Kebap kıyması yapmak için kullanılan ve Çukurova’da adına “zırh” denilen satır (pala) ile genç bir kıza saldırmıştı.
O palalı adam!
İstanbul’da esnaftı.
Kınamıştık.
Önceki gün İstanbul’da Kalaşnikofla cenaze kaldırıldı. Sanki dönerci ustaları tutamadılar kendilerini, acılarını bastırmak için kaptılar Kalaşnikoflarını (!) Suruç’tan gelmiş cenazeleri İstanbul Gazi Mahallesi’nde Kalaşnikofla kaldırdılar.
Kalaşnikof döner aleti mi?
Kebap mı kesiyor?

* * *

Uyanın!
Zavallı bir hükümet var. Halka, “Türkiye’nin neden hızla Suriyelileşip Iraklaştığının” hesabını veremiyor. Bu zavallı hükümetin sözcüsü çaresiz Bülent Arınç, ilk defa dikkat isteyen bir noktaya işaret etti:
“Saldırı öncesi polis kültür merkezini aramak istedi. Ancak belediye görevlileri (HDP’li) izin vermediler. Ölenlerin içerisinde ne belediyeden bir yetkili ne de HDP’li yönetici var. Topluluk içine sokulmadılar. Uzakta kaldılar.”
Yani haberliydiler.
Gençler Suruç’ta öldü. Cenazede Kalaşnikofu 77 milyon Türkiye’ye gösterdiler.
Eskiyi hatırlatan tablo!
12 Eylül öncesine benziyor?

* * *

12 Eylül darbe öncesinde faili meçhuller vardı. “Yeşil” kod adlı birinin adı dolaşıyor, “Çatlı, Çarkın” isimleri havada uçuşuyor; “derin devletin faili meçhul (vuranı bulunmayan) cinayetleri” diye yazılıp çiziliyordu.
Bugün yine faili meçhul!
PKK faili meçhul yapıyor.
Hemen her gün!
Ve önceki gün!
Şanlıurfa Ceylanpınar’da bir apartmanın üçüncü katında kalmakta olan iki polis memuru; 24 yaşında Okan Acar ve 25 yaşında Feyyaz Yumuşak, başlarından birer kurşunla vurulmuş bulundular. Cinayeti, PKK’nın silahlı kanadı HPG üstlendi ve “Suruç saldırısına misilleme olarak 2 polisi öldürdüğünü” açıkladı.
Öldüren PKK’lılar kim?
Yakalanamıyor.
Onları kim saklıyor?
Bilinmiyor.
PKK, her gün faili meçhul cinayet işliyor. Üç gün önce Türk Ordusu’nun bir askeri, kendi vatan toprağında devriye gezerken, yine PKK’lılarca öldürüldü. Öldürenler yine yakalanamadı, Türkiye’nin içinde gizlendi ve korundular.
Uyanın!
PKK’nın her gün Türkiye topraklarında faili meçhul yapma hakkına kavuşmuş olması; intihar bombacısının Suruç’ta 32 genci öldürmesi kadar vahim.
İstanbul’da Kalaşnikof.
Vahimden daha vahim!

* * *

Uyanın!
Suruç’ta ölen 32 genç, yazılıp ellerine verilmiş; “Kobani’yi birlikte savunduk, birlikte inşa edeceğiz“ pankartı taşıyorlardı.
Kobani neresi?
Suriye’de bir şehir.
Kobani’yi savunup yeniden inşa etmeye kalkınca “Suriye’nin yani başkasının iç içişlerine karışmış” sayılırsın. Sen başkasının iç işlerine karışırsan o başkası da vücuduna bomba sarılmış militanını Suruç’a gönderir, senin içişlerine karışır.
Türkiye bataklık olur.
Kardeş kardeşi öldürür.
Müslümanlar vuruşur.
Uyanın!

Erken seçimin parası!


Araştırma şirketlerinden Metropoll’un başkanı Prof. Özer Sencar, açıkladı. Önceki seçimlerde hep AKP’ye oy verip son seçimde “Saray şatafatı ve dolar dolu ayakkabı kutularını” görüp vermeyen 3-4 puanlık bir küskün kesim var. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan “eski AKP’li bu küskün kesimi” yeniden kazanırım umuduyla ülkeyi erken seçime itekliyor. MHP lideri Devlet Bahçeli de izlediği stratejiyle Tayyip Erdoğan’ı destekliyor. Her yeni seçim bütçeye 750 milyon TL’ye mal oluyor. 4 ay sonra “AKP’ye küskün yüzde 4-5 puanlık seçmenin geri dönüp dönmeyeceğini anlamak üzerine” yeni bir seçim yapılacaksa seçim masrafını Bahçeli, antika otomobillerini satarak, Erdoğan da gömüdeki paralarıyla karşılasın. Hakça olur.