Sev­gi­li okur­la­rım,
Bil­ge dip­lo­mat Şük­rü Elek­dağ ile söy­le­şi­mi­zin PKK teh­di­di­nin de­ği­şen pa­ra­met­re­le­ri­ni ele al­dı­ğı­mız dün­kü bö­lü­mün­de, PKK/PYD’­nin, Ro­jo­va­’da Ba­tı dün­ya­sı ta­ra­fın­dan des­tek­le­nen ye­ni bir Kürt özerk ya­pı­lan­ma­sı­na, ye­ni as­ke­ri im­kân ve ka­bi­li­yet­le­re sa­hip ol­du­ğu­nun al­tı­nı çiz­dik. Bu­gün de “çö­zü­mü­” ko­nu­şa­ca­ğız.


UĞUR DÜN­DAR: Sa­yın Elek­dağ te­rör teh­di­din­de­ki bu ağır du­rum, ül­ke­miz açı­sın­dan PKK/Kürt so­ru­nu­nun çö­zü­mü­nü kuş­ku­suz çok da­ha zor bir ha­le ge­ti­ri­yor. Siz­ce Tür­ki­ye ne yap­ma­lı?

TÜR­Kİ­YE­’NİN Dİ­BİN­DE İKİN­Cİ KÜRT DEV­LE­Tİ KU­RU­LU­YOR

ŞÜK­RÜ ELEK­DAĞ: İlk be­lirt­mek is­te­di­ğim hu­sus, son iki yıl­da PKK/Kürt so­ru­nu­nu et­ki­le­yen pa­ra­met­re­ler­de kök­lü de­ği­şik­lik­ler mey­da­na gel­di­ği­dir. So­ru­nun te­me­lin­de hiç kuş­ku­suz Tür­ki­ye­’nin ken­di iç di­na­mik­le­ri bu­lun­mak­la bir­lik­te, dış et­ken­ler bir­den bü­yük bo­yut­lar ka­za­na­rak çö­züm se­çe­nek­le­ri­ni Tür­ki­ye­’nin ira­de ve et­ki­si dı­şın­da şe­kil­len­dir­me gü­cü­nü ka­zan­mış­tır. Or­ta­do­ğu je­opo­li­ti­ği baş dön­dü­rü­cü bir hız­la ye­ni­den di­zayn edi­li­yor. Özel­lik­le Su­ri­ye Kürt­le­ri­nin, fii­li özerk­lik ger­çek­leş­tir­me­le­ri “Bü­yük Kür­dis­ta­n” pro­je­si­ni bir ha­yal ol­mak­tan çı­kar­mış ve böl­ge­de ya­şa­yan Kürt­ler açı­sın­dan so­mut bir he­def ni­te­li­ği ka­zan­ma­sı­na yol aç­mış­tır. Su­ri­ye Kürt­le­ri­nin de Ira­k’­ta ol­du­ğu gi­bi ken­di özerk dev­let­le­ri­ni kur­ma­la­rı sa­de­ce bir za­man me­se­le­si­dir. Dü­şü­nün bir ke­re, Tür­ki­ye­’nin ya­nı ba­şın­da, ba­ğım­sız­lık yo­lun­da, iki özerk Kürt dev­le­ti ku­ru­lun­ca, Gü­ney­do­ğu­’da bü­yük kıs­mı HDP’­ye oy ver­miş olan Kürt va­tan­daş­la­rı­mı­zın bun­dan da­ha azı­na ra­zı ol­ma­la­rı müm­kün mü­dür? Rea­list bir çö­züm öne­ri­si­nin dik­ka­te ala­ca­ğı en önem­li nok­ta bu­dur...
DÜN­DAR: Cum­hur­baş­ka­nı Er­do­ğan, PKK/PYD’­nin ku­zey Su­ri­ye­’de bir ha­ki­mi­yet ala­nı oluş­tur­ma­sı­na en­gel ol­mak is­te­di ama ABD bu­na kar­şı çık­tı...
ELEK­DAĞ: Doğ­ru... Şim­di çö­züm açı­sın­dan ikin­ci önem­li nok­ta­ya ge­li­yo­rum. Ül­ke­mi­zin en ya­kı­cı so­ru­nu olan te­rör ve Kürt so­ru­nu iç içe geç­miş ol­sa bi­le, so­ru­nun hal­li için bu iki­li ara­sın­da bir ay­rım yap­mak zo­run­lu­dur. Doğ­ru te­da­vi için doğ­ru teş­his ge­rek­li. Bu ba­kım­dan ilk ön­ce şu so­ru­ya ya­nıt aran­ma­lı. Kürt so­ru­nu mu PKK’­nın doğ­ma­sı­na se­bep ol­muş­tur, yok­sa PKK mı Kürt so­ru­nu­nun or­ta­ya çık­ma­sı­na ne­den ol­muş­tur? Bu so­ru­nun ger­çek­çi ya­nı­tı, PKK’­nın Kürt so­ru­nu­nun bir tü­re­vi ol­du­ğu­dur. Böy­le olun­ca, rea­list bir çö­züm öne­ri­si, PKK’­nın sür­dür­dü­ğü bu sa­va­şın top­lum­sal da­ya­nak­la­rı­nın or­ta­dan kal­dı­rıl­ma­sı­nı he­def al­ma­lı­dır. Da­ha so­mut bir ifa­dey­le, çö­züm için, Kürt so­ru­nu­nun sos­yal, si­ya­sal, eko­no­mik,te­mel ve kül­tü­rel hak­lar bo­yut­la­rı­nın ele alın­ma­sı ve bu alan­lar­da­ki ek­sik­lik­le­rin te­la­fi­si­ne odak­la­nıl­ma­sı zo­run­lu­dur. Bu­ra­da öl­çüt, “AB ül­ke­le­ri­nin ço­ğun­lu­ğu ta­ra­fın­dan de­ne­yim süz­ge­cin­den geç­miş fii­len uy­gu­la­nan stan­dart ve norm­lar­dır.” Bu bağ­lam­da kül­tü­rel ço­ğul­cu­lu­ğun eşit­lik ve öz­gür­lük il­ke­le­ri çer­çe­ve­sin­de sağ­lan­ma­sı ve da­ğa çık­ma­yı ön­le­ye­cek kap­sam­lı sos­yo-eko­no­mik ön­lem­le­rin alın­ma­sı, çö­zü­mün en önem­li hal­ka­la­rı­nı oluş­tu­ra­cak­tır. Bu adım­la­rın atıl­ma­sı, PKK ile mü­ca­de­le­de alı­na­cak so­nuç­lar­dan ta­ma­men ba­ğım­sız ol­ma­lı­dır. Zi­ra, kül­tü­rel hak­la­rı­nı kul­la­na­bi­len, kim­li­ği gü­ven­ce al­tı­na alı­nan, eşit va­tan­daş­lık hu­ku­kun­dan is­ti­fa­de eden, re­fah ma­ka­sı­nın ka­pa­tıl­ma­sı yo­lun­da­ki ön­lem­ler­den ya­rar­la­nan ve ulus dev­let ya­pı­sı­nı boz­ma­ya­cak şe­kil­de ye­rin­den yö­ne­tim ta­lep­le­ri kar­şı­la­nan Kürt top­lu­mu­nun, PKK’­ya ver­di­ği des­tek za­yıf­la­ya­cak ve et­ki ala­nı da­ra­la­cak olan ör­güt, bü­yük bir ola­sı­lık­la za­man­la tec­rit edi­le­cek ve mar­ji­nal­le­şe­cek­tir.
DÜN­DAR: Ye­rin­den yö­ne­tim ta­lep­le­ri de­di­niz... Bu­nun­la her­hal­de Av­ru­pa Ye­rel Yö­ne­tim­ler Şar­tı­’nı kas­te­di­yor­su­nuz. An­cak “Şar­t”, PKK/HDP ta­ra­fın­dan ta­lep edi­len “de­mok­ra­tik özerk­li­k” kav­ra­mıy­la öz­deş­leş­ti­ri­li­yor ve ka­bu­le şa­yan gö­rül­mü­yor.

DE­MOK­RA­TİK ÖZERK­Lİ­ĞE KE­SİN­LİK­LE HA­YIR, GÜÇ­LÜ YE­REL YÖ­NE­TİM­LE­RE EVET

ELEK­DAĞ: Av­ru­pa Bir­li­ği, hal­ka en ya­kın ida­ri ya­pı olan ye­rel yö­ne­tim­le­rin güç­len­di­ril­me­si­ni ve özerk­leş­ti­ril­me­si­ni ge­liş­miş bir de­mok­ra­si­nin te­mel ta­şı ola­rak gö­rü­yor. Ye­rel Yö­ne­tim­ler Şar­tı­’nın, “de­mok­ra­tik özerk­li­k” ile hiç­bir ben­zer­li­ği yok!.. “De­mok­ra­tik özerk­li­k”, esa­sın­da ku­zey Irak ör­ne­ğin­de ol­du­ğu gi­bi, ya­sa­ma, yü­rüt­me ve yar­gı erk­le­ri­ne sa­hip, is­mi kon­ma­mış bir fe­de­re dev­let sta­tü­sü­dür. Bu sta­tü, “self-de­ter­mi­nas­yo­n” (ken­di ka­de­ri­ni ta­yin ede­bil­me) hak­kı­na da­yan­mak­ta olup, Ana­ya­sa­mı­zın ön­gör­dü­ğü de­ğiş­mez il­ke­le­re ve özel­lik­le üni­ter dev­let ya­pı­sı­na ay­kı­rı­dır. Bu­na mu­ka­bil, Av­ru­pa Ye­rel Yö­ne­tim­ler Şar­tı, ka­tı mer­ke­zi­yet­çi yö­ne­tim an­la­yı­şın­dan vaz­ge­çe­rek ye­rel yö­ne­tim­le­rin güç­len­di­ril­me­si­ni ön­gör­mek­te­dir. Ba­kı­nız bu ko­nu­da Tür­ki­ye­’de ve Av­ru­pa­’da en yet­ki­li ki­şi­ler­den bi­ri olan Pro­fe­sör Ru­şen Ke­leş ne di­yor: “Ye­rel yö­ne­tim­le­ri hal­ka en ya­kın ku­rul­lar ola­rak ge­liş­tir­mek ve da­ha özerk kıl­mak, sa­na­yi­leş­miş ba­tı ül­ke­le­ri­nin or­tak­la­şa pay­laş­tık­la­rı ve ti­tiz­lik­le sa­hip çık­ma­ya ça­lış­tık­la­rı de­mok­ra­tik ve çağ­daş de­ğer­le­rin ba­şın­da yer alı­yor. Ba­tı, ye­rel yö­ne­tim ol­gu­su­nu, ‘u­lus-dev­le­ti­’ par­ça­la­mak için de­ğil, bü­tün­leş­tir­me­yi ko­lay­laş­tır­mak için bir araç ola­rak kul­lan­ma­ya önem ve­ri­yor. Böl­ge ye­rel yö­ne­tim­le­ri­ne, gi­de­rek da­ha bü­yük sem­pa­tiy­le ba­kıl­ma­sı­nın ar­dın­da ya­tan baş­lı­ca ne­den de, bö­lüp par­ça­lan­mak de­ğil, bü­tün­leş­me­yi da­ha iyi ger­çek­le sağ­la­mak­tır.” Esa­sen “Şar­tı­” ka­bul et­miş bu­lu­nu­yo­ruz. Bü­tün me­se­le, koy­du­ğu­muz bir dü­zü­ne re­zer­vi kal­dır­mak ve uy­gu­la­mak...
DÜN­DAR: Ya­ni AB ül­ke­le­ri­nin va­tan­daş­la­rı­na ta­nı­dı­ğı tüm öz­gür­lük­ler Tür­ki­ye­’de de hiç­bir kı­sıt­la­ma­ya ta­bi tu­tul­ma­dan uy­gu­la­na­cak ve çağ­daş bir de­mok­ra­si ola­cak. Ama­cı­mız esa­sen bu!.. Ama, HDP’­nin ana­dil ko­nu­sun­da­ki ta­lep­le­ri ne ola­cak? Ta­bi­i bir de % 10 ba­ra­jı var...

SE­ÇİM­LER­DE BA­RAJ YÜZ­DE 3’E İN­Dİ­RİL­ME­Lİ

ELEK­DAĞ: AB öz­gür­lük­ler hu­su­sun­da ne uy­gu­lu­yor­sa Tür­ki­ye de onu kı­sa bir za­man di­li­min­de uy­gu­la­ma­yı ta­ah­hüt ede­cek ve bu­nu bir tak­vi­me bağ­la­ya­cak... He­def, AB stan­dart­la­rı uya­rın­ca Türk­ler­le Kürt­le­ri ay­nı hu­ku­ku ve ay­nı hak­la­rı pay­la­şan va­tan­daş­lar ha­li­ne ge­tir­mek... Ana­dil ala­nın­da­ki ta­lep­le­re ge­lin­ce... Av­ru­pa Kon­se­yi­’nin ha­zır­la­dı­ğı “Av­ru­pa Böl­ge­sel ve­ya Azın­lık Dil­le­ri Şar­tı­”, böl­ge­sel ve azın­lık dil­le­ri­nin öğ­re­til­me­si ve bu dil­ler­de eği­tim ya­pıl­ma­sı ile ka­mu­sal alan­da kul­la­nıl­ma­sı­nı ön­gö­rü­yor. Fa­kat “Şar­t”, elim­de­ki bil­gi­le­re gö­re, sa­de­ce Da­ni­mar­ka ta­ra­fın­dan uy­gu­lan­mış. Fran­sa, İn­gil­te­re, İtal­ya, İs­pan­ya ve Avus­tur­ya, “Şar­tı­” im­za­la­mış, fa­kat onay­la­ma­mış. İs­veç, Tür­ki­ye, Yu­na­nis­tan ve Bul­ga­ris­tan ise, “Şar­tı­” im­za­la­ma­mış bi­le. Bu du­rum, AB’­ye üye ül­ke­ler­de, ana­dil­de ya­yın ve eği­tim ile ana­di­lin ka­mu­sal alan­da kul­la­nıl­ma­sı ko­nu­la­rın­da ga­yet fark­lı dü­zen­le­me­ler ol­du­ğu­nu or­ta­ya ko­yu­yor. Ana­dil­de eği­tim ve ana di­lin ka­mu­sal alan­lar­da kul­la­nı­mı hu­su­sun­da AB he­nüz yer­leş­miş bir stan­dart ve norm­dan hay­li uzak... Bu du­rum­da, Tür­ki­ye açı­sın­dan bir uyum mec­bu­ri­ye­ti yok. Stan­dart bir uy­gu­la­ma or­ta­ya çı­kın­ca Tür­ki­ye bu­nu de­ğer­len­di­rir. Se­çim ba­ra­jı­na ge­lin­ce, AB ül­ke­le­ri­nin 9’un­da ba­raj yok, ge­ri­ye ka­lan­lar­da ise ba­raj % 2 ile % 5 ara­sın­da de­ği­şi­yor. % 10 ba­ra­jın ada­let­le bağ­daş­tı­rı­la­ma­yan so­nuç­la­ra ve çok cid­di bir tem­sil so­ru­nu­na yol aç­tı­ğı­nı bi­li­yo­ruz. Ba­ra­jı % 3’e in­dir­me­li­yiz...
DÜN­DAR: Gü­zel de, Tür­ki­ye­’nin için­de bu­lun­du­ğu ko­şul­lar­da bun­lar atıl­ma­sı zor adım­lar de­ğil mi?

SOS­YO KÜL­TÜ­REL FARK­LI­LIK­LA­RIN BA­RIŞ İÇİN­DE YA­ŞA­YA­CA­ĞI Sİ­YA­Sİ SİS­TEM GE­REK­Lİ

ELEK­DAĞ: Bu öne­ri­ler Tür­ki­ye­’ye de­mok­ra­tik bir top­lum ya­pı­sı ka­zan­dır­ma­yı ön­gö­rü­yor. Ay­ni za­man­da, PKK’­nın elin­den “Kürt hal­kı­na hak­la­rı ve­ril­mi­yo­r” id­di­ası­nı ala­rak ulus­la­ra­ra­sı alan­da Tür­ki­ye­’ye kar­şı yü­rü­tü­len ka­ra­la­yı­cı kam­pan­ya­ya son ve­re­cek... Ama ger­çek amaç, ka­tı­lım­cı ve ço­ğul­cu de­mok­ra­si­yi oluş­tur­mak ve sos­yo-kül­tü­rel fark­lı­lık­la­rın ba­rış için­de bir ara­da ya­şa­dı­ğı bir si­ya­si sis­tem ya­rat­mak... Bu amaç­la, be­lirt­miş ol­du­ğum dört alan­da­ki adım­lar, PKK ile mü­ca­de­le­de alı­na­cak so­nuç­lar­dan ta­ma­men ba­ğım­sız ola­rak atıl­ma­lı­dır. Zi­ra, kül­tü­rel hak­la­rı­nı kul­la­na­bi­len, top­lum gö­zün­de kim­li­ği gü­ven­ce al­tı­na alı­nan, eşit va­tan­daş­lık hu­ku­kun­dan is­ti­fa­de eden, re­fah ma­ka­sı­nın ka­pa­tıl­ma­sı yo­lun­da­ki ön­lem­ler­den ya­rar­la­nan ve ulus dev­let ya­pı­sı­nı boz­ma­ya­cak şe­kil­de ye­rin­den yö­ne­tim ta­lep­le­ri kar­şı­la­nan Kürt top­lu­mu­nun, PKK’­ya ver­di­ği des­tek za­yıf­la­ya­cak ve et­ki ala­nı da­ra­la­cak olan te­rör ör­gü­tü­nün bü­yük bir ola­sı­lık­la za­man­la tec­rit edil­me­si ve mar­ji­nal­leş­me­si ko­lay­la­şa­cak­tır... Böy­le bir or­tam­da ya­şa­yan Kürt kim­lik­li hal­kı­mız, sı­nır öte­sin­de­ki iki Kürt dev­le­ti­ne ba­kın­ca, ora­lar­da im­re­ni­le­cek bir şey gö­re­me­ye­cek­tir.
DÜN­DAR: Bir de, böl­ge­nin te­rö­rist üre­ten sos­yo-eko­no­mik ya­pı­sı­nı de­ğiş­tir­mek ge­re­ki­yor...

TE­RÖ­RİST ÜRE­TEN SOS­YO EKO­NO­MİK YA­PI OR­TA­DAN KALK­MA­LI

ELEK­DAĞ: Ta­ma­men öy­le, genç­le­rin ova­dan da­ğa çık­ma­sı­nı en­gel­le­me­nin yo­lu­nun, ül­ke­mi­zin te­rö­rist üre­ten sos­yo-eko­no­mik ya­pı­sı­nın de­ğiş­ti­ril­me­sin­den geç­ti­ği ger­çe­ği­ne, bu­gü­ne ka­dar ge­rek­li ön­ce­li­ğin ve­ril­di­ği söy­le­ne­mez. Ge­le­cek­ten umu­du­nu yi­tir­miş, iş­siz, pa­ra­sız, eği­tim­siz ve çev­re­si ile dev­le­te öf­ke­li olan bu böl­ge­nin genç­le­ri, her tür­lü et­ki ve pro­vo­kas­yo­na açık­tır­lar ve bu hal­le­ri ile PKK’­nın ağı­na düş­me­ye ha­zır te­rö­rist aday­la­rı­dır. De­mek ki PKK so­ru­nu­na çö­züm bul­ma­da ki­lit un­sur­lar­dan bi­ri, te­rö­rist üre­ten sos­yo-eko­no­mik ya­pı­yı de­ğiş­tir­mek olu­yor. Bu so­ru­nun çö­züm yo­lu, ka­mu gi­ri­şim­ci­li­ği­ne da­ya­lı kap­sam­lı bir eko­no­mik ve sos­yal kal­kın­ma prog­ra­mı çer­çe­ve­sin­de böl­ge­de is­tih­dam ve iş­ti­ra gü­cü ya­ra­tıl­ma­sın­dan, eği­tim­le sağ­lık alan­la­rın­da hız­lı bir se­fer­ber­lik baş­la­tıl­ma­sın­dan ge­çi­yor. Bu da an­cak, dev­let ya­tı­rım­la­rıy­la ka­mu ik­ti­sa­di te­şeb­büs­le­ri kur­mak ve bu şe­kil­de is­tih­dam ve ge­lir ya­rat­mak­la olur... Dev­let ta­ra­fın­dan fab­ri­ka­la­rın ku­rul­ma­sı ile is­tih­da­mın sağ­lan­ma­sı, böl­ge hal­kın­ca dev­le­tin ken­di­le­ri­ni sa­hip­len­di­ği ve ko­ru­yu­cu ve kol­la­yı­cı gö­re­vi­ni üst­len­di­ği şek­lin­de al­gı­la­na­cak, böl­ge­de ya­şa­yan va­tan­da­şın ken­di­ni va­tan­daş gi­bi his­set­me­si­ne yol aça­cak­tır.
DÜN­DAR: Ne var ki, PKK, eko­no­mik ve sos­yal alan­da­ki pro­je­le­ri tah­rip edi­yor, bun­la­rı ken­di var­lı­ğı­na teh­dit ola­rak gö­rü­yor.

