2004’te altyapı yetersizliklerinin bilinmesine ve uzmanların karşı çıkmalarına rağmen devreye sokulan Hızlı Tren raydan çıktı. Sakarya’nın Pamukova İlçesi’ndeki faciada 41 yurttaşımız hayatını kaybetti.
* * *
2007’de, World Focus Şirketi’ne ait uçak, Isparta yakınlarında düştü. Katliamda 7’si mürettebat, 57 kişi yok yere öldü! Yok yere diyorum, çünkü bu şirketin uçaklarına gereken bakımları yaptırmadığı, bu nedenle her an düşebilecekleri, aylar önce Arena ekibinin araştırmasıyla kamuoyuna haber verilmişti...
* * *
2010’da Zonguldak’taki TKİ ocağında grizu patlaması oldu. 30 işçimizin yaşamını yitirdiği facia sonrasında bir TV programında konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer “İşçilerimiz güzel öldüler” dedi!
* * *
2011’de, Uludere’de PKK’lı oldukları ihbar edilen 34 kişi, Türk Hava Kuvvetleri’ne ait F-16 uçaklarının saldırısı sonucunda bombalanarak öldürüldü. Olay sonrasında yanlış istihbarat alındığı ve faciada yitip giden kişilerin PKK’lı değil, sınırda kaçakçılık yapan köylüler olduğu anlaşıldı!
* * *
2012’de, Afyon’daki Kara Kuvvetleri’ne ait cephanelikte el bombalarının patlaması sonucunda 25 askerimiz şehit düştü. Afyon Valisi, facianın ertesi günü kendisini ziyaret eden Genelkurmay Başkanı’na sucuk, lokum ve kilim hediye etti!
* * *
Aynı yıl Reyhanlı’da patlayıcı yüklü araçların infilak etmesiyle 53 yurttaşımız hayatını kaybetti. Facianın ardından patlayıcıyla dolu araçların ülkemize giriş yaptığının belirlendiği, ancak gereken önlemlerin alınmadığı ortaya çıktı. Kuşkuların IŞİD’i işaret etmesine karşın, Beşar Esad’ı sorumlu tutan dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan, 53 Sünni yurttaşımızın öldüğünü söyledi!
* * *
2014’ün Mayıs ayında Soma’daki kömür işletmesinde, Cumhuriyet tarihinin en büyük faciası yaşandı. İhmaller sonucu göz göre göre geldiği için ‘katliam’ olarak anılan olayda, 301 işçimiz yaşamını yitirdi.
Soma faciasının hemen ardından Karaman’ın Ermenek İlçesi’ndeki kömür ocağını su bastı. Bu katliamda da 18 işçimiz aramızdan ayrıldı.
İşletme sahibi, 50 bin TL’lik sondaj cihazını alamadıkları için katliamı önleyemediklerini itiraf etti.
* * *
Sevgili okurlarım,
bağıra bağıra gelen felaket örneklerini çoğaltmak mümkün.
Sadece şu kadarını belirtmekle yetineyim:
AKP’nin 2002-2013 yılları arasındaki iktidarında 13.442 işçimiz, önlenebilir iş kazaları sonucunda öldü.
Yani bunca insanımız yok yere yitip gitti.
* * *
Bu acı olayların ardından ne bir bakan, ne de sorumlu mevkideki bir bürokrat toplumdan özür dileyerek istifa etti.
Tam tersine, o yetkililerin çoğu daha üst kademelere getirildi.
* * *
Hafta sonunda İstanbul - İzmir Otoyolu’nun Körfez geçiş köprüsünde halat koptu.
Ölen ve yaralananın olmadığı, kimsenin burnunun bile kanamadığı kazadan sonra “Sorumluluk bendeydi” diyen Japon Mühendis Riyoichi Kishi intihar etti.
Kimsenin canına kıymasını istemeyiz ama, eğer yukarıda sıraladığım katliam gibi kazalar Japonya’da yaşanmış olsaydı, harakiri yapmayan hükümet üyesi kalmazdı.
Aksi takdirde, yaşamın “onura adandığı” ülkelerinde hiçbiri sokağa çıkamazdı.
Utanın, utanın!..
Uğur Dündar
Yayınlanma: