İngiliz televizyonu Channel 4’te ilginç bir Türkiye programı izledim.
Yabancı televizyonlar genellikle ülkemizin aleyhine yayın yapar, bizi kötülemekten adeta zevk alır.
İlk defa Türkiye’ye, Türk insanına objektif yaklaşan ve aleyhte en ufak bir imaya bile yer vermeyen, İstanbul’un güzelliklerini anlata anlata bitiremeyen bir program bu...
Adı “A weekend in the Turkish city of İstanbul” (Türk kenti İstanbul’da bir hafta sonu)
* * *
Richard Ayoade ve arkadaşı Adam Hills bir cuma akşamı uçakla İstanbul’a geliyor.
İngiltere’nin tanınmış komedyenlerinden olan iki kafadar İstanbul’da 48 saat geçiriyorlar.
Vapurla Avrupa’dan Asya’ya, Asya’dan Avrupa’ya gidip gelirken gördükleri muhteşem manzara karşısında adeta büyüleniyorlar.
Kapalıçarşı’ya gidip alışveriş yapıyorlar, Galatasaray’da Türk hamamına gidip göbek taşına yatıyorlar Boğaziçi’ne gidip rakı içerek kafa çekiyorlar.
Tabii, rakılı ziyafetten sonra işkembe çorbacısına gitmemek olmaz.
Sonra Galata Kulesi’nden İstanbul’u kuşbakışı seyrediyor, Ayasofya ve Sultanahmet camilerine gidip, tarihi yaşıyorlar.
* * *
Tüm bunlar kameraya alınıp İngiltere’nin çok izlenen kanallarından Channel 4’te yayınlanıyor.
İki kafadar, programı:
Bugün yeryüzünde turistlerin gidebileceği bir numaralı cennet İstanbul’dur” sözleriyle bitiriyor.
Çoktandır ülkemizin güzelliklerini anlatan yabancı bir program görmemiştik.
Gerçi düşmanımız çok ama, yabancılar arasında bize sevgiyle bakanlar da var!

Güvenlik kalmadı!

Terör ürkütücü boyutlara tırmandı. İktidarın, silah bırakacağını iddia ettiği PKK, silah bırakmadığı gibi, Doğu’da olay çıkartmaya devam ediyor!
İstanbul’da öldürülen savcı, Emniyet Müdürlüğü’ne yapılan silahlı saldırı, Fenerbahçe otobüsüne hain suikast girişimi... Seçim yaklaştıkça olayların hız kazanması, seçim güvenliği açısından da endişe verici bir durum yaratıyor!
Terör konusunda Türkiye’nin en deneyimli siyasetçilerinden olan Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan, iktidarın izlediği dış politikaların iç siyaseti de etkilediğini belirtiyor.
Son terör saldırılarında dış faktörlerin de önemli rol oynadığını söyleyen Sadettin Tantan diyor ki:
7 Haziran seçimlerine doğru bu olayların hız kazanması tesadüfi değil.
Türkiye’yi istikrarsızlaştırmak isteyen güçler, Türkiye’nin dış politikadaki yalnızlığından, özellikle tarafsız olmamasından yararlanıyor.
İktidar büyük zaaf içinde... Türkiye’de güvenlik, yok denecek kadar azalmış bulunuyor. Bu iktidarın ülkeyi huzura kavuşturması mümkün değil!

“Gezginname”

Çimen Erengezgin’in yazdığı, iyiliğin, dostluğun, sevginin, doğayla uyumlu yaşamanın ve umudun, fantastik öykülerle anlatıldığı bir kitap: “Gezginname
9 yaş üstü herkesin rahatlıkla okuyabileceği bir içeriğe sahip olan kitap, “Şeftali Ağacı” “Yelkenli” “Gezginname” ve “Lodosçu” başlıklarıyla dört ayrı bölümden oluşuyor.
Her birinde kahramanlar, değişik maceraların içinde okuyucuya ince mesajlar veriyor.
Dünya engin bir deniz, bizler de yolcuyuz.
Görüp görebileceğimiz en geniş denizde yelkenlerimizi açıp, oradan oraya savruluyoruz.
Bazılarımız güvenli denizlerde geziniyor, bazılarımız da pupa yelken, yeni denizlerde yol alıyor. Hepimizin yolculuğu kendine özgü. Bu kitaptaki öyküler gibi... (Yitik Ülke Yayınları)

Te­bes­süm

“Yavaşla arkadaşım!”

Temel, Rize Trabzon arasındaki bir yolda çok hızlı araba kullanıyor.
Bir ara bakmış koca bir tabela:
“YAVAŞLA, 80 Km.”
Temel kendi kendine “Yolda galiba radar var, yavaşla arkadaşım” diyerek hızını 80 kilometreye indirir. Fakat az sonra bir tabela daha: “YAVAŞLA, 60 km.”
Temel hızını 60 kilometreye indirir. Merakla giderken bir tabela daha görür:
“YAVAŞLA,  40 Km.”
Temel hızını 40 kilometreye indirir, bir yandan da “Trafik ya saçmalamış ya da yolda çalışma var.” diye düşünür.
Bir süre daha gittikten sonra “YAVAŞLA, 15 Km.” tabelası görür.
“Bu ne biçim iş yaa? Bu kadar yavaş gidilir mi?” diye söylenerek arabayı sürerken, son bir tabela daha görür:
“YAVAŞLA’ya  HOŞ GELDİNİZ, Nüfus 4500.”

 Günün Sözü

Başarı en büyük
leke temizleyicidir!