Kayseri’de, 16 yaşındaki kız çocuğu Z.C. 2011 yılında ailesinin baskısıyla nikah kıyılmadan düğün yapılarak 24 yaşındaki A.L. ile zorla evlendirildi. Evlilik 8 ay sonra sona erdi. Z.C., 2012 yılı Haziran ayında Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’na çocuğun nitelikli cinsel istismarı, cinsel amaçla kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, hakaret, tehdit ve kasten yaralama eylemlerinden A.L. hakkında suç duyurusunda bulundu. Savcılık, A.L. hakkında soruşturma başlattı.

ORTAOKULDA TANIŞMIŞ

Soruşturma kapsamında sosyal güvenlik uzmanı huzurunda ifade veren Z.C., A.L., ile ortaokul 8. Sınıfta bir alışveriş merkezinde tanıştığını, bir süre arkadaşlık yaptıktan sonra A.L.’nin ısrarı ve ailesinin de rızasıyla düğün yaptıklarını anlattı. Düğünden sonra ilişkiye girdiklerini ve A.L.’den şiddet görüp dayak yediğini anlatan Z.C., 8 ay sonra ailesinin evine geri döndüğünü söyledi. Sosyal güvenlik uzmanı, görüşmeyle ilgili hazırladığı raporda Z.C.’nin görüşme boyunca psikolojik durumunun iyi olmadığı ve çocuk psikiyatri bölümünde tedavi görmesinin uygun olacağını belirtti. Z.C.’nin babası A.C. ise verdiği ifadede A.L.’nin, kızını ve eşini tehdit ederek evlenmeye zorladığını, kızıyla zorla cinsel ilişkiye girdiğini, darp, hakaret ve tehdit ettiğini iddia etti.

SAVCILIK KOVUŞTURMAYA GEREK GÖRMEDİ

A.L. ise ifadesinde Z.C. ile rızasıyla düğün yaparak evlendiğini belirtti. Savcılık, ‘alıkoyma ve reşit olmayan mağdure ile cinsel ilişki suçlarının mağdurenin rızası olduğunda unsurları itibariyle oluşmadığı, tehdit ve hakaret suçlarının oluştuğuna dair soyut iddiadan başka yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığından’ gerekçesiyle kovuşturmaya yer vermedi.

ANAYASA MAHKEMESİ’NE BİREYSEL BAŞVURU YAPTI

Savcılığın bu kararına yapılan itiraz ise Boğazlıyan Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi. Bunun üzerine Z.C., işkence ve kötü muamele yasağının ihlal edildiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. Mahkeme, oybirliğiyle aldığı kararda Z.C.’nin başvurusunu haklı buldu.

CİNSEL İLİŞKİYE RIZA YAŞI 18

18 yaşını doldurmamış olanların çocuk olarak tanımlandığına dikkat çeken Mahkeme, 5237 sayılı Kanun’da çocukların cinsel istismar eylemlerine karşı etkin bir şekilde korunmalarını sağlamak amacıyla ‘cinsel ilişkiye rıza yaşı’, başka bir deyişle ‘cinsel erginlik yaşı’ 18 olarak belirlendiğine vurgu yaptı. BM Çocuk Hakları Komitesi’nin kız çocuklarının erken ve/veya zorla evlendirilme gibi zararlı uygulamalarla haklarının ihlal edildiğine dikkat çeken Mahkeme, UNICEF’in 2014 rakamlarına göre Türkiye'de evliliklerinin yüzde 14’ün 18 yaş altında olduğunu hatırlattı.