Yıllar boyunca tek bir sektörde yoğunlaşma yaşandı; İnşaat! Elde ne varsa toprağa gömüldü. Kimileri inanılmaz paralar kazandı, kimileri battı.
AKP, iktidarı boyunca, inşaat-konut sektörünü, ekonominin lokomotifi olarak kabul etti. Sektöre yapılan devlet dopingi, krizleri aşmanın bir yöntemi olarak görüldü.
Sektörde firmalar kayırılarak devlet olanaklarıyla desteklendi. TOKİ marifetiyle ve kentsel dönüşümle hazine arazileri üzerinde yaratılan rantlar, bu firmalarla paylaşıldı.
İŞLER İYİ ALGISI
Haliyle sektör sürekli üretmeye teşvik edildi. Yeterli tasarruf olmayınca bankacılık sektörü de yurt dışından borçlanma yoluyla sağladığı dış kaynakları hem firmalara hem de konut kredisi vasıtasıyla tüketiciye pompalayarak bu sürece katkı verdi.
Kentsel dönüşüm projeleri, toplu konut projeleri ve yol, baraj, köprü vb. büyük altyapı yatırımları sürekli olarak inşaat sektörünü canlı tuttu. Bu durum genel ekonomiye işlerin iyi gittiği algısı verdi. Bu süreçte sanayi üretimi kurudu, cansızlaştı.
SOSYAL KONUT MU DEDİNİZ?
Arsa Ofisi’nin de TOKİ’ye katılmasıyla İdare, 7 milyar dolarlık kamu arsasına hükmeder hale geldi. Denetimden en uzak kamu kurumu olan TOKİ, değerli kamu arsalarını büyük müteahhitlere verip, bunlardan pay aldı. Amacı “sosyal konut üretmek” diye ifade edilse de İdare, ağırlıkla lüks konut inşaatı yaptı, en değerli kamu binalarına ve arazilere el koydu, arsa sattı, yarattığı rantı yandaş girişimcilerle paylaştı. Geçen yıla kadar da fazla bir sorun yaşanmadı.
NELER OLUYOR?
Buraya kadar tamam... Tamam da şimdi durum ne?
Amerika, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerden sıcak parayı kendine çekme operasyonu eylül ayında başlıyor. Haliyle döviz kurlarının bu platodan aşağı inmesi artık çok zor... Artan siyasal istikrarsızlık ve ileriye yönelik belirsizlik yüzünden tüketici güveni de hızlı düşüyor.
Kurdaki artış nedeniyle maliyetlerin yükselmesi, inşaat-konut sektöründe fiyatları yükseltti.
TALEP-FİYAT DENGESİZLİĞİ
Baskı, konut fiyatlarında yüzde 15-20’lik artışı zorunlu hale getirdi. Nitekim talep artmadığı halde fiyatlar artıyor. Stoklar ve süren yatırımlarla birlikte bakıldığında, kredilerde ve faizlerde yaşanması olası gelişmelerle birlikte sektör kaçınılmaz biçimde sarsılacak.
Eğer illa yeni konuta ihtiyacınız varsa daha ucuz diye topraktan ya da yeni başlamış projeler yerine, bitmeye yakın veya bitmiş projelere “pazarlıkla” paranızı yatırın. Hiç değilse başınız ağrımaz.
Konut alacaklar dikkat!
Murat Muratoğlu
Yayınlanma: