Yüksek perdeden dile getirdiği sözlerini şöyle özetlemek mümkün:
“Türkiye’yi yaptıklarından dolayı pişman edeceğiz!”
“Türkiye’ye karşı tepkimiz domates ambargosuyla sınırlı kalmayacak.”
“Türkiye, bizim tepkimizin sadece ticari yaptırımlarla sınırlı kalacağı düşünüyorsa yanılıyor.” v.s.
Bu didişmenin sonunda savaş olasılığı bile var!
* * *
Aslında Türkiye’nin Rus uçağını düşürmekte hukuken haklı olduğunu Putin de biliyor ama kabadayılığa toz kondurmuyor, “Biz güçlüyüz, bize bu nasıl yapılır?” diye öfkeleniyor.
Putin, uçak düşürülmesini bahane ederek orantısız deniz ve hava gücünü Akdeniz’e yolladı. Bu gemilerden biri (6 Aralık Pazar günü) “füzeli şov” yaparak İstanbul Boğazı’ndan geçti.
Suriye’nin Lazkiye Limanı Rus savaş gemileriyle dolu!
Ortam, her geçen gün biraz daha ısınıyor!
* * *
Rus savaş gemilerine karşılık Doğu Akdeniz’de ABD’nin birçok savaş gemisi var. Ayrıca Fransa “Charles De Gaulle” gemisini Suriyeye yakınlarına yolladı.
Bölgede, dünya siyasetinde adı geçmeyen Danimarka’nın bile savaş gemisi bulunuyor.
Almanya Adana’nın İncirlik Üssü’ne ‘Tornedo’ tipi uçaklar göndermeye karar verdi. İngiltere de Güney Kıbrıs’taki askeri hava üssünden kaldırdığı uçaklarla IŞİD güçlerini bombalıyor.
* * *
Aslında Rusya, Türkiye’yi bahane ederek “Akdeniz’de ben de varım!” diye Batı’ya gövde gösterisi yapıyor.
Sonuçta bu hazırlık, sıcak bir savaşa döner mi?
Böyle bir çılgınlık olabilir mi?
Savaş akıllı işi değildir ama, Putin’in ne kadar akıllı bir devlet adamı olduğu belli değil!
Rus Devlet Başkanı, savaşın kendisine de felâket getireceğini idrak etmezse, dünya yandı demektir!
Atatürk’ün kütüphanecisi Nuri Ulusu, Atatürk’ün öldüğü anda da yanı başındaydı. Bu fotoğraf 10 Kasım 1938 günü saat 9’u 5 geçe Dolmabahçe Sarayı’nda çekilmişti.
Atatürk’ün Yanı Başında
Mustafa Kemal Ulusu’nun, ilk baskısı 2008 yılında yapılan “Atatürk’ün Yanı Başında” adlı kitabının genişletilmiş yeni baskısı yapıldı.
Kitapta, yazarın babası Nuri Ulusu’nun ilginç anıları yer alıyor.
Nuri Ulusu, Çankaya Köşkü’nün, yani Atatürk’ün kütüphanecisidir.
Ulusu, 1926 yılından ölümüne kadar 12 yıl boyunca hep Atatürk’ün yanı başında görev yaptı. Atatürk’ün son nefesinde de yatağının başındaydı.
Atatürk, kütüphanecisi Nuri Ulusu’yu tüm yurt gezilerinde, tatbikatlarda ve manevralarda hep yanında bulundurmuştu.
310 sayfalık kitap, okurları, Atatürk’ün meşhur sofrasına, esprilerine, gezilerine, dostluklarına, kırgınlıklarına, rüyalarına, ideallerine ortak ediyor.
Nuri Ulusu’nun oğlu Mustafa Kemal Ulusu’nun uzun yıllar süren araştırmalarıyla yeni baskısına ulaşan bu kitap, Atatürk’ün ardındaki gerçek insanlığı anlatıyor.
Hem de ona en çok ihtiyaç duyduğumuz bugünlerde...
Günün Sözü
Tüm despot liderler insanlığı değiştirmeyi düşünür ama kendilerini değiştirmeyi düşünmez!