TE­RÖR­LE MÜ­CA­DE­LE SÜR­ME­Lİ, PKK MUT­LA­KA Sİ­LAH BI­RAK­MA­LI

ELEK­DAĞ: Bu da bi­zi te­rör­le mü­ca­de­le stra­te­ji­si­ne ge­ti­ri­yor. Sa­de­ce gü­ven­lik­çi ön­lem­le­re odak­la­nan bir stra­te­ji ile PKK/Kürt so­ru­nu­nu çöz­me­nin müm­kün ola­ma­ya­ca­ğı Tür­ki­ye­’nin 30 kü­sur yıl­lık de­ne­yi­mi ile sa­bit­tir. An­cak, te­rör so­ru­nu var­lı­ğı­nı sür­dür­dü­ğü müd­det­çe, hem bi­re­yin hem de dev­le­tin gü­ven­li­ği­nin sağ­lan­ma­sı, dev­le­tin var­lı­ğın­dan kay­nak­la­nan bir so­rum­lu­luk­tur. Bu ba­kım­dan te­rör­le mü­ca­de­le en et­kin bi­çim­de sür­dü­rü­le­cek­tir. Geç­miş­te ya­pı­lan bü­yük ha­ta­lar­dan ders alı­na­rak PKK ile mü­ca­de­le stra­te­ji­si şu esas­la­ra da­yan­ma­lı­dır: 1) Si­lah bı­rak­ma­dı­ğı sü­re­ce PKK ve­ya Öca­lan ile as­la mü­za­ke­re edil­me­me­li­dir. Elin­de si­lah ol­ma­sı ne­de­niy­le PKK, Kürt si­ya­se­ti­ni te­ke­li­ne al­mış ve BDP ile on­dan ön­ce­ki par­ti­le­ri söz­cü­sü gi­bi kul­lan­mış­tır. Ör­ne­ğin,, BDP, PKK’­nın amaç ve he­def­le­ri­ni, san­ki oy­la­rı­nı al­dı­ğı et­nik ta­ba­nın eği­lim ve ta­lep­le­riy­miş­çe­si­ne açık­la­mak zo­run­da kal­mış­tır. Eğer HDP ve li­de­ri De­mir­taş so­ru­nun de­ğil de, çö­zü­mün bir par­ça­sı ya­pıl­mak is­te­ni­yor­sa -ki, bu he­def­len­me­li­dir- PKK’­nın bas­kı­sın­dan mu­hak­kak kur­ta­rıl­ma­lı­dır­lar. Bu­nun için de ör­gü­tün et­ki­siz ha­le ge­ti­ril­me­si zo­run­lu­dur. 2) TBMM ye­gâ­ne çö­züm ye­ri ola­rak ka­bul edi­le­cek­tir. 3) Hal­kın mu­ha­tap alın­ma­sı ve si­vil si­ya­set ka­na­lıy­la çö­züm aran­ma­sı için me­ka­niz­ma­lar oluş­tu­rul­ma­lı­dır. 4) PKK/PYD teh­di­di ön­ce­lik­li iç ve dış teh­dit ola­rak sap­tan­ma­lı, Mil­li Gü­ven­lik Si­ya­set Bel­ge­si­’ne bu ni­te­li­ğiy­le kay­de­dil­me­li ve as­ke­ri güç­le PKK’­nın böl­ge­de­ki ha­ki­mi­ye­ti­ne son ve­ri­le­rek va­tan­daş­la­rı­mı­zın PKK tut­sak­lı­ğın­dan