Müjdat Gezen, 25 sanatçı dostuna yer verdiği “Tanıdıklarım” adlı kitabını çıkardı. Tarık Akan’ın ölümüyle sarsıldığını söyleyen Gezen, “Tarık, gidişiyle yüreğime büyük bir acı bıraktı. Onun bu kadar sevildiğini bilmiyordum. Muhtemelen kendisi de bilmiyordu” dedi.
Asistanı sayınca öğrenmiş Tanıdıklarım’ın 51. kitabı olduğunu ve çok sevindiğini söylüyor Müjdat Gezen... O gün Altıyol’da kendi adını taşıyan tiyatrosunda buluştuk Gezen’le... Önce yeni çıkan kitabını, sonra kitapta yer alan sanatçı arkadaşlarıyla ilgili anılarını, Atatürk’ün Selanik’teki evinin bahçesinden aldığı narı ve yeni oyunlarını konuştuk.
Tarık Akan’ın yokluğuna alışamadığını söyleyen Gezen, “Tarık benim için çok şey ifade ediyor” dedi.KÖTÜ ANILARI SİLİYORUM
- Önce “Tanıdıklarım”...
Çok sevdiğim 25 sanatçı dostumla ilgili bilgiler, anılar var Tanıdıklarım adlı kitabımda. Beynim kötü anıları siliyor. Her zaman bende kalan iyi anılar oluyor. Dolayısıyla kitapta kötü olaylar yer almıyor. Bu sebepten önsöze de “Bu kitap satmaz” notunu düştüm.
- Neden?
Çünkü, normal olaylar dikkat çekmez, okunmaz. Sen gazetecisin, bilirsin. “Kadıköy vapuru normal seferini yaptı” haber midir? Değildir. Ama “Kadıköy vapuru battı, 85 kişi boğuldu” dersen manşetlere taşınır. Benim kitabımda bu tür manşetlere çıkacak olaylar yer almıyor, dedikodu da yok. Hepsini övgüyle tanıttım, hepsi övgüye layık insanlar. Ancak satmaz desem de kısa süre içinde kitabım en çok satanlar arasına girmeyi başardı.
İNSAN BİRİKTİRDİM
- Devamı olacak mı?
Elbette olacak. Ben hayatım boyunca insan biriktirdim. Bir 25 dostumun daha yer alacağı ikinci Tanıdıklarım’ı da çıkaracağım.
- Kitapta yer alan kişileri konuşalım mı?
Övgüye değer insanlardan ilki, bir numarası, Atatürk’tür. Atatürk’le beni 6 yaşımdayken annem tanıştırdı.
- Nasıl oldu bu?
Bizim evde sadece Atatürk’ün fotoğrafı vardı. Fatih Hırka-ı Şerif’te otururduk. Rahmetli annem beş vakit namaz kılardı ve ezan okunduğunda beni yanına çağırarak “Bak oğlum, bu ezan seslerini şu fotoğraftaki adama borçluyuz” derdi.
- Sevgili Tarık Akan da var kitapta...
Tarık gidişiyle yüreğime büyük bir acı bıraktı. Onun bu kadar sevildiğini bilmiyordum. Muhtemelen kendisi de bilmiyordu. Çünkü Tarık, Atatürk’ün yaşayan simgesiydi. Dürüst, sağlam ve insandı... Herkes o son yolculuğunda aynı zamanda Atatürk’ün ruhuna koştu.
“BU KİTABIN DEVAMI DA GELECEK”Müjdat Gezen, yeni kitabı için “Ben bugüne kadar hep insan biriktirmeyi önemsedim. Bu kitap, biriktirdiğim bu insanların ilk bölümüdür. Devamı gelecek” diye konuştu.
SAVAŞ İYİ BİR DOSTTU
- Bir anı var mı?
Tarık, Kadıköy’de ortak okul açmayı teklif etmişti. Yer bulamadık. Tarık’la bana kim yer verirdi ki. Benim kendi mülküm olmasa, çoktan sokaktaydım.
- Kitapta yer alan isimlere biraz göz atalım... Mesela Savaş Dinçel...
Benim sevgili arkadaşım Savaş Dinçel, iyi aktör, iyi hoca, iyi dosttu. Bizim okulda ders veriyordu. Bir gün iki öğrencisi (İlker Ayrık ve Şevket Çoruh) dersten kaçıp bilardo oynamaya gidiyor. Bir bakıyorlar ki sevgili hocaları orada... Savaş. “Gelin oynayalım” diyor. İlk oyun sonunda bizim keratalar ıstakaları bırakıp tüyüyor. Çünkü hocaları daha önce Türkiye, Avrupa ve Dünya Şampiyonu Semih Saygıner’i yenmiş bir adam (gülüyor).
‘Atatürk’ün doğduğu evin bahçesindeki ağaçtan nar kopardım’
- En son Selanik’teydiniz...
Bu kalkışma hareketi yaşanırken Selanik’teydim. Atatürk’ün doğduğu evin bahçesinde dolaşırken Ali Rıza Bey’in diktiğini söyledikleri bir nar ağacı gördüm. Baktım, ağaçta bir nar duruyor. Hemen uzandım ve o narı kopardım. O narı şimdi tiyatronun fuayesinde muhafaza ediyorum.
Uğur şer çevrelerinin tekerine çomak soktuğu için iftiralara uğradı ama lekeleyemediler!..
- Uğur Dündar...
Vefa Lisesi’nden beri arkadaşız. Kimseyi satmadı, haklının yanında oldu. Şer çevrelerinin tekerine çomak soktuğu için türlü iftiralara uğradı ama hiçbiri onu lekeleyemedi. Uğur benim kendisinden 135 yaş büyük olduğumu dile getirse de asıl büyük olan odur. Uğur Dündar dedemin iyi dostuydu. Dedem yaşasaydı 165 yaşında olacaktı (gülüyor).
- Mesela Türkan Şoray...
Bizim mahallenin kızıydı Türkan... Kara kaşlı, kara gözlü, etine dolgun, güzel gözlü bir Fatih Kız Lisesi öğrencisi. Mesleğini bu kadar seven birine hiç rastlamadım. Bir gün dizlerinden bir operasyon geçirmişti. “Ayağa kalkayım da seninle bir yemek yiyelim” dedi. Ara sıra yapardık bunu. Hatta bir yerde aşçıbaşı nefis bir pide ikram etti bize. O pidenin adı Türkan Şoray Pidesi oldu.
- Sanat hayatınızın 56. yılı...
Sanat hayatımın profesyonel olarak 56, amatörlüğümü de sayarsak 63. yılındayım. Müjdat Gezen Sanat Merkezi 25. yılını doldurdu. Müjdat Gezen Tiyatrosu’nun da 10. yılı... Zaman ne çabuk geçiyor. Şimdi, Kandemir Konduk’un yazdığı, İlker Ayrık’ın oynadığı Sevgi müzikalini sahneliyoruz. Öbür İlker’in, İlker Başbuğ’un yazdığı Mucize adlı oyunda ise Atatürk’ün hayatını anlatıyoruz.
- Hakkınızdaki davalar ne durumda?
Hakkımda açılan 17 davanın hepsini kazandım. Son iki dava kalmıştı, onları da Cumhurbaşkanı affetti.
Müjdat Gezen, kitabına konu olan, övgüye değer insanların bir numarasının Atatürk olduğunu söyledi. Gezen, “Bizim evde sadece Atatürk’ün fotoğrafı vardı” diye konuştu.
