı­yı da­ğıt­tı­lar, to­par­la­ya­bi­le­ne aşk ol­sun!..
Kim bi­lir, bu ko­lek­tif sal­dı­rı­nın için­de bel­ki Mo­zam­bik ile Do­mi­nik de var­dır!..

* * *

PYD, Su­ri­ye­’de IŞİ­D’­le sa­va­şı­yor...
ABD, Tür­ki­ye­’nin te­rör ör­gü­tü ola­rak gör­dü­ğü PYD ile Su­ri­ye­’de IŞİ­D’­e kar­şı sa­vaş­ta müt­te­fik...
Ha­va­dan PYD’­ye si­lah ve mü­him­mat in­di­ri­yor...
Ve “Bi­ze gö­re PYD te­rör ör­gü­tü de­ği­l” di­yor...
Pu­tin ise, IŞİ­D’­e kar­şı Su­ri­ye­’de­ki re­jim güç­le­ri­nin PYD ile bir­lik­te ha­re­ket et­me­si gerekti­ği­ni söy­lü­yor...
Ya­ni, PYD ko­nu­sun­da ABD ile Rus­ya ara­sın­da fi­kir bir­li­ği var...
Fa­kat her ne hal­se, Su­ri­ye­’de bir­bir­le­riy­le kı­ran kı­ra­na sa­va­şan PYD ile IŞİD An­ka­ra­’da or­tak bir sal­dı­rı ger­çek­leş­ti­ri­yor­lar...

* * *

El­bet­te Cum­hur­baş­ka­nı her tür­lü bil­gi­ye sa­hip­tir...
Önü­ne is­tih­ba­rat ra­por­la­rı ge­li­yor, da­nış­man­la­rı her ola­yı ta­kip edip onu bil­gi­len­di­ri­yor­lar­dır...
Ama sal­dı­rı için “Ko­lek­ti­f” de­yip de DA­EŞ (IŞİD), PKK, El Mu­ha­be­rat, PYD gi­bi ör­güt­le­rin ad­la­rı­nı sı­ra­la­dı­ğın­da bu­nun al­tı­nı da dol­dur­ma­sı ge­re­kir...

* * *

Tür­ki­ye aca­yip bir ül­ke ol­du...
“Dar­be­ci­” de­dik­le­ri­nin son­ra­dan “kum­pas mağ­dur­la­rı­” ol­du­ğu or­ta­ya çık­tı ve Tay­yip Bey “Saf­lı­ğı­mı­za gel­di, al­da­tıl­dı­k” de­di...
On­la­rın ko­lay­ca al­da­tıl­ma­sıy­la Türk Mil­le­ti de yıl­lar­ca al­dan­mış ol­du...
Ve o ha­le gel­dik ki ne­fe­si­nin kuv­vet­li ol­ma­sıy­la ün­lü bir üfü­rük­çü ho­ca çı­kıp da “An­ka­ra­’da­ki sal­dı­rı­yı cin­ler yap­tı­” de­se ina­na­ca­ğız!..
Ama öy­le gö­rü­nü­yor ki, “kok­tey­l”, “ko­lek­ti­f” fi­lan der­ken, so­nun­da bu iş ger­çek­ten cin­le­rin üze­rin­de ka­la­cak!..

Ab­dül­ha­mit!..


Tay­yip Bey, “Dik­ta­-tö­r” la­fı­na hak­lı ola­rak çok kı­zı­yor; Hak-İş Ge­nel Ku­ru­lun­da da “Ger­çek dik­ta­tö­re bir kez ol­sun dik­ta­tör di­ye­bil­di­niz mi?” di­yor...
Ger­çek dik­ta­tö­re “Dik­ta­-tö­r” der­se­niz, he­men içe­ri atar­lar...
Ama fark et­mez, ile­ri de­mok­ra­si olan ül­ke­miz­de de ay­nı şey olu­yor...
Ve Tay­yip Bey sö­zü Ab­dül­ha­mi­t’­e ge­ti­ri­yor:
“Bun­lar, cen­net­me­kan Sul­tan Ab­dül­ha­mit Ha­n’­a dik­ta­tör di­yen­le­rin ade­ta nes­li­dir, on­la­rın de­va­mı­dı­r”
Ab­dül­ha­mi­t’­in “dik­ta­tö­r” ol­ma­sı­na ve­ya “dik­ta­tö­r” de­nil­me­si­ne ge­rek yok­tu; o za­ten pa­di­şah­tı, “Al­la­h’­ın yer­yü­zün­de­ki göl­ge­siy­di­”, halk da onun ku­luy­du!..
Pa­di­şah­lık­ta “de­mok­ra­si­” kim­se­nin ak­lı­nın ucun­dan bi­le geç­mez­di...
Dik­ta­tör­ler, pa­di­şah­la­rın ya­nın­da sol­da sı­fır ka­lır...
Ab­dül­ha­mit Os­man­lı­’yı 33 yıl bo­yun­ca san­sür­le, jur­nal­ci­ler­le, çok ko­yu bir is­tib­dat­la idare et­ti...
“Dik­ta­tö­r” de­me­ye ge­rek yok; Ab­dül­ha­mit her şe­ye ha­kim, her şe­ye ka­dir, her sö­zü ka­nun olan, im­pa­ra­tor­luk top­rak­la­rı­nın tek sa­hi­bi bir sul­tan­dı!..