Türkiye bir tiyatro sahnesine döndü. Komedi ile trajedi birbirine karışmış durumda...
Erdoğan’ın danışmanlarından Yiğit efendi, çıkıyor televizyona:
“İki silahım, yüzlerce kurşunum var!” diyor ve kahraman edasıyla bağırıyor:
“Son kurşunum bitmeden ve ben ölmeden Erdoğan’a kimse bir şey yapamaz!”
Vay canına! Bu ne yiğitlik böyle?
Yav kardeşim, ağır ol biraz! Kim Erdoğan’a bir şey yapmak istiyor ki? Ayrıca Erdoğan’ın yüzlerce profesyonel koruması var. Sana mı kaldı onu korumak? Sen kimsin, necisin ki? Kovboy musun, silahşor musun?
Bu ülkede, “darbe yapılsın” diyen de, “idam” isteyen de yok ama bir “kefen edebiyatı” tutturmuşlar “Ben mağdurum, kefenimi giydim” deyip duruyorlar!
Peki, neden atıyorlar bu “mağduriyet” çığlıklarını?
Başbakan bile meydanlarda, elli küsur yıl önce idam edilen Menderes’ten söz edip acıklı pozlar takınıyor!
AKP, işlerin ters gittiğini ve oy kaybının devam ettiğini görüyor, “mağdur rolü”oynayarak saf vatandaşların oylarını kapmak istiyor. Mesele bundan ibaret ama artık yemezler! İnsanlarımız uyanıyor çünkü!