BM tarafından 1979 yılında yayınlanan Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’ni (CEDAW) 1985 yılında imzalayıp, 1986 yılında yürürlüğe koymuş olan ülkemizde toplumsal cinsiyet eşitsizlik ne yazık ki devam etmekte. İÜ Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi'nde görevli Doç. Dr. Sevgi Uçan Çubukçu, eğitimli-eğitimsiz toplumun hiçbir kesiminin toplumsal eşitsizlikten muaf olmadığını, aynı üniversitede görevli profesör çiftlerin bile evlerine gittiklerinde erkeğin dinlendiğini, kumandasını aldığını, kadının mutfağa, gittiğini söyledi.

sevgi-ucan-cubukcu

Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı ve Avcılar Belediyesi işbirliği ile Avcılar Zübeyde Hanım Nikah Salonu'nda 'Toplumsal Cinsiyet Duyarlılığı Eğitimi' toplantısı yapıldı. Toplantıda Doç. Dr. Aynur Soydan Erdemir ile birlikte Türkiye'de kadın ve erkek eşitliği konusundaki sorunları anlatan Doç. Dr. Çubukçu, yüzyılın başından 1980-90'lı yıllara kadar eğitim, istihdam gibi alanlarda kadınlara kısmen bir eşitlik tanındığını söyledi.

"TOPLUMUN HİÇBİR KESİMİ TOPLUMSAL EŞİTSİZLİKTEN MUAF DEĞİL"

Doç. Dr. Sevgi Uçan Çubukçu, toplumun hiçbir kesiminin toplumsal cinsiyet eşitliğinden muaf olmadığını vurgulayarak şunları söyledi:

"En eğitimli kesimden özellikle iki örnek seçelim. Bir profesör çifti düşünün. Türkiye'nin Cumhuriyeti'nin modernleşmesinde bu örnekler vardır aslında. İki profesör de üniversitede çalışır, bunlar toplumun önemli insanlarıdır. Ama gelin görün ki üniversiteden, konferanslardan çıkan bu insanlar eve gelince, kadın otomatik olarak mutfağa girer, erkek gazetesini okur, belki televizyonunu izler, sohbetini yapar veya dinlenir değil mi? Kadın bulaşığı da, çamaşırını da yıkar, yemeğini de yapar hatta kocasının çoraplarını da yıkar. Toplumun her kesimi bundan payını alır."

"CEDAW, DARBE DÖNEMİNDE İMZALANDI"

Doç. Dr. Sevgi Uçan Çubukçu, Türkiye'nin 1980'lerde Birleşmiş Milletler (BM) düzeyinde kadının insan haklarının sözleşmeye taraf olan ülkeler içerisinde geliştirmek amacı ile 'CEDAW' olarak bilinen 'Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi'ni imzalayan ülkelerden biri olduğunu belirtti. Doç.Dr. Çubukçu, şöyle konuştu:

"Dönemin darbe hükümeti dünyada otoriter görünümünden kurtulmak için içeriğine hiç bakmadan Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi'ni imzalayan ilk ülkelerden oluyor. Ama sonra unutuyor. Neye imza verdiğini bilmiyor. Fakat kadınlar uyanık, akıllı. Dernek kuruyorlar bu sözleşmenin iç hukukta aynen uygulanması için bütün 80'ler, 90'lar bunun mücadelesi ile tek tek tarihte okuduğumuz 7 bin imzalı dilekçe veriliyor, birçok eylem yapılıyor."

Toplantıyı izleyen Belediye Başkanı Handan Toprak Benli de, göreve geldiği günden itibaren toplumda ezilen, hak ettiği yeri bulamayan kadına yönelik hizmetlere öncelik ve hizmetlerde pozitif ayrımcılığa ağırlık verdiklerini söyledi.