kur­ta­rıl­ma­sı ve ira­de­le­ri­ni ser­best­çe or­ta­ya ko­ya­bil­me­le­ri sağ­la­ma­lı­dır. Tür­ki­ye­’nin var­lı­ğı­na bü­tün­lü­ğü­ne kas­te­den bu teh­di­din üs­tü­ne mil­li se­fer­ber­lik an­la­yı­şıy­le gi­dil­me­li­dir. 5) Tür­ki­ye, elin­de­ki kuv­vet­li eko­no­mik ve si­ya­si koz­la­rı kul­la­na­rak Bar­za­ni­’nin top­rak­la­rın­da­ki PKK un­sur­la­rı­nı de­fet­me­si­ni sağ­la­ma­lı, bu bas­kı­lar so­nuç ver­mez­se ulus­la­ra­ra­sı hu­kuk­tan do­ğan mü­da­ha­le hak­kı­na baş­vur­mak­tan çe­kin­me­me­li­dir. Es­ki­sin­den fark­lı bir du­rum mev­cut. Ar­tık, PKK ele­ba­şı­la­rı ve mi­li­tan­la­rı­nın, Su­ri­ye gi­bi, gi­de­cek bir yer­le­ri var. Bu ba­kım­dan, Tür­ki­ye, bu yol­da­ki bas­kı ve ey­lem­le­rin­den da­ha ko­lay so­nuç ala­bi­lir. 6) Ge­nel­kur­may es­ki Baş­ka­nı Işık Ko­şa­ne­r’­in ba­sı­na sı­zan ko­nuş­ma ka­yıt­la­rın­da­ki çar­pı­cı ve sar­sı­cı açık­la­ma­lar TSK’­nin özel­lik­le Gü­ney­do­ğu­’da ta­ma­men pro­fes­yo­nel ya­pı­ya geç­me­si­nin zo­run­lu ol­du­ğu­nu gös­te­ri­yor. Ke­za, TSK’­nin, sık­let mer­ke­zi­nin do­ğu­ya doğ­ru kay­dı­rıl­ma­sı, ni­ce­lik­sel ola­rak kü­çül­tül­me ve ni­te­lik­sel ola­rak yük­sel­til­me yo­luy­la da­ha et­kin ve çağ­daş bir ya­pı­ya ka­vuş­tu­rul­ma­sı­nın ge­re­ği her za­man­kin­den da­ha ba­riz bir şe­kil­de or­ta­ya çı­kı­yor. 7) Tür­ki­ye­’nin te­rö­rist­le­rin gü­ven duy­gu­su­nu or­ta­dan kal­dı­ra­cak, yü­rek­le­ri­ne kor­ku sa­la­cak ve on­la­rı tes­lim ol­ma­ya zor­la­ya­cak, te­re­yağ­dan kıl çe­ker gi­bi ha­va/ka­ra ope­ras­yon­la­rı ya­pan uçar bir­lik­le­re ih­ti­ya­cı var. Bun­lar, te­rö­rist ele­ba­şı­la­rı­nı bas­kın­la in­le­rin­den ka­çır­ma­lı ve ada­le­te tes­lim et­me­li­dir. İs­ra­il 4200 km. uzak­lık­ta­ki En­teb­be­’ye bas­kın ya­pa­bi­li­yor­sa, TSK’­nin ya­nı ba­şı­mız­da­ki PKK üs­le­ri­ne böy­le bir ope­ras­yon ya­pa­ma­ma­sı ka­bul edi­le­bi­lir mi?

BİTTİ