Sevgili Okurlarım;
7 Haziran Seçimleri’nden sadece birkaç gün sonra, sosyal medyadaki tek resmi hesabım olan @ugurdundarsozcu’den iki tweet paylaştım. Biri “11 Haziran”, diğeri “12 Haziran“ tarihlerini taşıyan mesajlarımda “Saray”daki muktedirin Koalisyon Hükümeti’nin kurulmasına “izin vermeyeceğini, çünkü korkuları olduğunu” belirttim.
İşte o mesajlar:
* * *
Nitekim “Koalisyon Tiyatrosu” tahmin ettiğim gibi sonuçlandı.
Ardından “ahlaksız girişimlerin rezalet boyutuna vardığı, etik değerlerin ve siyasi ahlakın paspas edildiği” yeni bir döneme geçildi.
Senaryosu; yine “Saray” tarafından yazılan ve muhalefet partilerinin içini karıştırıp bölmeyi amaçlayan “Bizans Oyunları” sahnelenmeye başlandı.
Öyle ki, CHP’nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal’ın siyasi geçmişi, demokrasi mücadelesi, ilkeleri ve AKP’ye yönelik görüşleri “çok net” olarak bilinmesine rağmen, algı operasyonuyla “sanki bu partiye sempatiyle bakıyormuş” gibi bir “izlenim” yaratılmaya çalışıldı.
Özellikle; bir bilim insanı olan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, Baykal’a yönelik önyargılı sözleri ve yaftalama girişimi, inanılır gibi değildi.
Neyse başta Meclis’in en yaşlı üyesi Deniz Baykal olmak üzere Davutoğlu’nun bakan yapmayı düşündüğü tüm CHP’liler bu “çirkin teklifi” anında reddetti. (Bu satırların yazıldığı sırada Deniz Baykal, gelecekte siyasi tarih derslerinde okutulacağına inandığım ibret belgesi niteliğindeki bir mektubu Davutoğlu’na göndermeye hazırlanıyordu)
* * *
MHP’ye gelince...
Seçimlerden bu yana “Anlaşılmaz bir tutum” sergileyen ve Meclis Başkanlığı’nı AKP’ye ikram eden Bahçeli’nin Baykal’a attığı bumerang, döndü onu vurdu!
Merhum Alparslan Türkeş’in oğlu ve MHP Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, parti yönetiminin “İçimizden kimse bu ahlaksız teklifi kabul etmez” demesine karşın, kırmızı plakalı öneriye “Evet” dedi.
Böylece Bahçeli -futbol deyimiyle- golü doksandan yedi!
Türkeş’in bakanlığı kabul etmesi, “Bizans Oyunları”ndaki yeni hedefin “MHP’yi baraj altında bırakmak ve oradan gelecek oylarla AKP’yi yeniden tek başına iktidar yapmak” olduğunu herkesin anlamasına yetti.
* * *
Mirasyedilerden ise uzun uzun söz etmeye gerek görmüyor, sadece değerli eğitimci Yrd. Doç. Dr. Sakin Öner’in kendi blogundaki şu satırları paylaşmakla yetiniyorum:
“...Hiçbir rant, mevki, makam, statü, babanın manevi mirasından, onun bıraktığı isim, eser ve davasından daha kıymetli değildir. Hovarda mirasyedilerin zararları sadece kendilerinedir. Onların uzaklaşmaları, içinde bulundukları camiaların hayrınadır.”
Ne diyelim?
Allah evladın da hayırlısını versin!..
“Koalisyon Tiyatrosu” bitti, “Bizans Oyunları” başladı!..
Uğur Dündar
Yayınlanma: