ASUMAN ARANCA/ANKARA

Yılbaşında Ankara’da eylem yaparak başkenti kana bulamak isteyen canlı bombalar Adnan Yıldırım ve Musa Canöz'ün mahkemedeki sorgularında çark ettikleri ortaya çıktı. 

Canlı bombaların ifadeleri kan dondurdu


Canöz, sorgusunda, "2011'de kendi kendime Suriye'ye hicret ettim. Tüm ailemle buraya yerleştik. Kardeşim IŞİD saflarına katıldı ve Kobani'de PKK ile savaşırken hayatını kaybetti. Kardeşimin intikamını almak için ben de IŞİD'e katıldım. 20 gün boyunca Rakka'da bomba yapımı konusunda eğitildim. Ankara'ya döndüğümde intihar yeleğini kendim hazırladım. Çünkü bizim amacımız PKK'ya darbe vurmaktı. Bu sırada Suriye'den kamu kurumlarına yönelik eylem yapma talimatı gelince, durumu sorgulamaya başladık. Sonrasında da eylemden vazgeçip bombaları imha edecek yer aradık. Ancak imha edemeden yakalandık" dedi. İki şüphelinin de, Ankara Adliyesi, Emniyet ve TBMM'ye kadar neredeyse tüm kamu kurumları etrafında keşif yaptıkları, son olarak Caferi Camiinde karar kıldıkları anlaşıldı.

PKK'DA İNTİKAM İÇİN IŞİD'E KATILDIM


Ankara'da yeni yılı kana bulama hazırlığındayken kıskıvrak yakalanan iki IŞİD üyesinin emniyet ve adliyede verdikleri ifadelerinin detayına Sözcü ulaştı. Edinilen bilgiye göre ayrıntılı ifade veren şüphelilerden Canöz, şunları söyledi:
"2011'de kendi kendime Suriye'ye hicret ettim. Annemi, babamı ve tüm ailemi de alarak Suriye'ye yerleştim. Burada evlendim ve çocuğum oldu. Kardeşim Kadir ve amcam Suriye'de IŞİD saflarında savaşırken PKK ile girdikleri silahlı çatışma sonucu Kobani'de öldü. Kardeşim dünyadaki en değerli varlığımdı. PKK'dan intikam alma amacıyla ben de örgüte katıldım"

MEMURİYETTEN İSTİFA ETMİŞ


Diğer şüpheli Yıldırım ise ifadesinde, "Suriye'ye gitmeden önce bir belediyenin fen işlerinde memur olarak çalıştığını, bir dönem yaşadığı manevi boşluk sırasında gidip gelmeye başladığı bir camide tanıştığı bir şahıs aracılığıyla örgüte sempati duymaya başladığını, sonrasında da Suriye'ye gitme kararı aldığını" anlattı. Bunun üzerine belediyedeki memuriyetinden istifa ettiğini belirten Yıldırım, "Burası kafir devlet. Suriye'ye hilafete gidiyoruz" diyerek ailesini de yanında götürmek istedi ancak eşini ikna edemedi. Yıldırım'ın eşinden boşandıktan sonra tek başına Suriye'ye gittiğini kaydetti.

BOMBA EĞİTİMİNDE TANIŞTILAR


Şüphelilerin ifadelerine göre olaylar şöyle gelişti:
Canöz ile Yıldırım, Suriye'de IŞİD tarafından bomba eğitimi aldıkları sırada tanıştı. Her iki şüphelinin ortak hedefi de PKK'ydı. 20 gün boyunca bomba yapımı konusunda eğitilen ikili daha sonra Türkiye'ye gönderildi. Canöz, kiraladıkları evde 2.5 ay boyunca eğitimini aldıkları bombayı hazırlayarak, intihar yeleği dikti, bombanın etkisini artırmak amacıyla demir çubukları kesti, demir bilyeleri koydu ve boş bir zeytinyağı kutusunun içine de patlayıcı amonyum nitratı yerleştirdi. Yıldırım ise, aynı eylem sırasında Canöz'ün hazırladığı içerisi patlayıcı ile dolu çantayı eylem yapacakları yere bırakan kişi olacaktı. İki eylemci, ortak hedefleri uyarınca Kızılay'da barlarda keşif yaptı. Keşifler devam ederken Suriye'deki IŞİD Komutanı Ebu Enes'ten kamu kurumlarına yönelik eylem yapma talimatı geldi.

KAMU KURUMLARI TALİMATI GELİNCE VAZGEÇTİK


İki eylemci, ifadelerinde, "Amacımız PKK'yı vurmaktı. Bu nedenle Ebu Enes'in, Ankara Adliyesi, Emniyet ve Meclis'e kadar olan kamu kurumlarına yönelik eylem talimatını sorgulamaya başladık ve eylemden vazgeçtik. Bombayı imha edecek yer ararken de yakalandık" dedi. Emniyet ve savcılık kaynakları ise, şüphelilerin suçtan kurtulmak amacıyla bu şekilde ifade verdiğini, kamu kurumlarından vazgeçtiklerini söylemelerine rağmen en rahat eylem yeri olarak Caferilere ait olan camiyi hedef seçtikleri bilgini paylaştı.